Siyasi iktidar işsizliği kağıt üstünde çözdü
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2007 millî gelir hesaplarında 10 yıl geriye giderek revizyon yaptı. 2006 yılı GSYH''sı bir gecede yüzde 31 oranında artırıldı. Millî gelir hesaplarında revizyon olur ve fakat on yıl geriye gidilmesi ve yüzde 31 artış dünyada görülmüş bir revizyon değildir. Doğruluğunu varsaysak bile, yüzde 31 oranında yanılma aynı zamanda TÜİK''in geçmişte ne kadar hata yaptığını gösteriyor.
TÜİK, 2016 yılında da Türkiye tasarruf oranlarını revize etti. 1998''den başlayarak ortalama tasarruf oranını yükseltti. Söz gelimi 2016 yılında eski seriye göre yüzde 14,4 olan toplam tasarruf oranını yeni seride yüzde 24''8''e yükseltti. İstatistiklerde yanılma payı yüzde 2,5''tan fazla olmamalıdır. Oysaki toplam tasarruf oranı olarak 2016 yılında eski seri ile yeni seri arasında yanılma oranı yüzde 72''dir. Bu durumda 1998''den 2016 yılına kadar olan, araştırmalar, tahminler, planlama verileri, fizibilite çalışmalarının hiçbir anlamı kalmadı, çöp oldu.
Şimdi de, Mayıs''tan Haziran''a bir ayda işsiz sayısını, 4 milyon 222 bin kişiden 3 milyon 399 kişiye düşürdü. Yani işsiz sayısı bir ayda 823 bin kişi, yüzde 20 azaldı. Çift haneli yüksek işsizliğin bir ay içinde yüzde 20 azalması mucize kabilinden bir sonuçtur ve bu nedenle teknik olarak izahı gerekir.
Haziran ayında istihdam da bir ay öncesine göre 602 bin kişi ve bir yıl öncesine göre ise 2 milyon 105 bin kişi artmış.
Bir önceki yıla göre; tarım sektöründe 106 bin artış olmuş. Oysa ki 2020 yılında tarımda verimlilik daha yüksekti. Bu sene daha düşüktür.
Sanayi sektöründe 818 bin artış olmuş. Bu sene Haziran ayında sanayide canlanma var. Geçen seneye göre daha yüksek büyüme var. Ayrıca MB verilerine göre geçen sene Haziran''da imalat sanayisinde yüzde 66 olan kapasite kullanım oranı bu sene yüzde 76,60 oldu. Ancak bir sorun var. Geçen Haziran ayında da bu Haziran ayında da işçi çıkarma yasağı vardı. Demek ki firmalar işçi çıkarmamış ve üstüne yeni işçi almışlar. Ama yine de bir sorun var, o zaman aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi Türkiye, dünyada 2020 yılında neden iflaslarda ilk sırada yer aldı?
Dahası yatırım ortamı ve güven olmadığı için Türkiye''de 2020''den 2021 yılına yeni yatırım yapılmadı. Millî gelir hesaplarındaki sabit sermaye yatırımlarında yüzde artış var. Ama bu artış baz yılı düşük olduğu için matematiksel olarak çıkan ve kağıt üstünde kalan bir sonuçtur.
İnşaat sektöründe 258 bin artış olmuş. İnşaat sektörü yüzde pay olarak TOKİ''nin tekelinde olduğu için ve emir-komuta düzeni içinde yandaş müteahhitlere öncelik verildiği için bu sektörde yorum yapamıyorum.
Hizmetler sektöründe 924 bin kişi artmış. Bu sene Haziran''da yasaklar kalktı. Özellikle turizm sektörü geçen seneye göre daha iyi durumdadır. Bu sektörde mevsimlik işçi sayısı yüksektir. Ama yine işçi çıkarma yasağı nedeni ile işletmeler sürekli çalıştırdıkları işçileri çıkaramadı. Dahası pandemi nedeni ile bu sektörde yeni yatırımlar da yapılmadı. Bu sektörde bir milyona yakın istihdam artışı nereden geldi?
Aslında Türkiye''nin istihdamda nerede olduğunu yine TÜİK verilerinden daha kolay yoldan hesaplayabiliriz.
* AKP''nin iktidar olduğu 2003 yılında istihdam sayısı 21 milyon, nüfusumuz ise 66,4 milyon idi.
* 2021 yılı Haziran ayında istihdam 28,6 milyon, nüfusumuz ise 83,6 milyon olmuş.
* 19 yılda, istihdam 7,6 milyon kişi artmış, nüfus ise 17,2 milyon kişi oldu.
* AKP artan 17,2 milyon nüfusun 7,6 milyonuna istihdam yaratmış, ama 9,6 milyonumuz işsiz kalmış.
İşte Türkiye''nin istihdam özeti; AKP 19 yılda 9,6 milyon işsiz yarattı.