Savcı "kağıt" demezse!!?
Genelkurmay Başkanı işi gücü bıraktı, halkla ilişkilerden bir yüzbaşının yapabileceği seviyede “izahat!” turları yapıyor...Yapsın da!.. Bu faaliyetin yarattığı fırsatla, Türk Silahlı Kuvvetleri karşısına muhatap olan “asimetrik piyonların” ivme kazanmalarına, efendilerinin hizmetinde puan toplarken toplum nezdinde askerin itibarını torpillemeleri gibi bir duruma da sebebiyet vermektedir!..
Alın işte, daha Genelkurmay Başkanı basın toplantısını bitirir bitirmez, klişe cümlelerle saldırıya geçip, Türk Askeri muhataplığı seviyesinde verip veriştirmeye başladılar...
Bu hal, meselenin yoldan çıkmış sadece bir boyutu!..
Şimdi ana konuya dönelim..
Komutan’ın “açıklama” içeriğine...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, açık ve seçik dille şu tanımı yaptı; “Kağıt parçası..” Başbuğ’un sözleri şöyle...
“Genelkurmay, Askeri Savcılığının elinde bulunan, topladığı ve talep ettiği bütün bilgiler çerçevesinde yürüttüğü hazırlık soruşturması neticesinde ulaşmış olduğu kararla ortaya çıkan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir, harcamıştır...”
Ve...
“Bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendiriyoruz.”
Şimdi, kamuya sunulan “evrakı metruke” için ne diyor?.. “Kağıt parçası..” ve ekliyor; “Biz böyle değerlendiriyoruz..”
Kim?.. “Biz..” ve bu “Biz” kadrosu da orada, hemen Komutanın yamacında, Genelkurmay görevlisi 35 üst general...
Orgeneral Başbuğ “toplantısını” böyle “icra” ediyor, Kuvvet Komutanları ve bütün Genelkurmay generalleri ile hep beraber “Biz bu kağıt parçası için bir araya geldik, bunu söylüyoruz” diyor..
Yani, halkla ilişkiler yüzbaşısının yapabileceği işi Başkomutan ve komutanlar üstlenip, bir mesaj veriliyor...
Kim neden yaptı?!
İşte o “mesaj”da çok net şu “istek” var.. “Bu kağıt parçasının kimler tarafından ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılması görevi ise devletin istihbarat organları ile ilgili yargı organlarına düştüğünü ifade ediyor ve bunun gereğinin yerine getirilmesini istiyorum.” Bundan sonrası mühim!.. Şimdi ne olacak?!.
Genelkurmay, söz konusu vasfın bir “kağıt parçası”olduğundan emin.. Öyle olmasa, en önemli kimliklerle bu şekilde iddialı açıklama yapmaz..
O halde.!?
Şimdi sivil savcı bu “kağıt parçası”nı nasıl tanımlayacak?.. Sivil savcı, “kağıt parçası” na, “Ya ne kağıt parçası bal gibi darbe planı, aha da işte kanıtı” diyebilecek mi!?. Demesi için çok sıkı bir takip ve bir dizi operasyonlar gerekebilir...Böyle bir sonuca ulaşması halinde bu Genelkurmay karargahını on şiddetinde deprem gibi
sallar...
Aksi halde, sivil savcı da “kağıt parçası” kanısına varırsa ne olacak!?.
İşte o zaman da kıyamet alametleri gelir!..
MGK’da ne görüşülecek?.
Orgeneral Başbuğ’un söylediği şudur; “Bu kağıt parçasını kim hangi maksatla hazırladıysa, bulunup ortaya çıkarılsın, Türk Silahlı Kuvvetleri karşısındaki düşmanca saldırıya teşne kadrolar anlaşılsın diye işi sivil savcıya havale ettik, bekliyoruz..”
Gazeteciler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne böyle bir tezgah hazırlayan kaynak hakkında bilgi istiyorlar... Başbuğ’un cevabında, askerin çalışma dosyasında bu “kaynağın” mevcut olduğu anlaşılıyor.. Komutan şu aşamada açık seçik “şudur” demiyor ama dolaylı adresi gösteriyor!..
“Biz bu konuda elimizdeki bilgileri devletin ilgili birimleri ile görüşüyoruz” sözü de anlamlı..
İlgili “birim” lerin başında elbette iktidar var... İktidar kaynaklarının açıklamaları da bu merkezde.. Erdoğan’ın açıklamaları, bir takım “yandaş” tarafından nalıncı keseri misali kullanılsa da, Başbakan’ın sözleri ile Komutanın açıklamaları aslında örtüşüyor... Konu MGK’ya taşınıyor..
Sivil savcı bakalım “kağıt parçası” diyecek mi?!!