Şeker fabrikalarını alan firmaların üretimi amaçlamadıkları ortaya çıktı. Doğuş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Karakan, Bor Şeker Fabrikası’nı başka bir firmaya sattıklarını doğrularken, “Paramız yetmedi. Aldık, sattık, ne var bunda? Şükredin” şeklinde bir savunmada bulundu. Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu ise yaşanan skandalla ilgili olarak hiçbir açıklama yapmadı.
TEMİNATLARI KURTARMAK İÇİN YAPILAN BİR OPERASYON
Milli Gazete’nin haberine göre, Avukat Gökhan Candoğan, ihale şartnamesine göre Bor Şeker Fabrikası’nın ihaleye giren üç firmaya devredilmesi gerektiğini belirterek, “Eğer fabrika bu üç firmaya devredilemiyorsa ihalenin iptal edilmesi gerekiyordu. Burada açıkça hileli bir satış var. Bu bir satış değil, firmaların 12 milyon lira teminatlarını kurtarmak için yapılan bir operasyondur” dedi.
Şeker fabrikalarını almak için ihaleye giren firmaların bu fabrikaları üretmek için almadıkları ortaya çıktı. Doğuş Gıda, Nisan ayında satın aldığı ancak kampanya dönemi gelmesine rağmen 5 aydır devralmadığı Bor Şeker Fabrikası’nı devralır almaz hemen başka bir firmaya sattı.
PARAMIZ YETMEDİ, ALDIK SATTIK, NE VAR BUNDA?
Doğuş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Karakan, gazetemize yaptığı açıklamada, Bor Şeker Fabrikası’nın bir başka firmaya satışını doğrularken, “Paramız yetmedi, aldık sattık. Ne var bunda?” dedi. Bor Şeker Fabrikası’nın özelleştirme ihalesine girmeyen 100 bin liralık sermayeli bir inşaat firmasına satılması dikkat çekerken, Karakan, fabrikayı kaç liraya sattıklarını ise açıklamadı.
FİRMADAN MANİDAR SAVUNMA: ŞÜKREDİN!
Bütün bu sürecin ihale şartnamesine uygun olduğunu iddia eden Karakan, 5 aydır fabrikanın devrini neden yapmadıkları yönündeki sorumuza ise, “Devlet sanayicisine yardımcı oluyor. Paramız yetmedi, aldık sattık. Ülke için şükredin” şeklinde bir cevap vermesi dikkat çekti.
BU BİR SATIŞ DEĞİL, OPERASYON!
Avukat Gökhan Candoğan, Bor Şeker Fabrikası’nın devrinden hemen bir gün sonra başka bir firmaya satılmasını ‘firmaların teminatlarını kurtarmak için yapılan bir operasyon’ olarak değerlendirirken, Özelleştirme İdaresi’nin açıkça kanunları çiğnediğini vurguladı. İhale şartnamesine göre Bor Şeker Fabrikası’nın ihalesine giren 3 firmadan birine devredilmesi gerektiğini, eğer bu devir yapılamıyorsa ihalenin iptal edilmesi gerektiğini kaydeden Candoğan, “Burada açık bir şekilde hileli satış var. Özelleştirme İdaresi de bu hileli satışa göz yumarak üç firmanın Hazine’ye gelir kaydedilmesi gereken 12 milyon lirasını kurtarmış oldu” eleştirisinde bulundu.
ÖZELLEŞTİRME İDARESİ’NDEN KEYFİ UYGULAMA!
Şeker fabrikalarının devrinin bu kadar uzun sürede yapılamaması özelleştirme ihalelerine yönelik soru işaretlerini artırırken, bu durum firmaların sermaye yeterliliği olmadan ihalelere girdiklerini ortaya çıkardı. Fabrikaların, sermaye yeterliliği olmayan firmalara satılması, ‘Firmaların kendi istekleri dışında ihaleye girdikleri’ yönündeki eleştirileri haklı çıkarırken, Bor Şeker Fabrikası’nın da ihale şartnamesine aykırı bir şekilde devrinden bir gün sonra başka bir firmaya satılması, fabrikaların satışıyla ilgili sürecin ülke menfaatleri dikkate alınarak yürütülmediği yönündeki kaygıları artırıyor.
ALELACELE NEDEN SATILDIĞI ŞİMDİ DAHA İYİ ANLAŞILIYOR
Bor Şeker Fabrikası’nda yaşanan durumun büyük bir skandal olduğunu belirten Candoğan, “14 tane şeker fabrikasının iki ay gibi kısa bir sürede alelacele neden satıldığını şimdi daha iyi anlıyoruz. Ortada kötü bir özelleştirme kurgusu var. Durum o kadar vahim ki, bütün kamuoyunun önünde bu hileli satış yapılabiliyor” tepkisinde bulundu.
PARASI OLMADIĞI HALDE 3 TANE FABRİKAYI SATIN ALDI!
Doğuş Gıda, Nisan ayında yapılan özelleştirme ihalelerinde Afyon, Bor ve Yozgat şeker fabrikalarını satın almıştı. Afyon Şeker Fabrikası’nı geçtiğimiz Ağustos ayının sonunda devralan Doğuş Çay, Bor Şeker Fabrikası’nı da 5 ay sonra devralarak bir başka firmaya sattı. Yozgat Şeker Fabrikası’nı ise ne zaman devralacağı belirsizliğini koruyor.
ÜRETİM TAMAMEN TEHLİKEYE GİRDİ
Bor Şeker Fabrikası’nın 5 aydır alıcıya devredilmemesi ve devrinden bir gün sonra da alıcı firma tarafından bir başka firmaya devredilmesi, fabrikadaki üretimi tamamen belirsiz bir sürece soktu. Fabrika devredilmediği için kampanya dönemi sürekli ertelenirken, fabrikayı kimin işleteceği ise belirsizliğini hâlâ koruyor.
