Sigmund Freud kimdir. Sigmund Freud'ün hayatı

Sigmund Freud kimdir. Sigmund Freud'ün hayatı

Sigmund Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog. Peki, Sigmund Freud kimdir? İşte Sigmund Freud’ün hayatı…

Sigmund Freud, nöroloji alanında uzmanlaşmış ve psikanalizin atası olarak anılan bilim insanıdır. Kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren Psikanalitik kuramın kurucusudur.

SİGMUN FREUD’ÜN HAYATI

Sigmund Freud, 6 Mayıs 1856 tarihinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu''nda dünyaya geldi.

Sigmund Freud, orta halli bir Yahudi yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya geldi. Ekonomik krizden dolayı ailesi Viyana''ya yerleşmek zorunda kaldığında, Sigmund Freud henüz 4 yaşındaydı. 1938 yılına kadar burada yaşadı.

Sigmund Freud, lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Sigmund Freud, başarılı bir öğrenciydi. Goethe''nın yapıtlarından etkilenerek, başlangıçta istemediği halde, tıp okumaya karar verdi.

Sigmund Freud, 1881''de tıp öğrenimini bitirdi. 1883''te dönemin ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr. Theodor Meynert''in yönetiminde psikiyatri kliniğinde asistan olarak çalışmaya başladı. 1884''te kokain üzerine bir inceleme yapmakla görevlendirildi. 1884''te kokainin analjezik özelliklerini keşfetti, anestezik niteliklerini ise sezinledi.

Sigmund Freud, aldığı bir bursla 1885''te Paris''e gitti, Salpetrie Hastanesi''nde, Jean Martin Charcot''nun yanında staja başladı. Burada histerinin belirtilerini, hipnotizma ve telkinin etkilerini gözlemledi. Charcot''dan çok etkilendi. Charcot''nun konferanslarını Almancaya çevirdi ve 1886''da yayımladı.

Sigmund Freud, 1886''da Paris''ten ayrılarak Berlin''e gitti. Burada çocuk nöropatolojisiyle ilgilendi. Viyana''ya dönerek özel hekimliğe başladı. Sigmund Freud, 1886 ekim ayında 4 yıldır nişanlı olduğu Martha Bernays ile evlendi.

Sigmund Freud, Sinir hastalıkları ve histeri şikayetiyle kendisine başvuranlar üzerinde dönemin ünlü tedavi yöntemlerini, elektroterapi ve hipnotizmayı uyguladı. 1887''de Dr. Bernheim''in Telkin ve Telkinin Tedavideki Uygulamaları Üstüne adlı kitabını çevirdi.

Sigmund Freud, Elizabet von R. adındaki bir kadın hasta kendisini serbest çağrışım yöntemine zorlayınca hipnozdan vazgeçti. 1892 - 1895 yılları arasında Charcot''nun Salı Günü Dersleri adlı kitabının çevirisini, savunma psikonevrozları üzerine bir makaleyi ve saplantılar ve fobiler üzerine başka bir makaleyi Breuer ile ortaklaşa hazırladı. Ancak tıp çevrelerince Sigmund Freud’ün Histeri Üzerine İncelemeleri hoş karşılanmadı. Bu yapıtta psikanalizin temel ilkelerine rastlanır.

Sigmund Freud’ün 1896 yılında babasının ölümü üzerine derin bir bunalıma girdi ve sistematik olarak kendini çözümlemeye başladı. Yine aynı yıl Breuer''le nevrozların cinsel açıdan açıklanması konusunda ters düşerek yollarını ayırdı.

Sigmund Freud’ün histerinin cinsel etiyolojisi üzerine verdiği bir konferans skandala yol açtı. Bu dönemde W. Fliess''le yazışmaları, özçözümleme süreci, hayatı üzerinde önemli etkiler yarattı. (Bu yazışmaları Freud''un ölümünden sonra eşi ve kızı tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Freud psikanalize özel hayatını karıştırmak istemediğinden, kişisel kayıtlar bırakmamış, birçok yazışma ve mektubunu ölümünden önce yakmıştır.)

Hayatının 10 yıl süren bu döneminde, Freud hem yandaş, hem öğrenci bakımından yalnız kaldı. Kendini hastaların tedavisine ve psikanalizin yaratılmasına yoğunlaştırdı. Bu sürecin sonucu olarak 1897''de Oedipus Kompleksi, 1900''de Düşlerin Yorumu (iki cilt) adlı eserler ortaya çıktı.

1908''te Viyana Psikanaliz Derneği kuruldu. Bu olay, Freud için bir dönüm noktasıydı, Yaşamım ve Psikanaliz kitabında buna büyük yer verdi. Ancak bu tarihten önce bile Freud''un çevresinde çözümlemenin giderek kurumlaştığı görülür. 1902''den sonra "Çarşamba Günleri Psikoloji Derneği", adı altında başta P. Federn, O. Rank, W. Stekel ve Alfred Adler olmak üzere, Freud''un ilk yandaşları bir araya toplandılar.

Sigmund Freud, 1904''te E. Bleuer''le yazışmaya başladı. 1907''de Bleuer''in asistanı Carl Gustav Jung tarafından ziyaret edilir. Jung aynı yıl Zürih''te Freud Derneği''ni kurdu. Bu Sigmund Freud için büyük bir başarıydı, zira psikanaliz artık ülke sınırlarının dışına çıkmıştı. Takip eden yıllarda Jung, 1. Psikanaliz Kongresi''ne katıldı ve psikanaliz üzerine konferanslar vermek üzere Freud ile birlikte ABD''ye yolculuk etti. Sigmund Freud, 1910 - 1920 yıllarında Psikanaliz Üzerine, Bir Paranoya Vakası Özyaşam Öyküsü Üzerine Psikoanalitik Gözlemler: Başkan Screber, Totem ve Tabu, Narsizmin İncelenmesine Giriş, Yas ve Melankoli adlı eserleri yayımladı.

Bunların yanı sıra Freud, zihinsel süreçleri etkileyen ve erotik bağlar kuran cinselleştirilmiş dürtü enerjisi libidonun tanımını yaptı. Ortaya koyduğu bir diğer kavram olan ölüm içgüdüsünü ise zorlayıcı tekrarlama, nefret, saldırganlık ve nevrotik suçluluğun kaynağı olarak açıkladı. Kariyerinin ilerleyen yıllarındaki çalışmalarında ise din ve kültüre dair geniş kapsamlı yorumlar ve eleştiriler yayımladı.

1923''te kendisine üst çene ve damak kanseri tanısı kondu. İzleyen yıllarda 33 kez ameliyat oldu. Sürekli protez takması gerektiğinden dolayı uzun yıllar konuşma ve yemek yeme sıkıntısı çekti. 1938''de Naziler''in Viyana''ya girmesiyle birlikte en küçük çocuğu Anna ile birlikte Avusturya''yı terk etmek zorunda kalarak Londra''ya yerleşti. Ölümüne dek tedavi ve çalışmalarına burada devam etti.

Sigmund Freud, prensipleri gereği kişisel hiçbir özel belge, anı defteri, mektup bırakmamış, hepsini yakmıştır. Bu nedenle, Sigmund Freud''e dair ilk ve en kapsamlı bilgiler ilk olarak yakın dostu İngiliz Psikiyatrist Ernest Jones''un 1953''te yayımlanan üç ciltlik Sigmund Freud''un Yaşamı ve Yapıtları adlı kitabıyla ortaya çıkarıldı.

İlgili Haberler