Sen de doyur, sen de giydir!
Irak’taki Türkler, Türkmen kardeşlerimiz zor durumda. Arkadan kafalara kurşun sıkan canilerle peşmergenin insafına terk edilmiş durumda. Öldürülüyorlar, boğazlanıyorlar, kurşunlanıyorlar; evlerinden, bin yıllık yurtlarından göçe zorlanıp çöllerde perişan ediliyorlar. Rojava’nın arkasında PKK var, birilerinin arkasında El Kaide var. Yani arkalarında terör örgütü bulunan gruplar adam öldürüp, baş kesip devlet kuruyor ve Irak’taki Türk’ün, Türkmen’in arkasında hiç kimse yok. Türkmenlerin arkasında kimin olması gerektiği belli; fakat o belli olan başka iplerde oynuyor. O hâlde?..
O hâlde iş başa düştü. Türk, Türk’e yardım edecek. Yöneticisinden ümidi kestiyse Anadolu’daki Türk halkı kendisi harekete geçecek ve Irak’taki parçasına, canına yardım edecek. Bıçak kemiğe dayanmış, iş bu noktaya gelmiştir. Türk’ün Türk’e yardımı örgütlenmeli ve hemen işe başlanmalıydı. Haberlerden öğreniyoruz ki MHP işi ele almıştır.
“Ramazan’ın kutlu ve bereketli ikliminde, otellerde, restoranlarda lüks ve gösterişli iftar programları düzenlemek yerine Türkmenlere el uzatılmasını, Türkmenlere umut olunmasını temenni ediyorum. Büyük Türk milleti, yardımsever, hayırsever, cömert, şefkatli; zorda kalan kardeşlerine maddi ve manevi desteği esirgemeyecek kadar yüce gönüllüdür. Her vatandaşımız, her ülküdaşımız bir Türkmen kardeşimizin elinden tutar, ekmeğini ve suyunu bölüşür, aynı zamanda kol kanat gererse Türkmeneli bir nebze de olsa ferahlayacak ve rahatlayacaktır. Milliyetçi ülkücü hareket, darda ve düşkün durumda olan soydaşlarını unutmayacak, çaresiz ve sahipsiz bırakmayacaktır. Bu kapsamda tam bir vicdan seferberliğiyle, insani ve tarihî sorumlulukla Türkmeneli’ne destek verilecektir.”
Yukarıdaki sözler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye aittir. Bahçeli, “yardımların koordinasyonu konusunda MHP Genel Sekreterliği’nin görevlendirildiğini”, “il ve ilçe teşkilatları ile Ülkü Ocakları’nın da yapılacak her neviden yardımı toplamakla sorumlu olduğunu” vurgulamıştır. Vatandaşın yardımı nasıl yapacağı, makbuz karşılığı yardımlarını ilgili teşkilatlara mı vereceği, açılacak hesap numaralarına mı yatıracağı da hemen açıklanmalı ve gecikilmeden işe başlanmalıdır. İlgili teşkilatlar gerekirse vatandaşın ayağına gitmelidir.
Kampanyayı MHP açmıştır ama bence iş MHP’lilerle ve ülkücülerle sınırlı değildir. MHP’li olsun olmasın her vatandaş, kendini Türk hisseden her hayırsever kampanyaya katılmalı, çevresini de teşvik etmelidir. Evet bu bir millî seferberliktir, bu bir kardeşliktir ve bu, hiç şüpheniz olmasın “Türklük”tür, Türk olmanın gereğidir. Parti marti ayrımı yapmanın, şu bu demenin sırası değildir; imkânı olan imkânını seferber etmelidir. Türk Ocakları başta olmak üzere kendilerine milliyetçi diyen ne kadar dernek, kuruluş varsa harekete geçmeli, güçleri dağıtmadan üyelerini aynı organizasyon üzerinden yardıma çağırmalıdır.
Türk, bıçak kemiğe dayanmadan harekete geçmez. Irak Türk’ü için, Türkmeneli’nin Türkmen’i için bıçak kemiğe dayandı; harekete geçme zamanıdır. Bugüne kadar birilerine bel bağlandıysa artık o birilerinden hayır gelmeyeceği anlaşılmış olmalıdır. Harekete geçmek, kendi işimizi kendimiz görmek zorundayız. Varlığımızı, dirliğimizi korumak zorundayız. “Bir musibet bin nasihatten evladır” sözü gereğince bu musibetlerden, bu felaketlerden ders almalı ve gereğini yapmalıyız. “Şerden hayır doğmak” diye bir deyim var; bu şerden, bu musibetten hayır doğması için çalışmalı, hayrın doğması için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız.
Düşünmenin, birilerini beklemenin zamanı değildir; kendi göbeğimizi kendimiz kesecek, yardımlarımızla Türkmen kardeşlerimize ulaşacağız. Ulaşmalıyız ki o da gerekeni yapsın.
“Ne mutlu Türküm diyene!” sözünden mutlu olan kim varsa göreve! Sen de doyur, sen de giydir! Ve herkese duyur, herkesi bilgilendir!