Babacan'dan Arınç'a sert çıkış: Affı olmaz

Babacan'dan Arınç'a sert çıkış: Affı olmaz

Bülent Arınç’ın 'seçim ertelensin' çıkışının ardından Ali Babacan, “Seçimi ertelemenin anayasayı çiğnemenin affı olmaz” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Halk TV’de deprem gündemine ilişkin olarak gelişmeleri değerlendirdi. Babacan, seçim tarihi tartışmalarında Anayasa’yı işaret etti.

11 ili etkileyen depremler nedeniyle Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç ise seçim tarihinin ertelenmesini vurgulamıştı. Arınç, “Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla bir araya gelmeli ve bu zaruretin nasıl aşılacağı konusunda onlarla istişare etmelidir. Anayasanın 78. maddesine konulacak bir fıkra, mevcut hükme ilaveten, adeta olağanüstü hal ilanındaki gerekçeye benzer şekilde deprem benzeri afetlerde de seçimlerin ertelenmesini hükme bağlayabilir. Şüphesiz anayasa hükmü olacağı için tüm partilerin ve milletvekillerinin nitelikli çoğunlukta uzlaşmaları gerekmektedir” demişti.

BABACAN’DAN SEÇİM ÇIKIŞI

Arınç’ın bu çıkışının ardından Ali Babacan’dan seçim açıklaması geldi.

Kahramanmaraş merkezli depremin ardından seçimlerin ertelenip ertelenmeyeceğine yönelik yürütülen tartışmalar hakkında, Babacan "Anayasa çiğneme, tanımama gibi bir cesareti kimse kendinde görmesin. Çünkü hukuku, anayasayı çiğnemenin affı olmaz" dedi.

“ANAYASAYI ÇİĞNEMENİN AFFI OLMAZ”

Babacan, “Diyorlar ki; ‘Seçimi konuşmanın şimdi zamanı değil’. Bu, tehlikeli bir söylem. Bir süre sonra bu söylem şuna kolayca evirilebilir: ‘Seçimin zamanı değil’. Evirip işi o noktaya getirebilirler. Asla. Anayasa hükümleri çok açık. Burası, Kurtuluş Savaşı’nın ortasında TBMM’yi işleten topraklar. Bu kadar teknolojinin ilerlediği, bu kadar adrese kayıtlı nüfus sisteminin olduğu, T.C. numarasıyla bütün vatandaşın kaydının bir şekilde bir yerlerde olduğu bir ülkede siz neyin bahanesini arıyorsunuz? Kurtuluş Savaşı’nın ortasında hukuk diyen, meclisi çalıştıran ülke afet zamanında ne hukuktan ne anayasadan sapmalı. Asla kimse buna cesaret etmesin. Anayasa çiğneme, tanımama gibi bir cesareti kimse kendinde görmesin. Çünkü hukuku, anayasayı çiğnemenin affı olmaz.” şeklinde konuştu.

BÜLENT ARINÇ’IN SEÇİM AÇIKLAMASININ TAMAMI:

Arınç, Twitter hesabından yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Tarih kitaplarına belki de Büyük Güneydoğu Anadolu depremi olarak geçecek, etkisi yıllara yayılacak, gönlümüzde ve ruhumuzda onulmaz yaralar açan devasa bir felaket yaşadık. Bu depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah''tan rahmet, yakınlarına ve büyük milletimize başsağlığı diliyorum. Afetin acı bilançosu zaman geçtikçe daha da gün yüzüne çıkıyor. Binlerce kaybımız var, on binlerce yaralımız var. Artık kayıplarımızın rakamlarını vermekten, duymaktan korkar hale geldik. Birçok işyeri ve ev enkaz halinde. Depremden etkilenen on şehrimizin büyük bir kısmı yıkılmış durumda. Acısını yüreğinin en derinlerinde hisseden milletimizin ağzını bıçak açmıyor.

Vatandaşlarımız şu an seçim değil yaşam mücadelesi veriyor. Ahval bu iken bazı siyasetçilerin ve gazetecilerin seçimin mayısta mı haziranda mı yapılacağını tartıştığını görüyoruz. “Allah''tan korkun, hala enkaz altında cesetler var. Seçmenden bahsedilemezken seçimden bahsetmek nasıl mümkün oluyor? Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız, oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız, miting mi yapacaksınız? Bunları hangi yüzle yapacaksınız? Seçmen yok, sandık yok. Bunların yanı sıra bölgede adli ve idari bürokrasi yok.

Halk size demez mi: "Vatandaş can derdinde, siz ne derdindesiniz?" diye. Ortalama 15 milyon vatandaşımızın etkilendiği bu felakete maruz kalan şehirlerimiz TBMM''de toplam 85 milletvekili ile temsil ediliyor. Manzara o kadar acı ki; buralarda seçmen kalmamış. Hem seçmen kütükleri geçersizleşmiş hem de seçim yapmak hukuken ve fiilen imkânsız hale gelmiş. Belki de seçime gidilirken Yüksek Seçim Kurulu nüfus sayımı ile bu illerin kaç milletvekili ile temsil edileceğini yeniden hesaplayacaktır.

"ÜLKE BİR AN EVVEL SEÇİM STRESİNDEN KURTULMALI"

Belki de tarihimizin en acı felaketini yaşadığımız bugünlerde, ülke bir an evvel seçim stresinden kurtulmalıdır. Buna vatandaşımızın da bürokrasinin de siyasetin de ihtiyacı var. Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralama merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım. Bu bir tercih değil zarurettir. Anayasanın 78. maddesini ileri sürerek seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır: Evet, bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değillerdir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir.

Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla bir araya gelmeli ve bu zaruretin nasıl aşılacağı konusunda onlarla istişare etmelidir. Anayasanın 78. maddesine konulacak bir fıkra, mevcut hükme ilaveten, adeta olağanüstü hal ilanındaki gerekçeye benzer şekilde deprem benzeri afetlerde de seçimlerin ertelenmesini hükme bağlayabilir. Şüphesiz anayasa hükmü olacağı için tüm partilerin ve milletvekillerinin nitelikli çoğunlukta uzlaşmaları gerekmektedir. Ayrıca anayasanın 79. maddesi seçimle ilgili YSK''yı görevlendirmiştir. 7062 Sayılı Yüksek Seçim Kurulu''nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun''unun 6. maddesine göre YSK toplanarak mevcut durum karşısında seçimlerin 2023 Mayıs veya Haziran aylarında yapılmasının mümkün olmadığına karar verebilir ve bu kararı gereği yapılmak üzere yasama organına bildirebilir. Ben tüm siyasi partilerin bu büyük felaket karşısında büyük üzüntü duyduklarına, ellerindeki bütün imkânları depremzedeler yararına kullandıklarına, hepsinin yurtseverliklerine ve samimiyetlerine gönülden inanıyorum. Tıpkı milletimizin farklı kesimlerinin el ele verdiği gibi iktidar ve muhalefetin de el ele vererek milletimizin tüm yaralarını saracaklarını ve elbette demokrasi gereği seçimlerin de gönül huzuruyla yapılacağını düşünüyorum.

Arınç, seçimleri erteleme konusundaki “naçizane” düşüncelerin ise şunlar olduğunu bildirdi:

Birinci tercihim; Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ile 2024 yılı Mahalli İdareler Seçimleri birleştirilebilir. Bunun geçmişte örnekleri vardır. Bu yöntemle halka fazladan tercih hakkı verilecektir. İkinci tercihim Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilli Seçimleri''nin ötelenerek Kasım 2023''de yapılmasıdır. Üçüncü tercihim ise ilk iki seçenekte anlaşılamadığı takdirde tüm siyasi partilerin mutabık kalacağı başka bir tarih üzerinde anlaşma sağlanmasıdır. Sonuç itibariyle ne olursa olsun bu zaruret hali dolayısıyla seçimler bir defaya mahsus olmak üzere tehir edilmelidir. Seçimleri ertelemeye yönelik teklifim kabul görürse ayrıntılı olarak başka düşüncelerimi de ifade edebileceğim."

BABACAN’IN AÇIKLAMALARININ DEVAMI:

"İKTIDAR BÜTÜN DÜNYAYA ‘HERKES YARDIM ETSIN’ DEDI, KENDISI NE YAPTI?"

“Depremin daha üzerinden 1 saat geçmeden 4. derece afet uyarısı ve çağrısı yapıldı. Bütün dünyaya ‘Bu çok büyük bir afet, herkes yardım etsin’ dendi. Bunu şu anda ülkeyi yöneten iktidar yaptı. Peki, dünyayı yardıma çağırırken kendisi ilk iki gün, ilk üç gün ne yaptı? Herkes talimat bekliyor. Herkes korkuyor. Madencilerin, kimseden çağrı beklememesi lazım. Deprem olduğu anda bunların 1 saat içerisinde otobüse binip yollara düşmeleri lazım. Silahlı Kuvvetler personeli askerlerimiz... Zamanında çok iyi yetiştirilmesi, birkaç saat içerisinde görevinin başına gelmesi lazım. Bunlar zor şeyler değil.”

"DİYARBAKIR’DA 60 CENAZE HALA ENKAZ ALTINDA”

“Niye bu vatandaşın birbiriyle olan yardımlaşmasını dayanışmasını siz engelliyorsunuz? Adları bile anılmayan şu an onlarca ilçe var, binlerce köy var. Bakın, Diyarbakır koskoca şehir. 11. gündeyiz. Topu topu 6 bina yıkılmış, hâlâ 60 cenaze enkaz altından çıkarılabilmiş değil. Büyükşehirlerin merkezlerine sizin gücünüz, imkânınız yetmiyor da koskoca ülkenin bütün ilçelerine, köylerine nasıl yetişmeyi düşünüyorsunuz bu zayıf kapasiteyle? Mümkün değil.”

İlgili Haberler