Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen ve 5 Aralık 2024’te PeerJ dergisinde yayımlanacak çalışma, insan dili ve teknolojik kültürünün temel yetilerinin, insanlar ve maymunların ayrılmasından önce evrimleşmiş olabileceğini gösteriyor. Araştırma, Gine'deki Bossou ormanında yaşayan şempanzelerin taş ve çekiç kullanarak sert kabuklu yemişleri kırdığı davranışları inceledi. Araştırmacılar, 300'den fazla yemiş üzerinde 8.260'dan fazla eylemi analiz etti.
Araştırma bulguları, şempanzelerin davranışlarını "çözülebilir parçalara" ayırabildiğini ve daha karmaşık sıralı eylemler sergileyebildiğini gösteriyor. Örneğin, bir yemişi tutmak, taş üzerine yerleştirmek ve kırmak gibi adımları içeren davranışlar, insanların günlük yaşamında benzer şekilde eylemleri parçalara ayırmasına benzer özellikler taşıyor.
ARAŞTIRMANIN ÇARPICI BULGULARI
Araştırma, şempanzelerin davranışlarının yalnızca refleksif olmadığını, ileriye dönük planlama içerdiğini ortaya koyuyor. Özellikle yetişkin şempanzelerin yarısının, eylemleri birbirine bağlarken beklenenden daha ileri sıralamalar yaptığı görüldü. Bu durum, şempanzelerin eylemlerini planladığını ve gerektiğinde anlık olarak uyarlayabildiğini gösteriyor.
Araştırma ekibinden Dr. Elliot Howard-Spink, bu davranışların insan başarısının temelinde yatan yeteneklerin evrimsel kökenine ışık tuttuğunu belirtti. Profesör Thibaud Gruber ise bulguların, insan dilinin ve taş alet kullanımının birlikte evrimi konusundaki tartışmalara katkıda bulunduğunu vurguladı.
GELECEKTE BİZİ NELER BEKLİYOR?
Araştırmacılar, şempanzelerin alet kullanımındaki davranışlarını nasıl gruplandırdığı ve bu yapıların nasıl geliştiğini incelemeyi hedefliyor. Ayrıca, şempanze kültürünün korunmasının önemi vurgulanıyor. Profesör Dora Biro, bu tür kültürel davranışların korunmasının, nesli tehlike altında olan Batı Afrika şempanzeleri gibi hayvanların yaşamlarını sürdürebilmesi için kritik olduğunu ifade etti.
Söz konusu araştırma, şempanzelerin insan davranışlarındaki karmaşıklığı paylaşabileceğini gösteriyor. Bu tür çalışmalar, yalnızca evrimsel geçmişimizi anlamakla kalmayıp, aynı zamanda doğa koruma çalışmalarına yeni bir perspektif kazandırıyor.