Serkan TALAN / YENİÇAĞ – ÖZEL HABER
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı deprem raporundaki senaryonun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yeniçağ’a özel açıklamalar yapan Üşümezsoy, İBB’nin deprem senaryosundaki gibi Yalova’dan Silivri’ye kadar uzanan 140 kilometrelik bir fayın kırılmasıyla meydana gelecek 7.5’lik bir depremin söz konusu olmadığını belirterek, beklenen İstanbul depremin Büyükçekmece’den Silivri’ye kadar uzanan 40 kilometrelik bir fayın kırılmasıyla oluşacağı ve büyüklüğü 6.5’ten fazla olmayacağını söyledi.
İBB’den İstanbul depremi için çarpıcı rapor: İşte ilçe ilçe risk durumu!
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu olgu, 7,5 büyüklüğünde bir depremin yaratacağı şiddet ve ivmenin İstanbul’daki binalar üzerindeki etkisini analiz ediyor. Ama ana soruyu atlıyor. Fıkra anlatılır, ‘Savaşı kaybettik, 5 neden vardı’ derler. Arkasından ‘Say nedenleri’ derler; birincisi ‘Mermimiz yoku’ derler. O zaman hemen komutan ‘Başka sayma’ der. Burada da 7,5’lik bir depremin imkanı ve ihtimali yok. Bundan 30 kat daha düşük şiddette ve büyüklükte olacak bir deprem, Kumburgaz’da, İstanbul’a uzak bir noktada olacaktır. Ama bu varsayımdan, İstanbul’un burnundan geçen Adalar’dan başlayıp, Yalova’dan Tuzla’dan başlayıp, Silivri’ye kadar giden, İstanbul’a 15-20 kilometreden geçen bir fayın, 140 kilometrelik bir fayın kırılmasıyla oluşacak 7,5 büyüklüğündeki bir depremden bahsediyor. Öyle bir deprem de yok. O zaman o depremle çıkacak şiddetle yapılan senaryoya da gerek yok; hayali bir senaryo.
Gerçekte ise fay Büyükçekmece’den Silivri’ye kadar giden 40 kilometre uzunluğunda 6-7 kilometre derinlikte bir fay ve bu da 6,5’ten büyük bir deprem yaratmayacaktır. 6,5 ve 7,5 arasındaki fark 33 katlık bir farktır ve birinde 140 kilometrelik bir fay kırılıyor ve birinde 40 kilometrelik bir fay… Birinde 15 kilometre derinlikte bir fay kırılıyor, birinde ise 14-15 kilometre derinliğinde. Bu yüzde hayali bir deprem riskine karşı binaların nasıl etkileneceği konusunda spekülatif bir çalışma, bir simülasyondur, bundan başka bir anlamı yoktur.”
“BU, BİLGİSAYAR OYUNUNDAN BAŞKA BİR ŞEY OLMAZ”
“Daha önceki raporda 180 kilometrelik fay Yalova’dan Gaziköy’e kadar kırılıyor. 7.7-7.8’lik depreme göre yapılmıştı. Bundan sonra ise 7.2’lik, Yeşilköy’den Silivri’ye kadar 70 kilometrelik fayla bir modelleme yapılmıştı. Şimdi ise yeni belediye Silivri’den Yalova’ya kadar 140 kilometrelik fay ve 7.5’lik deprem üzerine senaryo yapıyor. Bu senaryoları istediğiniz gibi fay uzunluğunu alıp deprem büyüklüğüne göre yapabilirsiniz; bu bilgisayar oyunu olur, başka bir şey olmaz.
Gerçekte ise çıkan son verilere göre, son oluşan Silivri depreminde görüldüğü gibi, Silivri’deki fay Kumburgaz çukurunda sınırlı olan bir ters fay. Bu fayın, doğuya, Yeşilköy’e, doğru uzanan bir fay değil. Oradaki fay, Marmara Denizi’ne doğru açılırken ölmüş bir fay. Diğer taraftan ise Kumburgaz çukurundaki bu fay, Silivri çukurundan Tekirdağ ve Saroz Körfezi’ne kadar uzanan kesimi 1912 yılında kırılmıştı. Kırılmayan bu 35 kilometrelik kesimi söz konusu. Bu boyutuyla bakıldığında 1999 depreminde kırılan fayın devamı Yalova Çınarcık’tan İmren’e gitmektedir. Oysa ki bunların tezi Yalova’da kırılan fa, Silivri’de kırılan fayın devamı gibi görülüyor. Buna göre, Yalova civarında kırılan fayın stresi Adalar civarında bir yerlerde olmalı. Bu ise bundan 140 kilometre ötedeki Silivri’deki depremi tetiklemesi çok komik duruyor.
Silivri’deki deprem 1912’de kırılan fayın doğu ucundaki bir ters fayın olarak onun sona erdiği bir bölgedir. Silivri çukuru ile Büyükçekmece arasındaki fay, Kumburgaz çukurunda yer almakta ve burada sonlanmaktadır. Kesinlikle Büyükçekmece’den Yeşilköy’e kadar uzanıp orta sırtı kesen bir fay söz konusu değildir. Böyle olunca ne 7.2’lik ne de 7.5’lik bir deprem söz konusu. Bu, bahsedildiği gibi Yalova’dan Yeşilköy’e kadar uzanan fayın 1894’te kırıldığı kabul edilince Yalova’dan başlayıp Gaziköy’e kadar giden 7.4’lük deprem senaryosu suya düştü. Daha sonra 110 kilometrelik fay, Yeşilköy’den çıkıp Gaziköy’e kadar giden fay modeli de bu fayın 1912’de kırıldığı ortaya çıkınca geriye 50 kilometrelik fay kalmıştı. Bunu Naci Görür açıklamıştı. Şimdi ise bunun yerine 1894’te kırılmış ve enerjisi bitmiş denilen fayı buna ekliyor. Gerçekte ise 35-40 kilometrelik Kumburgaz fayına 30 kilometrelik Büyükçekmece’ye çıkan fay ekleniyor. O da yetmiyor Yeşilköy’den Yalova’ya kadar 60 kilometrelik fay da ekleniyor.”