Siyasette değişim halkta karşılık buldu
- Ankara ve İstanbul’da, CHP önde;
- Demokrasi talebi olmayan toplumlar kaybetmek zorundadır.
31 Mart yerel seçimleri için 2023 yılında da anket yapılmış. Ancak doğru eğilimi adaylar belli olduktan sonra, Ocak ayındaki anketler gösteriyor. Ocak ayında, İstanbul için 6 anket, Ankara için 2 anket yapılmış. Diğer büyük şehirler için ve Türkiye genelinde yapılmamış.
Anketler herhangi bir ittifak gözetmeden, partili ayırımı yapılmadan doğrudan halka anket soruları sorularak yapılıyor. Bu nedenle, siyasi partilerin ittifakları belli olduktan sonra sonuçlar fazla değişmeyecektir. İlk ankette partisinin eğilimini bilmeyen bir kısım insan çekimser kaldığını ifade etmiş olabilir. Bunlar sonucu değiştirmeyecek orandadır.
İstanbul’da yapılan 6 anket ortalaması olarak; CHP oy oranı yüzde 40,41 ve AKP oy oranı yüzde 36,6 olarak çıkıyor. Ankara’da iki anket ortalaması olarak CHP yüzde 46,9 ve AKP 37,2 olarak çıkıyor.
Seçim handikapları;
Demokrasilerde siyasette geçer akçe taban desteği ve liyakattır. Oysaki son 20 senedir Türkiye’de bunların yerini para ile post satın almak aldı. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; iktidar ve muhalefette, belediye başkanlığı ve milletvekilliğini para karşılığı dağıtanlar çok para topladı. Sonra da bu topladıkları paralarla medyayı satın alarak, bir kısım delege veya üyeye para dağıttılar, yerlerini korudular. Bu yolla uzun süre üst düzey siyasi makamlarda kaldılar. Bunları halk iyi tanıyor. Toplumda bu gibi siyasetçilere karşı tepki oluştu.
CHP’ değişime önce buradan başladı. Şaibeli olanları aday yapmadı. Bu durum toplumda karşılık buldu. Bu nedenle İstanbul da Ekrem İmamoğlu prim yaptı ve güven kazandı.
AKP’ İyi partinin dibini oydu. Birçok belediye başkanı ve bir milletvekili AKP’ ye geçti. Ne var ki, düşünce ve ideale dayanmayan bu tür siyaset ve bu yolla öteden beri yapılan transferler parti içinde tepki çekti. Ak parti içinde anlaşmazlığın bir nedeni de bu tür transfer faaliyetlerin maliyeti oldu. Bu nedenlerle AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan 6 İsim partiden istifa ederken 4 isim de ihraç edildi.
Siyasette rüşvet ve yolsuzluk artık toplumda karşılık bulmuyor ve tepki çekiyor. Bunun içindir ki, CHP de yeni kadroya toplumsal güven arttı.
Toplum popülizm tuzağından kurtulmak istiyor.
Öte yandan son 20 senedir, zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Türkiye yeniden istikrar sorunu yaşamaya başladı. Üstelik bu defa herkesi doğrudan ilgilendiren demokrasi ve hukuk alanında Türkiye kan kaybetti. Toplum bütçeden para dağıtmanın ve kamu kaynaklarını hoyratça kullanmanın sonradan kendisine bir maliyet olarak yansıdığını yaşadı ve fark etti. Bu durumda artık siyasi iktidarın bütçeden yardım değil, bu yardımlarla her ilde devletin bir fabrika kurarak doğrudan iş yaratmasını istiyor.
Bunun içinde yeni partileri ve özellikle Ekrem İmamoğlu’nu denemek istiyor.
Aslında siyasiler, kurumsal yapılara dokunmasaydı, ekonomiye negatif müdahale etmeseydi, her şey yolunu bulurdu. Toplum negatif müdahalelerin sonunda kendisine yüksek maliyet olarak döndüğünü fark etti ve artık demokrasi talebi artmaya başladı.
Unutmayalım dönüşümün mimarı da Ekrem İmamoğlu’dur.