Büşra İlaslan / Yeniçağ Gazetesi
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizini 750 puan artışla yüzde 17,5’ten yüzde 25'e yükseltti. Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından Yeniçağ’a konuşan Selçuk Geçer, bu kararın beraberinde yüksek faiz, yüksek enflasyon ve aynı zamanda faizin yükselmesinden kaynaklı olarak yüksek işsizlik yaratabileceğini söyledi. Geçer, “Erdoğan seçimden önce çok ciddi bir faiz indirimine gidebilir, Mehmet Şimşek ve ekibini görevden alabilir” dedi.
Kararın piyasada bir rahatlama yaratacağını düşünmediğini ifade eden Geçer, “Piyasayı rahatsız edecek bir eylem bu. Aslında olması gereken doları doğru yerine getirmekti ama dolar üzerinde bir baskı oluşturacak bu yüksek faiz ortamı. Türkiye’nin çok yüksek bir dış ticaret açığı var. Bu dövizdeki gerileme özellikle ya da yerinde sayması dövizin ister istemez ithalatı körüklemeye devam eder. İthalatı körükleyip, ihracattaki rekabetçiliğinizi de kaybettiğiniz an itibarıyla dış ticaret açığınız de cari açığımız daha da artacak.” diye konuştu.
Diğer taraftan turizm gelirlerinin de düşebileceğini kaydeden Geçer, sözlerine şöyle devam etti:
“Doların düşmesini sadece hedefliyorsanız siz tamam doğru bir hamle olarak değerlendirebilirsiniz belki ama doların düşmesi bu enflasyon ortamında gerçekçi bir eylem değil. Tekrar en başa dönüyoruz. Geçmişte yaptığımız hataları yeniden yapmaya başladık. Bu bir panik hareketini gösteriyor. Ama yabancılar bu ortamda bu düşük dolar seviyesinde paralarını Türkiye’ye sokmazlar. Türkiye’ye paralarını getirmeyecekleri için de sizin dövize olan ihtiyacınız artar.”
‘ERDOĞAN, MEHMET ŞİMŞEK VE EKİBİNİ GÖREVDEN ALABİLİR’
“Bir başka açıdan ise sonuç olarak şirketlerin döviz açığı var. Onlar bu Doları piyasadan toplamaya çalışacaklar. Ucuz bulacaklar toplayacaklar. Vatandaşlar da bu düşüşü bir fırsat olarak görüp onlarda dolar toplamaya çalışacaklar.” diyen Geçer, karşı karşıya kalınmasını beklediği tabloya ilişkin şunları söyledi:
“ Yüksek faiz, yüksek enflasyon ve aynı zamanda faizin yükselmesinden kaynaklı olarak yüksek işsizlik… Buda bizi Stagflasyona doğru götürür. Stagflasyon da bütün dünya kaçarken Türkiye’nin umarsızca kucak açmasının hiçbir anlamı yok. Bu mayanın tutmadığını gören, yabancıların gelmediğini gören, ekonomik dengelerin bozulduğunu gören Erdoğan seçimden önce çok ciddi bir faiz indirimine gidebilir, Mehmet Şimşek ve ekibini görevden alabilir, bu da Naci Ağbal döneminde olduğu gibi kırılganlıkların daha da artmasını beraberinde getirebilir. Bence yapılması gereken daha itidale bir faiz kararıydı, dövizin gitmesi gereken yere serbest bırakılmasıydı, enflasyonunda daha akılcı bir şekilde açıkladım piyasa dengelerinin oturtulmasıydı. Bu kadar piyasa dengelerini altüst edecek onu net bir şekilde söyleyebilirim.”
‘DOLAR YENİDEN YÜKSELİŞE GEÇECEK’
Döviz ihtiyacından dolayı doların yeniden yükselişe geçeceğini ifade eden Geçer, dövizin seyrine ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Döviz ihtiyacını yurtdışından borç bularak karşılayabilirsiniz ya ihracatınız artırarak karşılayabilirsiniz ya da turizm gelirlerinizi döviz gecelerinizi artırarak karşılayabilirsiniz. Yabancının Türkiye’ye gelmesi için iki üç tane ön koşul var bunlardan birisi doğru enflasyon, bir diğeri doğru döviz kuru ve doğru faiz ortamı. Siz tamam doğru faiz ortasını yaratıyorsunuz. Politika faizini mümkün olduğunca enflasyonun üzerinde çıkartmaya çalışıyorsunuz, tamam. Bunu yaparken döviz üzerindeki baskıyı artırarak yapıyorsunuz. Baskıyı artırmamanız için belli bir seviyede faiz artırmanız gerekiyor. Daha fazla faiz artışları gördüğünüz gibi dövize bir geri çekilmeyi beraberinde getirir. Bu geri çekilmeyi absorbe edeceksiniz. Yani döviz olması gereken yere gidecek algısı yaratırsınız, o zaman Bu maya işe yarar doğru enflasyonu yaratırsınız ve o enflasyonu açıklarsınız doğru enflasyona göre de politika faizinizi yükseltmeye devam edersiniz. Ama dövize incitmeden düşürmeden bunu yaparsınız… O zaman doğru bir iş yaparsınız ama şu anki koşullarda sadece duygusal baskı yapmak amacıyla yükseltilmiş bir faiz oranı görüyoruz ve duygusal baskı yaptıkça bu kırılmaları fırsat olarak gören herkes bu fırsatı değerlendirmeye kalkacak. Bir düşüş olarak değerlendirme fırsatı olarak değerlendirir."
‘YÜZDE 70’İN ÜZERİNDE BİR ENFLASYON AÇIKLANACAK’
Yarın öbür gün ayın 3’ünde enflasyon açıklandığında yüzde 70’in üzerinde bir enflasyon açıklanacak. Bu enflasyon ve politika faizini dik açı hala çok açık olacak. Kırılganlıklarımız hala çok yüksek olacak dolayısıyla insanlar bunu gördüğü için dövize saldırmaya devam edecek. Yüksek faiz ortamda olması gerekenden çok daha hızlı geçiş yaptığınız için zaten likiditeye ulaşamayan çok yüksek maliyetlerle uğraşan şirketleri dar boğaza sokuyorsunuz. Yarın öbür gün işsizliğin de beraberinde artmasını beraberinde getirir.”
