Şener'den şok sözler

Şener'den şok sözler

Şener'den şok sözler

BAŞBAKAN KURCALANMAMASI GEREKEN ŞEYLERİ İSTEMEYE BAŞLAMIŞTI!..
Erdoğan’ın ’imzala’ diye baskı yaptığı özelleştirmeleri anlatan Türkiye Partisi lideri Şener: Deniz Feneri olayında ismi geçenlerle Başbakan’ın yakın ilişki içinde olduklarını biliyorum

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özelleştirme merakını Tansu Çiller’e benzeten Şener, AKP’den kişisel hesaplarla ayrılmadığını söyledi. Şener, “Rahatsızlığım, partinin kuruluş amaçlarına uygun hareket etmediğini, toplumu kamplaştırdığını, kurumlarla kavga ettiğini görünce başladı. Sonra da bu, birlikte çalışma koşullarımıza yansıdı ve ayrıldım” şeklinde konuştu. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın kendisinden alınmadığına dikkat çeken Şener, şunları dile getirdi:
Çiller’e benzetti
Özelleştirme benden alınmadı; ben verdim. Başbakan nedense özelleştirmelerle fazlaca ilgileniyordu. Hani; Çiller döneminde, ’Özelleştirme dosyaları Çiller’in evine gidiyor’ diye eleştiriyorduk ya. Başbakan’ın bu ilgisi de beni rahatsız etmeye başladı. Başbakan kurcalamaması gereken şeyler istemeye başladı. İstekleri yerine getirilmeyince de özelleştirmeye laf dokundurur oldu. Bir gece 10.00’da toplandık... Yanımızda 5-6 bakan arkadaş daha vardı. Başbakan’a ’Özelleştirmeye niye laf atıyorsun’dedim. ’Atmıyorum’dedi. ’Atıyorsun’diye üsteledim. Özelleştirme İdaresi’yle ilgili dosyayı aldım ve ’Al istediğin yere ver’dedim. O da, ’Kemal Bey’e ver’dedi. Beni Özelleştirme Yüksek Kurulu Üyesi olarak bıraktı.

Bana 2 ay küstü!
Yine bir gün; Özelleştirme İdaresi’ne borçlarını ödemeyen 4 firmayla ilgili konu konuşuluyordu. İçlerinden biri, sattığımız bir kuruluşu 5 yıl taksitle almış, aldığı kuruluşu başkasına devretmiş; ama devlete olan borcunu ödemiyor ve 12 yıla yayılmasını istiyordu. Ben karşı çıktım. Buna rağmen karar yazılmış ve firmanın isteği kabul edilmiş. İşin ilginci ÖYK kararlarına imzayı en son atması gereken kişi Başbakan olduğu halde, bu karara ilk imzayı o atmış... Ben atmadım ve karar yürürlüğe girmedi. Başbakan bu yüzden tam iki ay süreyle benimle konuşmadı, küstü. Yurt dışına çıkarken vekaleti bana vermesi gerektiği için laf olsun diye konuşuyordu o kadar. İki ay sonra, Kıbrıs’a gidecektim. Gittim, ’İstediğiniz bir şey var mı’diye sordum... ’Selam söyle’dedi ve ’O özelleştirme dosyasına da imza at’diye ekledi. Galata Port’ta da ’İmzala’dedi, imzalamadım. Avea-Aycell birleşmesine itiraz ettim ve ’Bu benden geçmez’dedim. Onlar da kanun çıkararak geçirdiler. Başbakan’ın bir kuralı vardır. Sizi bakan yaptığı gün, tarihsiz istifa mektubunuzu da alır. Ben istifa etmedim ama o da kendisindeki o mektubu yürürlüğe koymadı.


En büyük günah!

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Deniz Feneri yolsuzluğuyla ilgili ise şunları anlattı: “Yargı süreci başladı, konuşmak doğru olmaz. Sadece şunu söyleyebilirim ki, ben her türlü gayrıresmi kazanca karşıyım. Yardımsever insanların duygularının istismar edilmesi, fakir-fukara için toplanan paraların yerine ulaşmaması en büyük günahtır. İsmi geçen bazı şahıslarla, Başbakan başta olmak üzere bazı arkadaşların çok yakın ilişki içinde olduklarını biliyorum...”