Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR
Sabahattin ÖNKİBAR

Sınır ötesi harekat artık neden kaçınılmazdır?

Günler ve hatta haftalardır fotoğraf şudur:
Yer: K.Irak sınırı.
Hat boyunca on binlerce asker.
Tanklar, toplar, ağır silahlar.
Havada istihbarat uçuşu yapan uçak ve helikopterler.
Bunlar yetmiyormuş gibi hâlâ devam eden yığınak.
Yer: Ankara:
Yeter artık diyen milyonların feryadı başkente ulaşıyor.
Onlarca il ve yüzlerce ilçede sokağa çıkan ahali istikamet gösteriyor.
Üniversiteden medya ve yargıya kadar her kesimden isyanlar yükseliyor.
Ve bütün bunlara karşı Tayyip Erdoğan her gün aynı şeyi söylüyor:
“Operasyon mutlaka olacak.”
Yer: Washington Beyaz Saray.
Erdoğan’la Bush heyeti bırakıp kapalı kapılar ardında konuşuyor.
Konuşma bitiminde Erdoğan hamd ederken, Bush istihbarat ortaklığı diyor.
Yer: Uluslararası medya.
Erdoğan’ın ABD seferi öncesinde harekat kesin diyor.
Erdoğan’ın seyahatı sonrasında, harekat olmayabilir yayınları.
Genel fotoğraf budur...
Söyler misiniz böyle bir fotoğrafta harekattan vazgeçilebilir mi?
Vazgeçilir ise ise bunun adı Türkiye’nin haysiyeti ve caydırıcılığı ile oynamak olmaz mı?
Bugün harekete geçilmezse, bundan böyle kim takar sizi?
Kim inanır posta koymanıza ya da meydan okumanıza?
Kim sizi artık ciddiye alır ve ağırlıklı devlet muamelesiyapar?
Bırakın öteki gerekçeleri, sadece bu sebeple bile Türkiye derhal, hemen sınır ötesine geçmeli ve orada uzun bir süre kalmalıdır.
Sınır ötesi bir harekat artık sadece TSK’nın imajı için değil, Türkiye’nin şerefi için de olmazsa olmazdır.
Hem bu tür operasyonların amacı, karşı tarafa kayıp verdirmekden ziyade psikolojik üstünlük sağlamak değil midir?
Öyle ise beklemek neden?
Belli ki AKP patinaj yapıyor ve kış çabuk gelsin, fiziki şartlar gereği harekat olmasın istiyor.
Ama Genelkurmay Başkanı ısrarla; geç kalmadık mesajını veriyor ve talimat beklemeye devam ettiklerini söylüyor.
Peki sonunda ne mi olacak?
AKP o kadar sıkıştı ki izin vermek zorunda kalacaktır.
Ancak...
Amacı maçı kazanmak değil, tribünleri tatmin olduğu için vereceği izin çok sınırlı olacak.
Mesela operasyona gün koyacak ve çerçeve çizecek.
Peki asker böylesine uyduruk ve şova dönük bir harekat oyununa evet der mi?
Hiç sanmıyoruz...

BİR DESTEK, BİR KÖSTEK
İran konusu AKP’yi nasıl etkiler?
Şu sözler İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e ait: “Cumhurbaşkanı Gül benden farklı düşünüyor ama İran bölgede bazı terör örgütlerini destekliyor...” Ve Cumhurbaşkanı Gül’ü dinliyoruz: “Biz bölgemizdeki tüm nükleer silahlara (İsrail’i de kast ediyor) karşıyız.” Bu sözler önceki gün iki Cumhurbaşkanının ortak basın toplantısında edildi.. Doğrusu bu ya, biz Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ile yüzde yüz hem fikiriz. Gelelim basın toplantısında bile artık saklanamayan bu ayrışmanın AKP’yi nasıl etkileyeceğine? Tamam Cumhurbaşkanı bugün artık partili değil ama İsrail’in algılaması onun
hâlâ AKP zihniyetini temsil ettiğidir..
Daha önce de yazdık, İran konusu AKP’nin kırılma noktasıdır. AKP haklı olarak İran bağlamında İsrail ya da aynı şey demek olan ABD’ye destek vermeyecek bu da onun geleceğine ipotek koyacaktır.. ABD için eşikte olan İran operasyonunda Türkiye’nin pozisyonu çok önemlidir. Dolayısı ile Irak’a destek için önü açılan AKP’nin, İran kösteğinde
önü kapatılabilir.

İHTİMAL HARİCİ...
İlhan Kesici CHP’den ayrılacak mı?
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, önceki günkü yazımıza binaen aradı ve bir grup DP il başkanının kendisine getirdiği Genel Başkanlık teklifinin ayrıntılarını aktardı... Peki Kesici’nin bu davet sonrasında CHP’den ayrılması söz konusu olabilir mi? İlhan Bey’i dinleyelim: “Hayır böyle bir şey mümkün değil. Bakın bugünkü ya da Sayın Deniz Baykal’ın lideri olduğu CHP, 90’lı yılların başındaki SHP gibi bir yapı değildir. Gerçekten milli ve modern bir çizgidedir. Dolayısı ile ben bu CHP’ye Türkiye’nin ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. İstifa gibi şeyler olmaz ve bize yakışmaz.” Evet, Kesici istifayı aklının ucundan bile geçirmiyor ve hadiseyi milli olanlarla, olmayanlar şeklinde sunuyor ki bu genel tanıma biz de iştirak ediyoruz.. Peki Kesici’nin istifa etme ihtimali hiç mi yok? Baykal Genel Başkan olduğu sürece sıfır ihtimal.. Ondan sonrası için de bir şey söylemedi ama Deniz Bey giderse, orada kalır mı, emin değilim.

ATALARI GİBİ...
DTP ne olacak?
Halk deyimi ile DTP’nin ipliği artık pazara çıktı.. 3 milletvekilinin dokunulmazlığı için fezleke yazılırken, partinin kapatılması gerektiği de artık geniş çevrelerde konuşulmaya başlandı.. Diyeceksiniz ki, parti kapatılırsa demokratik zemin tıkanır ve dahası AB ayağa kalkar.. Valla AB’yi bilmem ama, demokratik zemin iddiası geçerli değildir. Maalesef DTP demokratik bir kanal gibi değil, terör örgütü gibi hareket ediyor. Bütün dünyanın terörist diye tanımladığı örgüte terörist demeyerek, aslında onun siyasi kanadı olduğunu gözler önüne seriyor. Dolayısı ile DTP’nin amacı var olduğu iddia edilen soruna siyasi kanal açmak değil, terör örgütünün partileşmesine resmiyet ve hatta meşruiyet kazandırmaktır. Bu itibarla da bu partinin de tıpkı ataları yani DEP, HEP, HADEP, DEHAP gibi derhal kapatılması gerekiyor. DTP kapatılmazsa, kışkırtma ve gerginlik her geçen gün tırmanacak ve problem daha da derinleşecektir..

Yazarın Diğer Yazıları