İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesine sanık Seçil Erzan'ın avukatınca verilen dilekçede, Fatih Terim'in Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde müşteki olarak verdiği ifadenin usule aykırı alındığı öne sürüldü.
Dilekçede, Terim'in ifadesinin alınması için yargılamayı yapan İstanbul'daki mahkemenin 10 Temmuz'da Bodrum Ağır Ceza Mahkemesine talimat yazdığı, Bodrum'daki mahkemenin de 17 Eylül'de duruşma yapma kararı aldığı, ancak bu duruşma tarihi beklenmeden 20 Ağustos'ta kapalı duruşmada ifade alındığı aktarıldı.
Dilekçede, Terim'in ifadesinin önceden belirlenen tarih dışında, kapalı duruşmada alınması nedeniyle soru sorma ve savunma haklarının kısıtlandığı belirtildi. Bu nedenle tarafların katılımına açık, belirlenmiş bir tarihte yeniden ifade alınması talep edildi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak, yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
SANIK ERZAN'IN 93 YILDAN 305 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 93 yıldan 305 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın da "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
FATİH TERİM'İN İFADESİ
Fatih Terim ilk kez ifade verirken, şu sözleri kullandı:
"Bana kendini tanıttı. 'Sizi de bizim bankaya taşıyalım hocam' dedi. İlk tepkim olumsuzdu. Çünkü yıllardır başka bir banka ile çalışıyordum. Hizmet aldığım insanları ve firmaları çok sık değiştirmeyi sevmem, uzun vadeli güven üzerine ilişkiler kurarım"
"Kulüpteki diğer çalışanların da Denizbank'a geçtiğini anlattı. Bunun üzerine ben de bazı banka hesaplarını Denizbank'a aktardım"
"Seçil Erzan da imzalamam gereken belgeleri toplu olarak getirirdi. Hiç okuma ihtiyacı duymadan imzaladım"
"Seçil Erzan'ın Bana finansal olarak söylediği her tavsiyeyi bankanın görüşü olarak gördüm"
"Bana hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağı, bu fondan yüksek getiri elde edileceği, Hakan adına ya da Mehmet Aydoğdu adına bir fon olduğu veya benim adımla bir fon kurulacağını söylemedi. Bana söylediği paramın bankanın saklama hesaplarında değerleneceği, bankadaki bir çok yöneticinin de bundan yaralandığıydı.''
''Ben de bunu sorgulamadım ve benden nakit olarak istediği tutarları gönderdim. Başkalarına yönelik benim adımı kullandığını ise bu olaylardan sonra öğrendim. Ben Seçil Erzan'ı banka olarak gördüğüm için ve zaten bütün işlerimi de anlattığım usulde yaptığım için para aktarılacağı zaman da Seçil hanım neyi, nasıl ve ne şekilde yap dediyse o şekilde yaptım. Kendisi beni bir yatırım için hiçbir zaman özel bir ikna etme çabası içine girmedi."