Siyaset ve melanet…
Siyaset bilimi; "Siyasi teorileri ve siyasi teorilerin pratiklerini inceleyen, siyasi sistemler ve siyasi davranışlar alanıyla ilgilenen bir sosyal bilim alanıdır" diye tanımlanır.
Siyaset sosyal bilim alanı ise o halde bu bilimin paydaşları da iktidar ve muhalefet olmalıdır.
Ülkemizde 18 yıl tek başına iktidar olan AKP''ye bu güç yetmedi ki 16 Nisan referandumu ile parlamenter rejim yok edildi ve tek adam rejimine geçildi.
Bakanlar kurulu milletvekili değil cumhurbaşkanının atadığı memurlardan oluştu.
Bakanlar milletten de milletvekillerinden de koparıldı, denetimden kaçırıldı…
İktidar denetlenmekten neden kaçar ki?
***
Değerli okurlarım,
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca''dan Türk milleti bekledi ki;
- Gerçek bilimsel salgın istatistiklerini doğru açıklasın,
- Hasta - Vaka karmaşına yol açmasın,
- Sağlıkçıların sorunlarına çözüm oluştursun,
Dr. Koca''nın açıklamalarını meslektaşı CHP milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel ilk günden bu yana çok dikkatli takip etmiş.
Halk TV''de deneyimli ve başarılı gazeteci, televizyoncu Fatih Ertürk''ün "Türkiye Nereye" programında Dr. Adıgüzel dedi ki;
- "Türk Ceza Kanunun;
- 279 ve 280''inci maddelerine göre: Kamu ve sağlık görevlilerinin suç teşkil eden bir fiili ya da durumu saklamaya bu şekilde kişi ve kamu zararına sebep olmaya katkı vermek,
- 204''üncü maddesine göre: Resmi belgede sahtecilik yapmak,
- 205''inci maddesine göre: Resmi belgeyi gizlemek tahrif etmek,
- 206''ıncı maddesine göre: Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçtur.
- 250. maddesine göre: Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kamu görevlisi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalı…"
Hangi savcı bu konuda soruşturma açabilir ki?
***
Değerli okurlarım,
Korona Virüs melaneti karşısında AKP iktidarının almadığı tedbirler nedeniyle vatandaşlar mağdur oluyor.
Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan 65 yaş üstü yasakları insanları isyan ettiriyor.
Çin''den beklenen aşı uçağı henüz gelmedi ama başka bir uçak haberi geldi.
AKP yandaşı millete sinkaflı küfür eden iş insanı Mehmet Cengiz Fransa''dan süper lüks bir özel jeti 47 milyon dolara sipariş etmiş.
"Fransa mallarına boykot" çağrısı yapan Erdoğan bu siparişe ne der ki?
Bugünlerde tu-kaka yapılan AKP kurucularından Bülent Arınç''ın, "Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor'' sözü aklıma geliverdi…
Yandaş 5 iş insanına AKP iktidarı da verdikçe veriyor…
***
Değerli okurlarım,
Sağlık Bakanı Dr. Koca''nın, "Aşı önceliği 65 yaş üstüne" verilecek demişti ki Halk TV yayınında CHP''li Dr. Adıgüzel ile Prof. Gaye Usluer bu konudan bahsedince dedim ki;
- Neden 65 yaş anlamadım. Onlar zaten ev hapsindeler. Ancak evlerine gidip gelen ve çalışmak zorunda olan yakınlarına,
- Fabrikalarda dükkânlarda örneğin fırınlarda, lokantalarda, marketlerde çalışan insanlara aşı önceliği vermek gerekmez mi?
CHP''liler de bu görüşüme destek verdiler.
Dinlemezler ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''a, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca''ya ve Bilim kurulu üyelerine diyorum ki;
50 milyon doz Çin aşısını kimlere yapacağınıza çok iyi düşünün, önerimi dikkate alın ve bir kez de olsa doğru karar verin…
Virüsü evlere girmeden; çarşıda, pazarda, işyerinde olanları aşılayarak engelleyin
***
Değerli okurlarım,
Dr. Mustafa Adıgüzel''in bazı önemli açıklamalarını da özetliyorum;
- "Erdoğan diyor ki bilim kurulu sadece hafta sonu kapanma önerdi. Hayır, bilim kurulundan birçok isim biliyorum 14 - 21 hatta 28 gün tam kapanma öneren.
- O zaman biri burada yalan söylüyor, Ya bilim kurulundan Erdoğan''a bilgi yanlış gidiyor ya Erdoğan yine aldatılıyor ya da Erdoğan toplumu kandırıyor
- Bu bakanlar kapı kulu, beyefendinin izni olmadan tuvalete bile gidemezler
- Aile bakanı ''Türkiye''de yoksulluk sorunu yok'' dedi. Doğru yoksulluk sorunu yok açlık sorunu var,
- Türkiye''de kapalı işyerinden peşin vergilendirme alınıyor, elektrik doğalgazı ödeyemeyen vatandaşa sonra bir de açma kapama parası fatura ediliyor.
- Yıllarca devlete vergi veren, asker veren, can veren vatandaşına bu devlet 14 gün bakamıyorsa bırakıp gitsinler…"