Şanlıurfa ve Adıyaman depremin ardından bu kez de sel felaketiyle boğuşuyor.
Ülkemizi sarsan depremden sonraki felaket olan selde hayatını kaybedenlerin sayısı 18''e yükseldi.
Son yapılan açıklamalarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şanlıurfa''da 16, Adıyaman''da 2 kişi öldü. Kayıp 3 kişi aranıyor" dedi.
Tüm bu felaketlerin ardından deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy hangi bölgelerin daha riskli olduğunu açıkladı.
Üşümezsoy faylar, havza çökmeleri ve yapılanma hakkında doğru bilinen yanlışları “faydan uzakta olma kavramı, çok sağlam bir kavram değil. Faydan uzakta olan birçok yer depremde yıkıldı. Görünen faylardan çok, görünmeyen gizli faylar daha risklidir” dedi.
Dolayısıyla vatandaşların yeniden yapılacak binaları için uyaran Üşümezsoy yapılanma konusunda heyelan bölgelerinin dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi.
HAVZAYA YERLEŞİM OLMASI DEPREM VE SEL FELAKETİNİ BERABERİNDE GETİRİR
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Şanlıurfa ve Adıyaman''daki sel felaketi ile ilgili “Bu sel, fayın açtığı havzanın göl ve akarsu ağının üzerinde yerleştiği için sular bu bölgelerde birikerek düz bir zemin oluşturur. Faylar bunun açılmasına sebep olur ve havzaya yerleşim olması deprem ve sel felaketini de beraberinde getirir.” dedi.
“MEYDANA GELEN SELLER ARTÇI DEPREMLERİ ARTIRABİLİR”
Adıyaman’da olduğu gibi, Gölbaşı’nın da eski bir gölalanı olarak kurulduğuna dikkat çeken Üşümezsoy, Malatya fayı sisteminin içinde akarsular ve gölcüklerin oluşturduğu bölgenin de altını çizdi.
Üşümezsoy “fayın kontrolündeki çökerlerin riski gösterilmektedir. Yağmur ve seller sonrası yoğun şekilde yeraltı fay sistemine su girmesi faylarda artçı depremlerin gerçekleştirmesini arttırabilir” dedi.
“KUMBURGAZ ÇUKURUNDA 6.5’LİK BİR DEPREM HEYELANLI BÖLGELER İÇİN RİSK TAŞIYOR”
Marmara’da ise göller bölgesinin incelenmesi gerektiğinin altını çizen Üşümezsoy Kumburgaz fayına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“2016 yılında Marmara Denizi’ni taşıyan fayın Kumburgaz fayında olduğunu daha önce belirtmiştim. Büyükçekmece ve Silivri arasındaydı ve 2019’da Silivri’de olan deprem gösterdiğim yerde meydana geldi. Marmara''da risk taşıyan kırılmamış tek fay Kumburgaz fayıdır. Kumburgaz çukurundaki 6.5’lik bir deprem, heyelanlı bölgeler için risk teşkil etmektedir. Bu tür yamaçlarda heyelanlar oluşmakta ve bunlar da havza kadar risklidir. Havzadan kaçıyorsak heyelansız yamaçlara yerleşmeliyiz.”
“BÜYÜKÇEKMECE, AVCILAR, HARAMİDERE FAYLA BAĞLANTILI”
Havza yamaçlarındaki heyelanlara dikkat etmek gerektiğini belirten Üşümezsoy, “Deprem sonrası yerleşimler heyelanlar gözetilerek yapılmalıdır. Heyelanlı bölgeler havza içindeki alanlardan daha risklidir. Büyükçekmece, Avcılar, Haramidere bölgelerindeki heyelanlara da bu anlamda Kumburgaz çukurundaki fayla bağlantısı açısından ele alınmadır. Bu bölgedeki yapılanmalara çok dikkat edilmelidir” açıklamalarında bulundu.
“MARMARA’DAKİ GERÇEK RİSK, KUMBURGAZ ÇUKURUNDAKİ FAYDIR”
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul’da ve Marmara Denizi’nde risk taşıyan kırılmamış fayın, Kumburgaz çukuru ile Silivri çukurunun başlangıç noktası olduğunu söyleyerek harita üzerinden anlattı:
“Kırmızı sarı şeffaf çizgilerle gösterdiğim alanlar fayların etki alanı, çöker havzaları, diğer taraftan artçı depremlerin yayılımı bu şeffaf olarak faylarının etki alanlarını gösterdiğim alanlardır. Bunun etkilediği alan, hemen arkasındaki özellikle heyelanların olduğu bölge risk taşımaktadır. Marmara’daki gerçek risk, Kumburgaz çukurundaki faydır.”