Sen suçlusun serbestsin!

“Adaletin kısır döngüsü… Kime, neye göre ceza?” başlıklı yazım 28 Ağustos 2023’te çıktı. Bu satırlar bugün de geçerli mi, değil mi siz karar verin:

“Siyasî suçlar, adi suçlar... Yeni hükûmet sistemi öyle bir işliyor ki, kalemini Propaganda Bakanlığı’nın tespitlerinden bir milim saptıran, hükûmetin iğreti baktığı çevrede söz eden kendisini mahkemede buluyor.

Adi suçlular çocuklar bile silahlı. En ufak kızgınlıklarda ateşleyiveriyorlar.

İstanbul Kâğıthane’de uyuşturucu satıcıları yakalanmak istenirken, bir polisimiz şehit edildi bir polisimiz ağır yaralandı. Çetenin bir elemanı öldürüldü, bir elemanı yaralandı. Birkaçı yakalandı. Bu silahları nasıl temin ettiler? Nasıl taşıdılar?

Bir keresinde yazmıştım... Adamın 74 suç kaydı var ama dışarıda! Her bir suçundan üç ay yatsa kim bilir kaç yıl hapiste kalacak.

Gazetecilere ceza veriyorsun, cezayı erteliyorsun. Gazeteciyi, söz edeni susturmanın bir yolu cezayı erteleme. Demokles’in Kılıcı yazanın, söz edenin tepesinde! Bak, suç işlersen hapsi boylarsın! Neye göre suç?!

Tek suç var artık... Hükûmetin icraatına dokunmayacaksın!”

***

Şeyda polisimizin nasıl katledildiğinin haberini dinlerken, hele o masum yüzünü görünce gözlerim yaş doldu. Üzüntümü tarif edemem. Herhâlde bütün Türkiye ağlamıştır.

Kurşunu sıkan 19 yaşında. Polisin üstüne nasıl atladıysa belinden silahı kapıyor, kurşun yağdırıyor, kızımızı başından vuruyor.

O 19 yaşındaki oğlan yaratık hırsızlıktan yakalanmış. Karakolda... Ve karakoldan kaçıyor. Peşine polisler düşüyor. Şeyda polisimiz de aralarında. Sonra olan oluyor.

Polisimizi katleden yaratığın annesi de yaralanıyor. Meğer karakola oğluna yemek getirmiş.

Ben anlamadım... Polis katile: “Ver annenin telefonunu. Arayalım da sana yemek getirsin.” mi demiş?

Tasarruf tedbirleri hep konuşuluyor ya, polisimiz yemek sipariş etse, “Devletin parasıyla suçluya yemek mi ısmarladınız?!” diye soruşturma açılacaktı muhakkak!

Anneden yemek istemenin başka izahı var mı?!

O yaratığın suç dosyasına bakın:

“Uyuşturucu ticareti, sekiz uyuşturucu kullanma, iki kasten yaralama, bir cinsel taciz, iki yağma, bir gasp, iki çocuğa cinsel istismar, bir hırsızlık, iki mala zarar verme...”

Bu kadar suç kaydı varsa nasıl dışarıda? Hadi bir basit suçu vardı dışarıda. İkincisinde de dışarıda. üçüncüsünde?!... Artık dışarıda olabilir mi? Suç alışkanlığı olan bir yaratık. Ceza alması gerekmez mi?

Hukukçuların izahına göre yağma, tehdit, basit yaralama, hakaret gibi maddelerde genellikle hapis yatmayı gerektirecek cezalar verilmiyormuş.

Şeyda’yı katleden yaratığın suçları mutlaka cezayı gerektiriyor.

Demek ki, suçları kabarık olanlar, çok hesaplı hareket ediyorlar. Kanunları sular seller gibi ezberlemişler, kabahatlerini sınırda tutuyorlar! Onun için 74 suç kaydı olan da 100 suç kaydı olan da ellerini kollarını sallaya sallaya, ıslık çala çala, polisin gözünün içine baka baka çekip gidiyor!

“Suç makinesi” diye adlandırılanlar için yeni kanunlar çıkarılmadıktan sonra, Şeyda polisimizin katli gibi daha nice hâdiselerle karşılaşırız. Allah esirgesin.

Şeyda’yı katleden 19 yaşındaki yaratığın annesi oğlundan o kadar bizar ki, defalarca karakola gittiğini söylüyor. Ama netice?

O yaratığın annesinin sözleri:

“Anne baba çocuğunun o hâlde olmasını ister mi? Bak ben de yaralıyım. Bir kız çocuğum var. Onun peşindeyim. Allah rahmet eylesin. Benim canım yandı. Gerçekten polisimiz ölene kadar ben ölseydim. O silahı ben yeseydim. Ben kurşunlara gelseydim keşke. Ama şunu söyleyeyim. Yapacak bir şeyim varsa gelsinler. X’lerde, sosyal medyalarda, ‘yok nasıl bir anne, nasıl bir babasınız’. Allah'ınızı seviyorsanız, devletime sesleniyorum, ben çocuğumun bu kadar kötü olmasını ister miyim? Ben bir anneyim, bir babayım...”

Devlet tekrar suçun tarifini yapmaz, caydırıcılığı kesinleştirmez, suçluyu hemen cezalandırmazsa, Türkiye suç makinesi mucidi ilân edilir.

Aşağıdaki sıralama hepimizi irkiltmeli:

2023 yılında 348 bin mahkûmla birinci sıradayız. İkinci sıradaki İngiltere’de mahkûm sayısı 90 bin. Almanya’da mahkûm sayısı sadece 58 bin.

Türkiye’de 100 bin kişi başına 408 mahkûm ve tutuklu düşüyor. İkinci sırada 256 kişi ile Gürcistan, üçüncü sırada 244 kişi ile Azerbaycan.

Say say bitmeyen suç kaydı olan kaç kişi var dışarıda?

Yazarın Diğer Yazıları