Artık askerlerin katıldığı, mermilerin atıldığı, tankların, uçakların kullanıldığı savaşları unutmanın zamanı geldi. Artık savaşlar, online olarak yapılıyor. Orduların yerini yazılımlar aldı. Bu nedenle bütün dünya siber savaş hazırlığı yapıyor. Bunun için hacker’lardan oluşan ordular kuruluyor, savunma hatları örülüyor. Bazı ülkeler düşmanlarına karşı bu savaşı çoktan başlatmış durumda. Geleceğin en büyük kabusu sanal savaş konusunda Türkiye de çalışma sürdürüyor. Sık sık Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatları düzenleniyor. Bu arada bilişim sistemlerini siber saldırılara karşı koruyan ve “Beyaz Şapkalı” olarak tabir edilen kötü niyetli olmayan yani faydalı bilgisayar korsanlarının eğitimi de gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz hafta Türk Standardları Enstitüsü ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “3. Bilişim Teknolojileri Standartları Konferansı” nda, TSE’nin belgelendirmesini yaptığı ’Beyaz Şapkalı Hacker’lara sertifikaları törenle verildi. Dereceye girenlere sertifikalarını sunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Beyaz şapkalı hackerlarımıza ‘iyi kalpli hacker’ diyoruz, bunlar yıkmak için değil özellikle yıkımı engellemek için görevi üstlenecekler” dedi.
İyi kalpli hacker
Gerçekten de Türkiye’nin kendisini koruması için mutlaka siber ordu kurması gerekiyor. Ancak bunu yaparken bu ordunun nerede ve nasıl kullanılacağı konusuna dikkat edilmesi gerekiyor. Eğer devlet kurumlarının bilgisayarlarını ve verilerini korumak için ya da düşman ülkeler için kullanılacaklarsa mesele yok. Ancak oluşturulan siber ordu, muhalif kesimlerin bilgisayarlarına yönelik saldırılarda kullanılırlarsa, o zaman büyük sorun olacaktır. Kesinlikle oluşturulan hacker’lar, siyasi olarak karşı tarafta bulunan kesimlerin bilgisayarlarını, hesaplarını ele geçirme, onları takip etme ya da internet sitelerini engelleme gibi durumlar için kullanılırsa ülke demokrasisi için büyük darbe olur.