Geçtiğimiz Pazar günü (2 Haziran 2024), Sırbistan'da gerçekleşen yerel seçimler sonuçlandı. Tahmin edildiği gibi, iktidardaki koalisyon, neredeyse her yerde zaferle ayrıldı. Belgrad'da Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'e sadık Sırp İlerleme Partisi (SNS) liderliğindeki koalisyon oyların %52,6'sını alarak seçimde büyük bir galibiyet elde etti. İkinci sırada %17,5 ile ilk defa seçimlere katılan Hareket-Değişim (KP) Partisi yer aldı. Seçimleri boykot etmeme kararı alarak ülkeyi şoke eden Şiddete Karşı Sırbistan Koalisyonu’nun en önemli parçası Savaşmayı Seçiyorum (BB) hareketi %12,5 ile üçüncü, sağ popülist Halkın Sesi (MSN) %8,1 oy alarak üçüncü parti oldu. Diğer küçük adaylar ise şehir meclisine girme barajının altında kaldı.
Bazı Sırpların umut etmesine rağmen, muhalefet Novi Sad şehrinde ve ülke genelindeki çoğu belediyede çoğunluğu kazanmayı başaramadı. Sırbistan medyası muhalefetin aldığı seçim yenilgisinin birbiriyle bağlantılı iki nedeninden bahsediliyor. Bunlardan ilki feci seçim koşulları, ikincisi ise muhalefetin bir kısmının seçimleri boykot etmesinden kaynaklanan düşük katılım olduğu ifade ediliyor.
MUHALEFET ŞIMARIRSA...
Hükümet tarafından yapılan resmi düzenlemelere rağmen, kuşkulu 17 Aralık seçimlerine kıyasla çok az gelişme kaydedildi. İktidar partisi ülke medyasını neredeyse tamamen kontrol etmeyi sürdürdü, Cumhurbaşkanı Vucic ülke anayasasını açıkça ihlal ederek iktidarın seçim listelerine adını yazdırmaya devam etti ve muhalefete yönelik oy satın alma, seçmen göçü ve seçim şiddeti devam etti. Büyük muhalefet koalisyonu Şiddete Karşı Sırbistan'ın bölünmesine neden olan da tam olarak bu derin eşitsiz seçim koşulları oldu. Muhalefetin bir kısmı seçim koşullarındaki bütün olumsuzluğa rağmen seçime girme karar almışken, özellikle Avrupa yanlısı muhalefet kanadı boykota gitti.
Sırbistan'da parlamento veya cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ayrı olarak yapılan yerel seçimlere katılım geleneksel olarak daha düşük olurken, ana muhalefet bloğunun birliği tesis edememesi de çekimserlerin sayısını arttırdı. Nüfusun yaklaşık %59'unun oy kullandığı 17 Aralık 2023'ün aksine, bu kez katılım oranı %46,5 oldu. Düşük katılım oranı orantısız bir şekilde muhalefet bloğunu vurdu. Geçen yıla kıyasla muhalefet, iktidar partisinden beş kat daha fazla oy kaybetti. 2 Haziran'a gelindiğinde ise 2023'te aylarca süren protestoların ivmesi kayboldu ve ortalama seçmenin ilgisizliği daha da arttı.
Diğer taraftan Sırp İlerleme Partisi’nin 2018'de kazandığı 509.000 oy, 2022'de 476.000’ya gerilerken, 2023'te aldığı 411.000 oy ise bu seçimlerde 362.000’ye geriledi. 12 yıldır Sırbistan’da iktidar olan partinin Belgrad kentindeki düşüş eğiliminin ulusal düzeyde de devam etmesi bekleniyor.
BİRLİK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ
Sırbistan'da bir sonraki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üç yıl içinde yapılması planlanıyor. Sırbistan anayasasında Rus tarzı değişiklikler yapılmadığı sürece Cumhurbaşkanı Vucic yeniden cumhurbaşkanı seçilemeyecek. Dolayısıyla iki seçenekle karşı karşıya kalacak: ya Putin'in izinden giderek ülkeyi açık bir diktatörlüğe dönüştürecek ya da Sırbistan'ın AB entegrasyon sürecine daha uygun yollarla iktidarda kalmaya çalışacak.
Anayasal değişiklikler yoluyla cumhurbaşkanının görev süresinin uzatılmasının Sırbistan'ın AB perspektifinin sona ermesine, uluslararası dışlanmaya ve muhtemelen 1990'lardakine benzer bir şiddet sarmalına yol açacağı varsayıldığında, ikinci seçenek daha olası görünüyor. Bu senaryoda Vucic muhtemelen anayasayı değiştirecek ve Sırbistan'ı yarı başkanlık sisteminden, ülkenin ulusal meclisi tarafından seçilen daha zayıf bir cumhurbaşkanına sahip parlamenter bir sisteme dönüştürecektir. Her iki durumda da, hem sağ popülist hareketin hem de ulusal azınlık milletvekillerinin oylarını güvence altına almadığı sürece, Sırbistan Parlamentosu’nda üçte ikilik çoğunluğa ihtiyacı olacak. Yine de yarı başkanlık sisteminden parlamenter sisteme pragmatik bir geçiş, iktidardaki koalisyonun popülaritesinde beklenen düşüşün devam etmesiyle birleştiğinde, 2027 seçimlerinde demokratik bir değişim için bir fırsat penceresini aralayabilir. Bu, rejimin seçim koşulları konusunda taviz vermeye istekli olmamasına rağmen de olsa gerçekleşebilir.
Sırp muhalefesi Aralık 2023'teki seçimlere birlik ve bütünlük içinde girerek Vucic'in 2012'de iktidara gelmesinden bu yana, en yüksek oy oranına ulaşmıştı. Fakat muhalefet zafer sarhoşluğuna kapıldı ve 2 Haziran'daki seçimlerde birliği sağlayamayarak, otoriter statükonun güvence altına alınmasıyla sonuçlanan bir yenilgi aldı.
Şimdi bütün Sırp muhalifler, 2027'ye kadar ülkenin yeniden demokratikleşmesini güvence altına alacak ortak bir platformun kurulması için çağrıda bulunuyorlar. Halk da muhalefetin tüm paydaşlarının katılımıyla oluşturulacak ortak bir demokratik cephe inşa edilmesi hakkında partilere baskı yapıyor. Sırplar ancak bu şekilde Sırbistan'ın hızla otoriterliğe kaymasının önlenebileceğini vurguluyor.