Sıkıysan konuş, yiğitsen yaz!
Oda TV duruşması başladı. Geçen aylarda Avrupa Birliği Yeşiller Grubu ve Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ile Ahmet Şık’ı ziyaret etmek amacıyla Silivri’ye şöyle bir uğramış, bu arada Türkiye’nin en büyük gazetelerinde çalışan deve dişi gibi yazar çizerlerle de sohbetler etmişti.
İşte bu sohbetler esnasında anlamıştı Türkiye’de ancak dikta ile yönetilen ülkelerdekine benzer bir gizli sansür olduğunu. Ben demişti Roth, mealen; AB ve askeri vesayeti ortadan kaldırmak için bunca hamleler yapan bir hükümetin basın özgürlüğünü kısabileceği iddialarına pek ihtimal vermiyor, abartılı buluyordum. Ne var ki, bazı görüşlerim için, konuştuğum o büyük gazetelerin yazar çizerleri, “Biz bu kadarını yazamayız” demeye başladılar. İşte o zaman anladım hükümet korkusunun gazeteciler için dağları sardığını. Doğrusunu söylemek gerekirse Roth, pek hazzettiğim bir siyasetçi değildir amma bu tespiti doğru bir tespittir.
Aslında Erdoğan bu işleri gizli kapaklı yapmıyor ki. O değil miydi gazete patronlarına, “Maaşını sen veriyorsun, gereğini yap” diye meydan meydan tehdit savuran! Adam susturucu olduğunu itiraf ediyor. Başka delile ne gerek var! Aykırı görüşü sevmiyor kardeşim. Daha yeni gazete yöneticileri ve patronlarını toplayıp uyarılarda bulunmadı mı? Peki, o toplantıya Yeniçağ’ı niye çağırmadı? Yeniçağ’ı sevmiyor, emir komuta zincirine girmeyeceğini de biliyor. Zaten TRT’de sabah programlarında tek okunmayan gazete Yeniçağ değil mi?
Star TV’nin Doğuş Yayın Grubu’na satılmasının ardından Sözcü gazetesine konuşan Uğur Dündar, “Ne zaman vergi cezaları geldi Aydın Bey strese girdi” diyerek neyi kastediyor sanıyorsunuz. Dündar, Star, Doğuş Grubuna satılınca Aydın Doğan’la görüşmüş. “Ben bu televizyonu sattım Uğur” diyen Doğan’a, “Peki ötekiler” demiş. Yani elindeki televizyonlarda bize göre bir iş yok mu, demek istemiş. Uğur Dündar’ın bu nabız yoklamasına Aydın Doğan’ın cevabı, “Ötekilerde seni getireceğim pozisyonlar dolu” oluvermiş. Ama demiş Aydın Doğan, Hürriyet’teki yazılarına devam et. Dündar’ın tepkisi, “Ama ben Hürriyet’te hobim olan spor yazıları yazıyorum, anladığım kadarıyla asıl işin olan gazeteciliği yapma, hobinle idare et diyorsunuz!” demek olmuş. Demek ki, neymiş. Uğur Dündar gibi bir gazeteci, Aydın Doğan gibi bir patron da olsan elinden kalemin ve gazetelerin alınabiliyormuş...
Dündar’a, Starı alan Doğuş Grubu’nda çalışıp çalışmayacağı da sorulmuş. Hadi Star’da çalışmasın diyelim, NTV gibi bir haber kanalında Uğur Dündar gibi bir gazeteciye iş mi bulunmaz? Dündar’ın cevabı gayet anlamlı: “Görüş farkında Emre Kongar’a tahammül edemeyen ve Can Dündar’ı ekrandan eden NTV’de bana ne gerek var, o NTV’de benim ne işim var!”
Şimdi arkanıza yaslanınız, NTV’den, el değiştiren Star’dan başlayarak bütün gazete ve televizyonları şöyle sıra ile aklınızdan geçiriniz. Ciddi konularda, birinci sayfalar ve ana haber bültenlerinde Erdoğan hükümetini zora sokabilecek bir ses ve görüntüye, bir çizgi ve yazıya rastlayabiliyor musunuz, şöyle bir düşününüz...
Aklınıza gelen bir hadise var mı?
Yok, değil mi?
Öyleyse rahat olunuz.
Demek ki AKP ve Erdoğan her şeyi çok ama çok iyi yapıyor?! Demek ki İsrail Mavi Marmara’da Türkleri katletmiyormuş, Deniz Feneri’nde işler hukuka gayet uygunmuş, Silivri’de tutukluluk süreleri çok kısaymış, şike soruşturmasında adama göre hukuki düzenleme falan yokmuş, Büyük yahut Genişletilmiş Orta Doğu Projesi sonucu her nedense hep halkı Müslüman olan ülkeler işgal edilmiyor, Müslümanlar katledilmiyor, onların servetlerine el konulmuyormuş ve ABD, PKK’yı desteklemiyormuş; mücahitler müteahhit olmamış; ne güzel, ne güzel...
Acı veriyor
Akıyor şehirlere,
Köyler acı veriyor.
Kuruyor ırmak, dere
Çaylar acı veriyor.
***
Tohumu ektik sayıp,
Tarlada bitti ayıp.
Aynada bayan kayıp,
Baylar acı veriyor.
***
Uyumakta ezilen,
Dert üretir yazılan!
Her gün biraz bozulan,
Huylar acı veriyor.
Taksim Hakça değildir:
Al sarayı ver kabir!
Bire tam kırk, kırka bir
Paylar acı veriyor.
***
Meydanlar işsiz doldu,
Memurun yüzü soldu.
Hafta çekilmez oldu,
Aylar acı veriyor.
***
Ülke andırır çölü
Yollarımız kan gölü
Depremde onca ölü,
Faylar acı veriyor.
Hasan Demir