Geçen yıl suikasta kurban giden Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, eşinin vurulduğu yerde basın açıklaması düzenledi. Ateş, neden iddianame düzenlenmediğini ve şüpheliler hakkında neden işlem yapılmadığını sordu.
Ayşe Ateş, basın açıklamasında şunları söyledi: "Biz ömrümüzü verdiğimiz davamıza canımızı da verdik. Buna rağmen bazı çevrelerin tavır ve iftira dolu söylemleri; bize bu aşağılık cinayet kadar ağır geldi. Babasız kalan iki evladımın hayat boyu yaşayacağı travmayı düşünemeyecek kadar gözlerini nefret bürüyenler, şehidimizin ardından sergiledikleri tavırla ölen ile uğraşmayı bırakan şeytanın bile nefretini kazanmıştır. Sinan, bedenen bu fani dünyada yok. Halâ dinmeyen öfkenizle ona yattığı toprağı da mı çok görüyorsunuz?”
“ADALET YERİNİ BULSUN, İSTERSE KIYAMET KOPSUN”
Önce Allah’a, sonra da devlete güvendiğini dile getiren Ateş, ‘Dış güçlerin oyunu, seçim öncesi, Türkiye karıştırılmak isteniyor’ diyenler oldu. Biz, bunun böyle olmadığını bilmemize rağmen çirkin tezgahların bir malzemesi olmamak adına acımızı sinemize çekerek sakinleştiren taraf olmayı tercih ettik. Devlet babamız hesap sorsun istiyoruz. Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun diyoruz.” açıklamasını yaptı.
“İKİ KÜÇÜK YAVRUMUN YETİM KALDIĞINI UNUTMAYIN”
Ayşe Ateş, açıklamasının devamında, cinayetin faillerinin adli işlem görenlerle sınırlı olmadığını belirtti ve “Tespit edilen diğer faillerle ilgili olarak bugüne kadar neden hiçbir işlem yapılmadı? Olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, soruşturma tamamlanıp neden dava açılmadı?” diye sordu. Daha sonra, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Adalet ve İçişleri Bakanlarına, Ankara Başsavcısına, soruşturmayı yürüten savcılara, hakim ve savcılarına seslendi. “ İki küçük yavrumun yetim kaldığını unutmayın. Başka yavruların yetim kalomasına izin vermeyin.” dedi.
“SESSİZ KALMAK TÜRK BASININA YAKIŞMAZ”
Konuşmasının sonunda, basın mensuplarına da çağrıda bulunan Ateş, “Dışarıda elini kolunu sallayarak gezen failleri bir an önce yakalayın. Basın mensuplarının da bu davada haktan, doğrudan ve adaletten yana haberler hazırlamasını rica ediyorum. Yok saymak, sessiz kalmak Türk basınına yakışmaz." ifadesini kaydetti.