Sedat Peker yayımladığı son videoda, her ay 10 bin dolar yolladığı bir milletvekili olmadığını ancak bazı milletvekillerine daha fazlasını verdiğini belirtti. Peker, ''''Kardeşlerim bu 10 bin dolar konusuna gelelim. Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok. Ama daha fazla yolladıklarım var. Bir de çok ayıp ya, bana 10 bin doları nasıl yakıştırırsınız? Süleyman var ya, 10 bin dolar da yalan. Belge yok, dekont yok. Ama daha büyüklerini yolladım. Şimdi Metin Külünk''ten konuşacağız. Beni telefonla aradı, ''Biden, Tayyip Erdoğan''a karşı falan filan'' dedi. Hepten delirdik. Adamlar dünyayı yönetiyor. ABD Başkanı, Sedat Peker''i mi bilecek? Benim kendi meselem var. Sonra benim yanımda ayrıldı. Beni itibarsızlaştırmak için kurulan bir yapı var, içinde mafya, milletvekili var. Bunlar özel adamlar ama beyin yok. O yüzden dolayı Metin Külünk''ü konuşacağız. Onu rezil etmeyeceğim, ne yaşadıysak onu konuşacağız'''' dedi.
AKP’NİN SEÇİM DÖNEMİ DAĞITTIĞI KAHVELER
AKP''nin seçim döneminde evlere dağıttığı Türk kahvesine değinen Peker, ''''AKP''nin seçim zamanı dağıttığı kahve var ya, Tarihi Beyoğlu Kuru Kahvecisi. İşte o benimdi. Ee hani ben pisliktim? Onlarca milyonluk kahveyi alıp dağıtmadınız mı siz? Bir lira mı verdiniz? Verdiyseniz hani fatura? Size yazıklar olsun. Adam gibi düşmanlık yapın'''' ifadelerini kullandı.
''''KÜLÜNK''ÜN TEFECİYE OLAN 300 BİN LİRA BORCUNU BEN ÖDEDİM''''
Metin Külünk''ün kendisini aradığını ve bir tanıdığının tefeciye borcunun olduğunu söylediğini kaydeden Peker, Külünk''ün borcunu ödediğini iddia etti.
Peker bu iddiasını şöyle anlattı:
''''Metin Külünk''ün Ömer Külünk diye bir yakını var. Beni Metin Külünk arayıp, ''Yeğenimin yerini tefeciler almış. O tefecilerle bir konuşsan'' dedi. Ben de ona aradığım takdirde insanlar beni mafya sanacak, tahsilat yapıyorum gibi gözükecek dedim. O yüzden ne kadarsa ben ödeyeyim dedim. 300 bin lirayı ödedik, tapuyu aldık verdik. Biz parayı böyle veririz kardeşlerim''''
Külünk''e her ay 10 bin dolar göndermediğini söyleyen Peker, seçim zamanı arabasına para bıraktığını ve 10 binden daha fazla para verdiğini öne sürdü.
“BELEDİYELERDE RÜŞVETİN VE HIRSIZLIK” İDDİASI
Belediyelerde rüşvetin ve hırsızlığın nasıl yapıldığını anlatacağını söyleyen Peker, şu ifadeleri kullandı:
''''Sen gidiyorsun paraya yatırıyorsun, ondan sonra ne yapmak istiyorsan onu yapıyorsun. Hani Sülü’nün Ankara’da akrabası var ya, onun yaptığı işlerin bu belediye aksanı. O dev olmuş, bakanlar, genel müdürler hepsini yönlendiriyor. Benim anlattığım belediyelerdeki sistem. Şimdi sen oraya parayı yatırdın ya, belediye başkanına gitmedi diyeceksin para. O ne yapıyor? 100 bin liralık bir iş var, en güvendiği arkadaşına diyor ki ''1 milyonluk fatura kes'' diyor. İşi, istediği insana verme gibi bir saçma bir şey var, onu da siz (gençler) kaldıracaksınız. En iyi teklif verenin ihaleyi alması lazım. Sonra o 1 milyon liralık işi alıyor ama 100 bin liraya yapıyor. Ona 100 bin lirayı veriyor, 100 bin de vergi vesaire çıkarsa, geriye kalan 800 bin lirayı kılçıksız alıyor cebe indiriyor. Bakın şaka yapmıyorum. Ve hiçbir polis takip altında neden falan neden ceza almıyorlar, sonunda beraat ediyorlar? Çünkü sistem bunun üzerine''''
Öte yandan Peker ''''İnsanın karısına, çocuğuna zaafı olur, onu etkileyip seni yönlendirebilirler. Sistem kuracaksınız siz. Aslan avını bana yaptıracaksınız, ben de size anlatacağım'''' diye konuştu.
BEŞLİ ÇETE VE TAŞERON SİSTEMİ
Peker, ''''Siz hep diyorsunuz ya, beşli çete, onlu çete, onlara ihaleyi veriyorlar diye. 1 milyar dolara ihaleyi alıyor, siz zannediyor musunuz ki bunların işçileri var, hayır yok. Alt taşeron sistemi var. Bunlar işi taşeronlara veriyorlar. 400 bin milyon dolara taşerona veriyor, 600 milyon dolar kılçıksız bu tarafta'''' diye konuştu.