"TFF, İKİ TAKIMLI BİR REKABETE ÇANAK TUTAMAZ"
Her iyi gidişatta birileri tarafından aşağı çekilmek istendiklerini vurgulayan Serdal Adalı, "Türkiye Kupası'ndan şanssız bir şekilde elenmiş olmamız bizleri fazlasıyla üzmüştür. Önce ligde iyi bir gidişat yakalamışken Gaziantep maçında olanlar, ardından derbi galibiyetimiz sonrası Göztepe maçında yapılanlar bize verilmeye çalışılan birer mesaj niteliğindedir. 'Susun yoksa daha büyüğü geliyor' denilmek istenmektedir. Bu ülkede hiçbir kurum, hele de Türkiye Futbol Federasyonu iki takımlı bir rekabete çanak tutamaz. Kimse iki büyüklü bir yarış oluşturup, Beşiktaş'ı bunun dışında tutamaz. Beşiktaş'ın bu sezon şampiyonluk yarışının gerisinde kalmış olması kimseye bu fırsatı vermez. Biz hiçbir zaman kendimize imtiyaz isteyen bir camia olmadık. Adaletin ve hakkaniyetin sağlandığını görmek de en doğal hakkımız. Beşiktaş, gücünü taraftarından, camiasından alır. Beşiktaş'ı karşısına alanlar en ufak bir sakınca görmediyse, biz de onların karşınızda durmaktan en ufak bir tereddüt duymayız" ifadelerini kullandı.
"FUTBOL FEDERASYONU ADALETİ SAĞLAYAMAYACAĞINI BELLİ ETTİ"
TFF ve MHK hakkında da açıklamalarda bulunan Adalı, "Federasyon ve tüm kurullarının bir kez daha gereğini yapmasını talep ediyoruz. Futbol federasyonu adaleti sağlayamayacağını belli etti. Duyuyorum ki federasyonun başındaki kişi, sağda solda mayısta 'Ben mi giderim yoksa Adalı mı gider belli olmaz' diyormuş. Benim görevime devam edip etmeyeceğime üyesi olmaktan onur duyduğum Büyük Beşiktaş camiası karar verecektir. Ama kendisi de bilsin ki, onun da mayıs sonrası kalıp, kalmayacağına karar verecek olan yine büyük Beşiktaş camiasıdır. Bizim yabancı hakem talebimiz, sizlere 'Beşiktaş Türk hakemlerine güvenmiyor' gibi çarpık bir algıyla yansıtıldı. Belli oluyor ki, size söylenenler yüzünden kararlarınızı Beşiktaş'a karşı bir hırs ve intikam duygusuyla vermeye başladınız. Bu tavrınız sadece Beşiktaş'a değil, sizlere ve futbol ortamına da zarar veriyor. Ben bu ülkenin dürüst, vicdanlı ve karakterli hakemlerine sesleniyorum. Size inanmayan biz değil, bir derbi maçını yabancı hakeme yönettirenlerdir. Yaşananları lütfen doğru tahlil edin. Üzerinize oynanan bu oyunlara gelmeyin. Beşiktaş'a karşı koşullanmayı bırakın. Adalet için, hakkaniyet için, mesleki onurunuz için artık olması gerektiği gibi maç yönetin. Başkalarının söylediğini değil, kendi inandığınız doğruyu uygulayın. Sizlerden tek isteğimiz sadece adalettir" açıklamalarında bulundu.
"FUTBOL TAKIMI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ"
Son 4 sezondur şampiyonluğa çok erken havlu attıklarını hatırlatan Serda Adalı, "Bu camia ve bu taraftar, 4 sezondur içinde bulunduğu bu amaçsızlığı, hedefsizliği, başarısızlığı hak etmiyor. Biz, yeniden yapılanan Beşiktaş için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütün arzumuz ve gayemiz Beşiktaş'ımızı layık olduğu günlere, başarılara, şampiyonluklara taşımaktır. Biz her şeyden önce kurmakta olduğumuz yeni futbol organizasyonuna çok güveniyoruz. İnanın ki, şu anda Avrupa'nın en önemli kulüplerinde görev yapacak düzeyde isimleri bir araya getirmiş ve çok önemli bir futbol organizasyonu oluşturmuş durumdayız. Yaptığımız bu çalışmalar gelecekte şampiyonluklara ambargo koyacak olan Beşiktaş'ın temeli olarak anılacaktır. Unutmayalım ki bir futbol organizasyonunu sıfırdan kurmak, aynı zamanda sabır isteyen bir olay. Özellikle de çok uzun süredir transfer dönemlerini maalesef olumsuz geçiren bir takım için bu daha da zor. Kaldı ki biz şu anda içinde bulunduğumuz durumdansa sıfırdan başlayabilmeyi tercih ederdik. Çok eksilerden başlamanın zorluklarını yaşıyoruz. Mesela takımın bu sezon Avrupa kupasında başarılı olamaması bile bizim devre arasındaki transfer operasyonumuzu önemli şekilde etkiledi. Devre arası aldığımız 2 oyuncuyu aslında yaz transfer döneminde takıma katma niyetimiz vardı. Ama hem Avrupa'dan çok ciddi taliplerinin olması hem de Twente yenilgisi sonrası anlaştığımız diğer oyuncuların Avrupa kupalarında devam eden takımlarda oynamak istemeleri bu süreci öne çekti. Şimdi de 'Adalı devre arasında neden yeni bir santrfor daha almadı?' diyorlar. Maliyet konusunu bir kenara bıraksak bile devre arasında gelip takıma direkt katkı sağlayacak bir santrfor bulmanın ne kadar zor olduğunu söylemeye gerek bile yok. Ayrıca biz bu maaş yükünden kurtulmadan kadromuzu nasıl yenileyeceğiz? Mesela Immobile'nin sadece yıllık net garanti maaşı 6 Milyon Euro, üzerine bir de 2 milyon Euro bonservis vermişler. Bu da yetmezmiş gibi Aboubakar'ı Hatay'a gönderirken onun 4.6 milyon Euroluk maaş maliyetini de üstlenmişler. Yani tek bir santrfor pozisyonu için bir sezonda vergilerini de hesaba katarsak yaklaşık 17 milyon Euro'luk bir yük binmiş bütçemize. Hadi bütçe dengesini önemsemediniz diyelim, UEFA kriterlerini de mi hiç umursamadınız? Üzülerek söylüyorum ki daha geçtiğimiz günlerde UEFA'nın finansal kontrol biriminden bize gelen bir yazı oldu. 'Hiç mi hesap yapmadınız ya da hiç mi umursamadınız' diye sorarlar adama" değerlendirmesinde bulundu.
"TAKIMA GEREKLİ TAKVİYELER YAPILACAK"
Kadronun gelir gider dengesi hakkında da konuşan Başkan Serdal Adalı, şunları kaydetti:
"Beşiktaşlılar özellikle gündeme getirilen Arroyo'daki maliyete de hiç ama hiç takılmasınlar. Bu çocuk daha ülkesinden buraya doğru uçaktayken bazı Avrupa takımları beni aradı. Biz eğer istersek sezon sonu bu oyuncumuzu 0 lira zararla rahat rahat geri göndeririz. Ama emin olunuz, birkaç yıl sonra da onu izlerken pişmanlıktan dizlerimizi döveriz. Unutulmamalı ki gençleştirme politikası zaman ve sabır isteyen bir süreçtir. Bunu yaparken hemen al gel ve bütün sorumluluğu omuzlarına yükle olmaz. En önemlisi de içinde bulunduğumuz böyle kaotik bir sezonda, yerli ve yabancı tüm genç oyuncularımıza karşı sabırlı davranmalıyız. Bu arada biz hocamızın futbolcularımızla ilgili görüşlerine büyük saygı duyuyor ve kendisine asla baskı yapmıyoruz. Önümüzdeki sezon herkes ne demek istediğimizi gözleriyle görecektir. Ayrıca Amir konusunda da söylemek istediğim birkaç sözüm var. Musrati'yi 6 ay için 1 milyon Euro'ya Monaco'ya kiraladıktan sonra, hocamız Amir'i izledi ve geri dönmesini çok istedi. Faydalı olacağını söyledi. Zaten oyuncunun Rizespor'daki ücretinin önemli bir kısmını da biz veriyorduk. Teknik ve bütçesel nedenleri bir araya getirdiğimizde bizim için en doğru alternatifti. Bu transfer anlayışımız önümüzdeki dönemde de devam edecek. Tabi ki takımımıza gerekli tüm takviyeler yapılacak. Sadece 18 yaşındaki futbolculardan kurulu bir takım yapılmayacağını gayet iyi biliyoruz. Direkt katkı sağlayacak, Beşiktaş'ın ruhuna uygun oyuncular takımımıza katılacak. Prensiplerimiz doğrultusunda taraftarlarımızı heyecanlandıracak isimleri transfer edeceğiz."
"TÜM PLANLAMALARIMIZI 3.5 SENE İÇİN YAPTIK"
Görev süreleri boyunca iyi niyetli bir şekilde çalıştıklarını söyleyen Adalı, "Tüzüğümüz gereği mayıs ayında olağan kongremizi düzenlememiz gerekiyor. Bu doğrultuda yeni sezon öncesinde vakit kaybetmemek adına kongremizi 4-11 veya 11-18 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Sizlere 29 Aralık'taki seçimde de ifade ettiğim üzere, tüm planlamalarımızı 3.5 sene için yaptık. Sizler de takdir ettiniz ve bunun ilk 5 ayı için tercihlerinizi bizden yana kullandınız. Biz de bu süreyi çok ve hızlı çalışarak geçirdik. Sanki 5 aydan sonra bir seçim yokmuş gibi de planlı, ayakları yere sağlam basan ve gösterişten uzak bir yönetim anlayışı sergiledik. Bugün de sizlere kısmet olursa nasıl devam edeceğimizi açık ve net bir şekilde aktarıyorum. Buradan camiamla da paylaşıyorum ki, 'Herhangi bir şekilde daha iyisini yaparım' diyen varsa buyursun gelsin. 'Benim başka bir yolum var, daha kısa zamanda bu sorunları çözerim' diyen varsa çıksın anlatsın. Ben sadece Beşiktaş sevdalısı bir arkadaşınızım. Her şeyimle Beşiktaş'a hizmet etmeye çalışan, faydalı olmaya çalışan bir kardeşinizim. Başkaları gibi 'Hodri meydan' diyerek yakışıksız bir üslup takınacak halim de yok. Gerçekten daha kısa sürede daha iyisini yapacağına bizi inandıran kişiler olursa, onların da yanındayım" ifadelerini kullandı.