Ankara’da suikast sonucu öldürülen Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in ölümünün üzerinden 19 ay geçti. Aralarında eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in de bulunduğu 22 tutuklu sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
TETİKÇİ ÖZYAĞCI'DAN SAVUNMA
Mahkeme Başkanı, duruşmanın başında avukatlara söz vererek sanık Eray Özyağcı'ya ilişkin soruları aldı. Özyağcı, "Ben yalnızca Doğukan Abi’mi korumak istedim" diyerek kendisini savundu. Mahkemede, yakalandığı Ankara’daki evde kimin kendisini karşıladığı sorulduğunda, "Suat abi karşıladı" cevabını verdi. Adresi ve konumu kimden aldığının sorulması üzerine ise "Doğukan Çep" yanıtını verdi.
Vedat Balkaya’nın cinayet sırasında kullanılan motoru nereden temin ettiğine dair bilgisi olup olmadığı sorulduğunda, "Doğukan Abi'nin parasıyla aldık" dedi. Özyağcı, kendisini kaçtığı yerden alan kişinin “Mustafa Kemal” adında bir kişi olduğunu öne sürdü. Ancak iddianameye göre, Özyağcı'yı alan kişi Tolgahan Demirbaş. Özyağcı, Demirbaş yerine “Mustafa Kemal” isimli bir şahıstan bahsederek, kendisini kaçıran ve Gölbaşı’ndan İzmir’e götüren kişinin de bu kişi olduğunu iddia etti. Demirbaş’ın adını vermeyen Özyağcı, Mustafa Kemal isimli kişinin kimlik ve adres bilgilerine sahip olmadığını öne sürdü.
DOĞUKAN ÇEP: BEN BU DAVANIN BAŞ AKTÖRÜYÜM, AZMETTİRİCİYİM
Duruşmada, sanık Doğukan Çep'e söz verildi. Çep, “Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiriciyim. İfade vermek istiyorum” dedi. Ancak mahkeme başkanı, "Sıranı bekleyeceksin" uyarısında bulundu.
Cinayetin tetikçisi olarak dosyada yer alan sanık Eray Özyağcı, ifade vermeye başladı. Özyağcı, Doğukan Çep'in anlaşmazlık nedeniyle kendisini Sinan Ateş'i vurmak için Ankara'ya gönderdiğini, kendisini de olay yerine Vedat Balkaya'nın götürdüğünü söyledi. Özyağcı, "Aradım aradım ulaşamadım, bir dosya için bana söz vermişti, sözünü tutmadı. Bir para göndermiştim. Ben senin için Sinan Ateş'i ayaklarından vururum' dedim" ifadelerini kullandı. Sonrasında Suat Abi’yi (Kurt) aradığını ve kalacak yer için yardım istediğini belirten Özyağcı, Doğukan Abi ile beraber otoparka gittiklerini ve "Her şeyi ayarladım, Ankara’ya gitmem kaldı" dediğini aktardı.
Mahkeme başkanı, Özyağcı'ya ifadesi ile savunması arasındaki çelişkileri sordu. Sanık Özyağcı, söylemediği şeylerin ifadeye yazıldığını öne sürdü. Olay anını anlatırken, “Doğukan Sinan'ın yanında iki kişi var, sadece ayaklarından vur uzaklaş dedi. Ben sadece Sinan Ateş’in sağlı sollu ayaklarına ateş ettim efendim. Bana yanındakiler ateş etti. En son şöyle bir ses duydum: ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diyorlardı” diye savunma yaptı. Mahkeme başkanı ise, “Kamera kayıtlarını izledim, sana doğru koşuyorlardı. Kim reisi vurduk diye bağıracak sana?” diye sordu. Özyağcı, “Ben duyduklarımı söylüyorum vallahi efendim” dedi.
'BEN SİZE AYAKLARINDAN VURUN DEMEDİM Mİ'
Özyağcı, savunmasına şöyle devam etti: "Doğukan Abi’yi aradım, ben ayaklarından vurdum ama ‘Reisi vurduk’ diye arkadan ses geldiğini söyledim. 'Bu işin içinde iş olmasın' dedim. Sonra Doğukan Abi beni arayıp, ‘Oğlum Sinan Ateş ölmüş, ben size ayaklarından vurun demedim mi’ diye kızdı. Ben öldürmedim, ben yapmadım abi dedim. Kızdı, bağırdı, çağırdı. İfadelerimde Doğukan Abi'yi (Doğukan Çep) korumak için yalan söyledim. Doğukan Abi beni arayıp, ‘Oğlum Sinan Ateş ölmüş, ben size ayaklarından vurun demedim mi’ diye kızdı."
Özyağcı buna ek olarak, "Savcı, 'MHP'den iki yönetici ismini ver seni kurtaralım' dedi. 'Dışarıda içeride seni koruyacağız' dedi. Ben de iftiraya alet olmam dedim. Ben, Sinan Ateş’in sadece ayaklarına sıktım. Ben öldürmedim. Beni önce İzmir'e bir orman içinde villaya götürdüler. 1 ay kadar orada saklandım. Beni botla Yunanistan'a götüreceklerdi. Edirne'de sınırda askerler ateş etmeye başladı. Ben direkt suya atladım. Yüzerek Yunanistan'a çıktım. Havanın aydınlanmasını bekledim. Yunan askerlerine yakalandım. Beni ters kelepçeleyip dövmeye başladılar. Sonra Türkiye'ye attılar" ifadelerii kullandı.
TETİKÇİ BALKAYA: BİRİNİ VURACAĞIMI BİLMİYORDUM
Sinan Ateş cinayetinin diğer tetikçisi Vedat Balkaya da ifadesinde, "Beni buraya kandırarak getirdiler. Ben suçsuzum. Adam öldürüleceğini bilmiyordum. Bana “alacak verecek meselesi” dediler. Ben birinin vurulacağını da bilmiyordum" ifadelerini kullandı.