Posta’nın haberine göre; Sinüzit; genel bir tanım olup, burun çevresinde yer alan sinüsleri kaplayan mukoza zarının iltihaplanmasını ifade eder.
Nazal mukozayı etkilemeden sadece sinüs mukozasını ilgilendiren bir durum olmadığı için günümüzde rinosinüzit terimi yerine "sinüzit" terimi kullanılmaktadır.
Sinüzit hastalığı, mukoza zarının astarı tarafından üretilen mukus (sümük) burun içine boşaltılamadığında ortaya çıkar.
SİNÜZİT BELİRTİLERİ KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİR
Genelde insanlar baş ve yüzde ağrı olduğunda sinüzit düşünür ve sinüzitin ağrı üzerinde çok az etkisi vardır. Sinüzitin ağrı oranı yüzde 5 civarındadır. Sinüzitte daha belirgin olan şikayetler burun tıkanıklığı, seste kötüleşme, yüzde dolgunluk ve burun akıntısı olarak adlandırılır. Sıklıkla karşılaşılan diğer belirtiler ise; inatçı öksürük, sarı-yeşil renkli koyu kıvamlı burun akıntısı, göz çevresinde ağrı, boğazda yanma, horlamadır.
Sinüzit, yüksek tansiyon ve romatizmadan daha sık görülmesine rağmen, yaşam kalitesi üzerinde diyabet ve kalp hastalığından daha ciddi bir etkisi vardır. Sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarak da olumsuz etkileri vardır.
Sinüzit; burun tıkanıklığı, alın ağrısı, halsizlik ve yorgunluk, gece ağzı açık uyuma, horlama, mide, bağırsak ve akciğer sorunları gibi sorunlara da yol açar. Bu nedenle sinüzit ve sinüzite neden olan faktörlerin tedavi edilmesi gerekir.
SİNÜZİT SORUNUNDA TERCİH EDİLEN TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Sinüzitin yanlış tedavisi kronik farenjit, kronik gastrit, reflü, perioküler enfeksiyonlar ve apseler, menenjit, beyin apseleri gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilir. Sinüzit tanısı, KBB muayenesi ve endoskopi, direkt radyografi ve sinüs tomografi yöntemleri ile konur. "Akut", "subakut" ve "kronik" olarak sınıflandırılan hastalıklarda, akut sinüzit yaklaşık 4 hafta sürer.
Kronik sinüziti olan hastalara uygun görüldüğü takdirde "endoskopik sinüs cerrahisi" veya "balon sinüzoplasti" uygulanabilir. Endoskopik sinüs cerrahisinde sinüslerin doğal geçişlerini tıkayan polipler veya diğer anatomik bozukluklar düzeltilir ve sinüslerin geçişleri açılır. Ancak bu yöntem daha uzun bir iyileşme süreci gerektirir. Komplikasyon riski açısından dikkatli yapılması gereken bir işlemdir. Balon anjiyoplasti sadece yüz, alın ve burun bölgesindeki sinüslerde kullanılan daha yeni bir yöntemdir. Hastanın bu yaklaşıma uygun olup olmadığı bir hekim tarafından belirlenmelidir. Bu tedavi ile hasta aynı gün taburcu edilir ve ertesi gün hastanın doğal anatomisini etkilemeden işine dönebilir.
BALON SİNÜZOPLASTİ YÖNTEMİ
Balon sinüzoplasti, işlem sonunda cerrahi iz ve kapanmaya neden olmadığı için önemlidir. Aynı zamanda ameliyat sırasında oluşabilecek göz, beyin ve damar yapıları ile ilgili komplikasyonların önlenmesinde oldukça güvenilir bir yöntemdir. Hastalar sadece 20 dakikada sinüzit için balonu kullanabilir ve problemden kolayca kurtulabilirler. Hastanın hastanede kalış ve iyileşme süresi büyük ölçüde kısalır. Aynı gün taburcu olup ertesi gün normal hayatına dönebilir. Ameliyattan sonra ağrı sorunu olmaz. Çeşitli sinüzit vakalarında işe yarasa da doğru seçilmiş vakalarda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Balon sinüzit tedavisi hipertrofik sinüziti olan kişiler, küçük sinüsleri tıkalı hastalar ve 17 yaş altı kişiler için uygun değildir.