Sinan Ateş Suikastı davası başladı! Ülkü Ocakları Başkanları yargı önünde...

Sinan Ateş Suikastı davası başladı! Ülkü Ocakları Başkanları yargı önünde...

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'e ilişkin bazı bilgileri öldürülmeden önce temin etmek, cinayetin ardından da olaya karışanların gizlenmesine yardımcı olmakla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat ve bir polisin de arasında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davanın ilk celsesi bugün gerçekleşecek.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'e ilişkin bazı bilgileri öldürülmeden önce temin etmek, cinayetin ardından da olaya karışanların gizlenmesine yardımcı olmakla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat ve bir polisin de arasında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davanın ilk celsesi bugün görülecekti. Dava saat 09.15'te başladı.

DURUŞMA BAŞLADI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu ve eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat'ın “kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçundan 2'şer yıldan 4'er yıla kadar hapsi istendi.

Trafik Şube’de görevli komiser Talha Atalay hakkında ise aynı suçu “kamu görevlisi" olarak işlediği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla; cinayetin ardından "suçluyu kayırma" suçunu işledikleri ifade edilen sanıklar Fatih Küçükertutan, Gökhan Türkmen, Recep Küçükerturan ve Yunus Hasar'ın ise 6'şar aydan 5'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

SANIKLARIN İFADELERİ

Sanıklardan Burak Kılıç, 19 Ekim 2023’te alınan savcılık ifadesinde, Sinan Ateş’i tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Tolgahan Demirbaş’a, Sinan Ateş’in oturduğu siteye ait fotoğrafları 8 Nisan 2022’de göndermiş olabileceğini söyledi.

Kılıç, “2022 yılı mart ayı içerisinde Mersin'de işlenen cinayet olayının arkasında Sinan Ateş'in olduğu camia içerisinde konuşuluyordu. Ateş’'in ikametinin önüne protesto amaçlı pankart asılması gündeme gelmişti. Bu yüzden Tolgahan Demirbaş’a, (Ateş'in) ikametiyle ilgili fotoğrafları göndermiş olabilirim.” dedi. Cinayetle bir ilgisinin olmadığını savunan Kılıç, Ateş’i fiziken takip ettiği iddiasını reddetti.

"MESAJDA BAHSEDİLEN KİŞİ KESİNLİKLE SİNAN ATEŞ DEĞİL"

Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu ise ifadesinde, Sinan Ateş'in eşine ait bilgileri Tolgahan Demirbaş’a gönderdiğini hatırlamadığını öne sürdü.

"Ekibi kurduk, kafasına sıkacaklar demiş" şeklindeki mesaj hakkında ise Yılmazzobu, Tolgahan Demirbaş ile mesajlaştığını, bu mesajda kastedilen kişinin aralarında husumet bulunan Muhammet isimli kişi olduğunu iddia etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden Yılmazzobu, Muhammet adlı kişinin soyadını hatırlamadığını öne sürerek, “Kızgınlıkla yazılan bir mesajdır. Mesajda bahsedilen kişi kesinlikle Sinan Ateş değildir.” ifadesini verdi.

"ATEŞ'İN UÇUŞ BİLGİLERİNİ YOLLAMIŞ OLABİLİRİM"

Eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat da Esenboğa Havalimanı'nda çalıştığı dönem olan 15 Mart 2021’de Tolgahan Demirbaş’ın kendisini arayarak Sinan Ateş'in yurt dışına çıkıp çıkmadığını sorgulamasını istediğini belirterek, “Sinan Ateş’in uçuş bilgisini bilgisayarda sorgulayarak, ekran görüntüsünü Tolgahan Demirbaş’a yollamış olabilirim. Sinan Ateş ikametindeyken bu pankartı asmak istediklerini, yurt dışında olup olmadığını öğrenmesi gerektiği söyleyerek benden uçuş bilgisini sorgulamamı istemişti." dedi.

Sanık komiser Talha Atalay ise olayın şüphelisinin olduğunu bilmediği Tolgahan Demirbaş ile olaydan bir gün sonra park cezaları hakkında görüştüklerini iddia ederek, “Bana olayla ilgili bilgim olup olmadığını sordu. Ben de bir arkadaşımın WhatsApp grubunda olaya dair paylaşım yaptığını söyleyerek bilgi notunu Tolgahan Demirbaş'a gönderdim, bilgi notunu gönderirken soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiğimi düşünmedim” ifadesini verdi.

‘HUSUMETLİMDİ SOY İSMİNİ HATIRLAMIYORUM’

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in verilerinin Tolgahan Demirbaş’a göndermesi nedeniyle yargılanan sanık Yılmazzobu savunmasında “Suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen konuya ilişkin mesajlaşma hareketlerini öğrendim. Mesajları hatırlamıyorum. Sinan Ateş’i tanımıyorum. Herhangi bir ortamda karşılaşmadım” ifadelerini kullandı. Hâkimin, savcılık ifadesinde “Ekibi kurduk, Muhammed’in kafasına sıkacaklar” ifadesine yönelik şu diyalog yaşandı:

“. Hâkim: Muhammed’in soyadı ne?

. Yılmazzobu: Hatırlamıyorum.

. Hâkim: Kafasına sıkacaklar ama soy ismini hatırlamıyorsun, öyle mi?

. Yımazzobu: Bir anlık sinirle yazılmış ifadeler. Aramızda kısa bir süre husumet olmuştu, paramı alamadım.

. Hâkim: Husumetli olduğun kişinin soy ismini hatırlamıyor musun?

. Yılmazzobu: Kısa bir süre olmuştu, hatırlamıyorum.”

‘HATIRLAMIYORUM’

“Telefon numarası aktifmiş’ mesajınız var. Elektrik işi ile uğraşıyorsunuz nasıl birinin numarayı sorgulayabiliyorsunuz?” sorusuna sanık Yılmazzobu, “Hatırlamıyorum” dedi.

‘WHATSAPP GRUBU SİVİLDİ’

Görevinden ihraç edilen Trafik Şube’de komiser olarak görevli olan Talha Atalay, “Sinan Ateş’in olayını medyadan öğrendim sonra arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Benim dışımda başka polis görevlisi bulunmuyordu. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bölge trafikte çalışan bir komiserin bir vatandaş hakkında kimlik bilgisi ve adres bilgisi alma gibi bir imkânı bulunmamaktadır” dedi.

‘TRAFİK CEZALARINA İLİŞKİN SORULAR SORDU’

Tolgahan Demirbaş ile yaptığı görüşmelere ilişkin “Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün trafik cezalarını mı sorgulattınız?” sorusu üzerine Atalay, “Trafik cezalarına ilişkin sorular sordu. Ben de konuya dair bilgi alıp döneceğimi söyledim. Doğal olarak da olaylar aynı zamana denk geldiği için Sinan Ateş olayı hakkında da konuşma geçti aramızda. Tolgahan Demirbaş’ın benden WhatsApp mesajları istediği gibi bir konu aramızda geçmemiştir” dedi.

OLAY YERİNDEN GRUBA BİLGİ

Savcı Atalay’a “Sivil arkadaşlardan oluşan bir Whatsapp grubu kuruyorsun. Ama gruba olay yerinde yapılan kalp mesajına ilişkin konuşmalar geliyor. Ardından sivil birisi, bu bilgiyi bir polisten aldığını söylüyor. Sivil bir kişinin olay yerinden bilgi alması olanaksızdır” dedi. Savcı ayrıca olaydan 1 gün önce ve sonra Demirbaş’la neden koştuğuna ilişkin gelen soruya Atalay; “Bahsettim. Trafik cezalarını silmek üzerine konuşuldu. Tam hatırlamıyorum, üzerinden 3 yıl geçti” dedi.

‘ÖLDÜRMEK VE YALAN SÖYLEMEK İÇİN Mİ PARA ALDINIZ’

Duruşmada konuşan Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş; “Ben adalet istiyorum. Bir oğlum vardı benim. Bunların hepsi oğlumu tanıyor. Kılıç soyadlı kişi (Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı);ismini ağzıma almak istemiyorum tanıyordu oğlumu. Olcay Kılavuz’un tayfası bunlar hep. Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?” dedi.

‘CAN GÜVENLİĞİMİZ ŞU AN YOK’

Son olarak söz alan abla Selma Ateş ise “Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nı tanımama ihtimalleri var mı? Komiser (Talha Atalay), Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı dediğimiz ama bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış. Bunlar planlı şekilde kardeşimi katletti. Bunların başında İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Ömer Şanlı ve Olcay Kılavuz olduğunu biliyoruz. Ahmet Yiğit Yıldırım ile de suçluların şehir dışına çıkartıldığını biliyoruz.

Sinan Ateş’in ailesinin başına birşey gelirse tüm bu isimlerden hesap sorulmasını istiyoruz. Eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Saltık şu an adliyede, can güvenliğimiz yok” ifadelerini kullandı.

DOSYALAR TALEP EDİLDİ

Ateş ailesinin avukatı Şahin ise dosyaların tamamının birleştirilmesini talep ederek, talimatla alınan sanıkların ifadelerinim huzurda ya da SEGBİS vasıtasıyla ifade vermelerini istedi. Hakim, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen ve karar çıkan dava dosyasının akıbetinin sorulmasına, ayrılan dosyaların fiziken gönderilmesine ve birleştirilmesi işlemlerinin değerlendirilmesine karar verildi. Huzurdaki sanıklar hakkında haftada 2 gün verilen imza şeklinde adli kontrol şartının tek güne indirilmesine karar verdi. Huzurda bulunan sanıkların duruşmalardan vareste edilmesi kararı verildi. Sonraki duruşma 1 Temmuz’da saat 09.30’da görülecek.