Seçim gecesi Anadolu Ajansı'nda neler yaşandı?

Seçim gecesi Anadolu Ajansı'nda neler yaşandı?

Gazeteci Murat Yetkin, İstanbul'da seçim gecesi Anadolu Ajansı'nda İstanbul verilerinin kesilmesine ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Anadolu Ajansı'nın seçim gecesi bir süreliğine veri girişini durdurmasının perde arkasını yazdı. Yetkin, AA'nın sandık başında seçimi izleyen muhabiri olmadığını, "Sahadan veri akışı durdu" açıklamasındaki "sahanın" AKP il başkanlıkları ve AKP seçim koordinasyon merkezi olduğunu ifade etti.

Yetkin'in "Seçim gecesi Anadolu Ajansında neler oldu?" yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"AA’nın bunu izah ederken “sahadan veri akışı gelmiyor” demesi ve “sahadan veya YSK’dan veriler ulaştığında” demiş olması, YSK üyeleri ve başkanının tepki göstermesine neden olmuştu: AA kendi kabahatini YSK üzerine yıkmaya mı çalışıyordu? Her ne kadar 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tartışmaların odağı haline gelseler de, torba yasa ile görev sürelerinin uzatılması muhalefet tarafından 31 Mart seçimleriyle ilişkilendirilmiş olsa da, Güven de, diğer YSK üyeleri de neticede yüksek hâkim idi. Sorumlulukları olmayan bir konuda hedef haline getirilmek, sorumlu tutulmak istemiyorlardı.

Güven’in açıklaması sadece AA’ya tepki değil, aynı zamanda meşru müdafaa idi.

AA o açıklamayı yapmasa, YSK cevap vermeyecek, belki de İstanbul seçimlerinde İmamoğlu çoktan mağlup ilan edilmiş olabilecekti.

Oysa AA da kendisini savunuyor, adeta yanlış adrese gönderilmiş bir imdat çığlığı gibi YSK’dan veri almak, yayınına devam etmek istiyordu. AA Genel Müdürü Şenol Kazancı çaresizlik içinde kendisine “sahadan” gelen verinin kesildiğinden yakınıyordu.

Peki, “sahadan” nasıl veri alıyordu AA? Veri akışı aradan yaklaşık 11 saat geçtikten, YSK Başkanı AA’yı “Müşterim değilsin” diye payladıktan sonra nasıl yeniden başlamıştı.

Olan şuydu: AA’nın İstanbul’daki 31 bin 186 sandığı, sandık başında izleyen muhabiri yoktu. Açıklamada “saha” denilen AK Parti İl Başkanlığıydı. AK Parti hükümeti, 2014 seçimlerinde, seçim sonuçlarının artık Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından terör örgütü sayılmış olan Fethullah Gülen Cemaatinin uzantısı sayılan Cihan Haber Ajansı (CHA) tarafından değil, sadece AA tarafından yayınlanmasını öngörmüştü. Dönemin AA Genel Müdürü Kemal Öztürk zaten 31 Mart seçimi sonrasında da bu konuda yeterince açıklama yaptı, Yeni Şafak’taki köşesinde yazdı. AA’nın seçim sonuçları konusundaki asli kaynağı ise AK Parti il başkanlıkları ve AK Parti seçim koordinasyon merkeziydi.

AA yönetimi, 31 Mart gecesi saat 23.20’de Bayram Şenocak başkanlığındaki AK Parti İl Merkezinden veri akışının kesildiğini gördü. AK Parti Genel Merkezine yapılan başvurular, İstanbul İl Başkanlığından Genel Merkeze olan veri akışının da kesildiğini gösteriyordu. Yani seçim gecesi, ciddi bir süre başında Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un bulunduğu AK Parti seçim merkezine de, yarışın en sert geçeceği yer olan İstanbul’dan sandık sonucu verisi güncellemesi gelmez olmuştu. Bu da tam Binali Yıldırım’ın Ekrem İmamoğlu’nun gerisine düşmeye başladığının görüldüğü sıralara denk geliyordu.

Yıldırım’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Meclis Başkanlığından istifa edip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmaya ikna edildiği sırada az sayıda isteklerinden birisinin, birlikte çalışmakta zorlanacağı Şenocak’ın görevden alınması olduğu siyasi kulislere zaten çoktan düşmüş bir bilgiydi. Ancak AK Parti İl Başkanlığına Selim Temürci yerine 2018 yılında atanan 1978 Trabzon, Of doğumlu Şenocak’ın, hükümet ve parti yönetimindeki bağlantıları sayesinde yerini koruduğu da yine siyaset kulisinde daha seçim öncesinde konuşuluyordu.

Seçim gecesi, Yıldırım’ın geriye düşmeye başladığı sırada İstanbul İl Başkanlığından AA’ya güncellenmiş veri akışının kesilmesi, bir teknik arıza sonucu mu, oy sayım akışını hem Erdoğan ve AK Parti yönetiminden bir süre saklayarak geri dönüş ihtimalini bekleme arayışı mı, yoksa parti içinde seçim işini üstlenmiş bir grubun koltuklarını koruma kaygısı mıydı? Bunu henüz bilemiyoruz. Ancak veri akışının kesilmesinden bir süre sonra, Şenocak’ın çıkıp 3 bin küsur oy farkla seçim galibiyeti ilan etmesi, günler sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’da “13-14 bin oy farkla” seçilmenin “rahatsızlık” sebebi olacağını söylemesiyle karşılaştırıldığında hayatın olağan akışına uygun görünmüyor.

Tabii bu sonuçta, başında Canan Kaftancıoğlu’nun olduğu İstanbul İl Başkanlığının sandıklara sahip çıkması, Ekrem İmamoğlu’na tam destek vermiş olması, İmamoğlu’nun sonuç açıklarken “imzalı tutanaklar elimde” diyebilmiş olmasının rolü büyük."

İlgili Haberler