Yeni müfredat tartışmalarına katılan bir isim de Milliyet gazetesi yazarı Özay Şendir oldu. Düzenlenen müfredata göre Müzik dersinde Batı müziğine daha az yer verilmesine tepki gösteren Şendil, “Piyano ve kemanı ders kitaplarından çıkarma kararı alanlar Sultan 2. Abdülhamit’in piyano ve keman çaldığını, Saray’a ilk elektrikli piyanoyu getirenin yine Sultan 2. Abdülhamit olduğunu bilmiyorlardır tahminen” dedi.
Şendil’in “Atatürk’ü bırak piyanoya bak...” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Müzik derslerinde, çocuklara, Atatürk’ün sevdiği şarkılar öğretilmezse kıyamet kopar mı?
Bence kopmaz, önemli olan, öğrencilere, Atatürk devrimlerinin, askeri ve siyasi başarılarının doğru anlatılması, bunun yapılacağı ders de müzik dersi değil.
Müzik dersinde müzik öğrenilir ama görünen o ki yeni müfredatta bu pek mümkün olmayacak.
İlkokul 1. ve 5. sınıf müzik dersi kitaplarından piyano ve keman çıkarılmış yerine bağlama, kaşık, kemençe konmuş.
Niye hepsini birden öğrenmesin ki çocuklar?
Yoksa enstrümanlarda da milli ya da değil tartışması mı yaşamamız gerekiyor?
Piyano ve kemanı ders kitaplarından çıkarma kararı alanlar Sultan 2. Abdülhamit’in piyano ve keman çaldığını, Saray’a ilk elektrikli piyanoyu getirenin yine Sultan 2. Abdülhamit olduğunu bilmiyorlardır tahminen.
Biraz baksalar, 1711’de icat edilen piyanonun son derece hızlı bir şekilde Osmanlı sarayına geldiğini görecekler.
Sonra 3. Selim’den, Padişah Vahideddin’e kadar bir sürü Osmanlı sultanının gayet iyi piyano çaldığını, besteler yaptıklarını, şehzadelere ders veren İtalyan bestecilere de Paşa unvanı verildiğini öğrenecekler.
Hepsinden geçtim, Evren Kutlay’ın Osmanlı’nın Avrupalı Müzisyenleri kitabını okusalar, en zor şartların sürdüğü dönemde bile müzik öğrenmesi için Avrupa’ya çok sayıda öğrenci yollandığını da fark edecekler.
Beethoven gibi en önemli besteciler, Rachmaninov gibi en önemli piyanistlerin ortak özelliği 4-5 yaşında piyano başına oturmuş olmaları.
Biz ne yapıyoruz, çocukları piyano başına oturtmaktan geçtim, müzik dersi kitaplarından piyanonun resimlerini dahi kaldırıyoruz.
Bravo bize, kocaman bir bravo...”