FATİH ERBOZ / Yeniçağ Özel Haber
Türkiye’de 17 milyona yaklaşan emekli sayısı ile birlikte emekli olanların sorunları her yıl, bir önceki yılı arar hale geliyor.
DİSK Emekli-Sen Genel başkanı Cengiz Yavuz, Türkiye’de emeklilerin aldığı ücretler nedeniyle kira bile ödeyemez hale geldiklerini belirterek, “Öyle bir noktadayız ki örneğin Ankara, İstanbul gibi büyük kentlerimizde bir emekli maaşı bir ev kirasına denk değil. 12 bin 500 lira emekli maaşı alan bir emeklinin en az 15 bin lire ev kirası vermesi mümkün değil. O zaman şanslı olanlar çocuklarının yanına, ya da köyünde, ilçesinde evi varsa oraya gidiyor. Şehirlerde artık emeklilere bu ekonomik şartlarda yaşam alanı kalmıyor” dedi.
Yeniçağ Gazetesi: Emekliler ikinci bir işte çalışırken can veriyor!
EMEKLİ ÇOCUKLARININ YANINDA KALABİLİYOR
Türkiye’de yaşayan emekli vatandaşların ücretlerinin azlığı nedeniyle ev konusunda çare üretmekte zorlandıklarını belirten Yavuz, şunları söyledi: “Türkiye’de barınma konusu olsun, konut konusu olsun ücret noktasında vatandaşı zorlarken, emekli vatandaşı daha zora sokuyor. Bugün 12 bin 500 lira emekli maaşı olan bir emeklinin, İstanbul, Ankara başta olmak üzere en düşük ev kirasının 15 bin lira olduğu kentlerde yaşaması olanaklı değil. Ev kirasını ödeyemeyen bir insanın diğer ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı sorusu ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada emekli vatandaşlarımız ev kirası veremedikleri için konut bulma karşısında ciddi anlamda bir tıkanıklık yaşıyor. Bugün zaten bunu bizim söylememiz sorunu anlatmak değil, günlük hayatında herkes bunu görebiliyor. Bu nedenle emekli vatandaşlarımızın bulabildikleri ilk çözüm, eğer imkanları varsa çocuklarının yanında ikamet etmek oluyor. Böylelikle en azından kira derdinden kurtuluyorlar. Ancak bu dertten kurtulmak emekli vatandaşları için çözüm oluyor mu, elbette olmuyor. Emeklilerimiz kendi evlerinde yaşamak yerine, çocuklarının yanında yaşamak zorunda kalıyorsa bu da kendileri açısından rahat bir ortam anlamına gelmeyecektir. Bunu da herkes bilir ve anlar. Bu nedenle öncelikle geçim sıkıntısının yanında ev kirası ödeme, gelirine uygun bir ev bulma konusunda sorun gün geçtikçe artıyor.”
YÜZDE 85 KİRA ÖDEYEMİYOR YA DA İCRALIK
Emekli vatandaşların bir çoğunun artık kırsal kesimlere göç etmek zorunda kaldıklarını da kaydeden Yavuz, “ Böyle bir imkanı olan açıkçası gidiyor. Kendi memleketinde bir evi olan, evini paylaşma olanağı olan yakınları olan insanlardan yardım alabiliyorlar. Bu söylediklerim elbette şanslı kesim. Eğer kırsal kesimde ev imkanı olan varsa şanslı birinci kesim. Bir de çocuklarının yanına gitme imkanı olan varsa bu da şanslı ikinci ekişim diyebiliriz. Bunlar elbette geçici çözümler. Sorunu kökten çözen çözümler değil. Çekirdek aile kavramı artık toplumumuzda kalmadı. Bir de sürekli büyüyen ekonomiden bahsediliyor ama emekliler bu büyüyen ekonominin artı değerini göremiyor. Bu ekonominin artı değeri anlaşıldığı kadarıyla emekli vatandaşlara yansımıyor. Emekli vatandaşların yüzde 85 gibi çok büyük bir bölümü kira ödemekte zorlanıyor ya da icralık oluyor. Bu çok ciddi bir rakam. Bu sorunu çözmek kaçınılmaz” diye konuştu.
İKRAMİYE KAVRAMI UNUTULDU ARTIK
Geçmişte emekli olan bir vatandaşın emekli ikramiyesi ile kendisine bir konut edinme fırsatı bulabildiğini ancak bugünkü şartlarda bu imkanın olmadığını kaydeden Yavuz, “ 1980’li, 1990’lı hatta 2000’li yılların başında da bir emekli aldığı emekli ikramiyesi ile bir konut sahibi olabiliyordu. Şimdi ise böyle bir imkanı olmadığı gibi borçlarına bile yetmiyor yeri geliyor. 30-40 yıl çalışan bir insanın bu noktaya gelmesi gerçekten ciddi bir kayıp toplum açısından. Öte yandan daha önce çalışmalarımız sonucunda yılda iki ikramiye emekliye veriliyordu. Ancak artık o imkanın da kalmadığını görüyoruz. Emeklinin bu yıllık ikramiyelerden mahrum kalması da kendisini zorluyor. Öyle görülüyor ki 2025 yılında da emekli başta konut ve geçim olmak üzere zorlanmaya devam edecek. Asgari ücret zam oranı kamuoyunda belli olmaya başladı en azından tartışılıyor. Yüzde 10-15 oranında ya da biraz daha fazla zam oranından konuşuluyor. Bunun emekliye de benzer bir yansıması olacaktır. Ancak bu emekli için yeterli olmaz. Diğer çalışan kesimler için de elbette benzer bir yorumu getirebiliriz. Bu nedenle 2024 yılından daha farklı bir yıl geçirmeyecek gibi durmuyor emekli vatandaşımız önümüzdeki yılda” ifadelerini kullandı.
EMEKLİNİN BELİNİ BÜKEN KALEMLER
Türkiye’de artık yeni bir ekonomik anlayışın hakim olmasının şartlar gereği kaçınılmaz olduğunun ortaya çıktığını da ifade eden Yavuz, “Yeni bir ekonomi politik değerler üzerinden oluşturulan politikalara ihtiyacımız olduğu ortada. Emekli ve çalışanın günlük hayatını en azından sıkıntısız geçirebilmeli. Bugün baktığımızda yine emekli vatandaşa yapılan zamların dolaylı vergiler aracılığıyla geçim hanesine artı değer olarak yazılmayacağını görüyoruz. Dolaylı vergiler emekli vatandaşın geçimini ciddi anlamda zorlaştırıyor. Dolaylı vergiler, ev kiraları, ikramiyelerin yeterli olmaması, zam oranlarının düşük olması, gıda enflasyonu, günlük yaşamanı devam ettirebilecek bir maaş olmaması emekliyi 2025 yılında da zorlayacak. Bu nedenle artık sesimizi daha çok duyurmalı, bu şartların iyileştirilmesi için emek ve çalışma politikalarını siyasetinin merkezine koyan partileri de uyararak ekonomik duruma ilişkin bir açılımın yapılmasını sağlamak gerekiyor” dedi.