Savaşın ortaya çıkardığı gerçek

IŞİD’le savaş PKK’nın imajına ciddi bir darbe vurdu... Ayn el-Arap’ın özelliği de buradan kaynaklanıyor... Savaş sadece cephede değil, psikolojik alanda da sürüyor ve PKK’ya bağlı PYD tutunamıyor...

’Kobani düşerse Ankara düşer’ tehdidi tamamen ’Kobani düşerse PKK’nın savaşçı kimliği düşer’ gerçeğini bastırmaya yönelik... Birkaç yıllık örgüt karşısındaki bozgunun doğuracağı moral bozukluğu çok daha önemli...

Şimdiye kadar arazi yapısının imkân sağladığı bölgelerde pusu kurmayı, vurup kaçmayı becerebilen, sivilleri öldürerek intikam duygusunu tatmin eden, şehirlerde bombalar patlatabilen bir örgüt PKK... Bu yüzden hiçbir zaman ’alan hâkimiyeti’ kuramadı... 2010’dan sonra denemeye kalkıştı, tarihinin en büyük bozgunu yaşadı...

Karşı karşıya gelme, cephe savaşı yürütme gibi kapasitesi bulunmadığı için ’açık alanlar’ı sevmedi... Militanlar dağıtılırken, Gabar’a düşen şanslıydı... Batman, Diyarbakır gibi nispeten düzlüklerden ve açık alanlardan oluşan bölgelere düşenler bir nevi ’ölü adayı’ydı...

***

IŞİD’le savaş bütün foyayı ortaya çıkardı... Bozulan imajı ve taraftarlarında oluşan moral bozukluğunu engelleyebilmek için başka yöntemlere yöneldi... Otuz yıldır neredeyse üç tugay büyüklüğündeki asker, polis, korucu ve sivilin kanını döktükleri devlete yalvar yakar olmaları, karşılık bulamayınca yakıp yıkmaları ve Ayn el-Arap’taki durumdan Türkiye’yi şikâyet ederek imajı kurtarmaya çalışmaları bu yüzden...

Türkiye ’silahlı güçler’in geçmesi için koridor açmalıymış!.. IŞİD’le savaşmak için koridor isteyenler, neden Ayn el-Arap’ın doğu tarafındaki kuşatmayı, araziyi bahane etmeden, peşmergelerle birlikte ’engin gerilla teknikleri’yle yarmayı denemezler? Üstelik havadan ABD ve Irak savaş uçakları mevzileri bombalarken...

Ama yok... Israrla Türkiye üzerinden koridor... Türkiye bu koridoru vermezse, mağlubiyetin suç ortağı ’IŞİD’in iş birlikçisi Türkiye’ olacak!.. Bunu Barzani de istedi... Türkiye’nin başında, ’Bir kedi bile vermeyiz’küstahlığını hatırlatacak irade olmadığı için gereken karşılık verilemedi...

***

IŞİD de sanılanın aksine sadece ’öldürerek’savaş yapmıyor, onlar da profesyonel teknikler uyguluyor... Yöntemleri ve felsefeleri gereği ondan çok uzak kitlelerin desteğini sağlamak için sosyal medya üzerinden ’Türkiye’ye özel’ propaganda yapıyor...

Ayn el-Arap’ın kesin olarak düşmesinden sonra sıranın Kandil’e geleceğini, örgütün bazı yöneticilerinin şimdiden kaçtığını, kimisinin Esad’a sığındığını yayıyor... Türkiye’de bu konudaki hassasiyetin ne olduğu iyi bilindiği için ’Türkiye’yi PKK belâsından kurtarma’ teması sıkça işleniyor...

İki taraf da karşılıklı olarak imha ettikleri düşman sayısını açıklarken ortaya bir fark çıkıyor... PKK’ya yakın yayın organları ’öldürülen çeteciler’e ait sadece sayı verebilirken, IŞİD fotoğraflar ve videolar yayınlayarak propaganda savaşında çok daha önde görünüyor... Ayrıca Ayn el-Arap’taki çatışmaların ’Kürt-IŞİD çatışması değil, PKK/PYD-IŞİD çatışması’ olduğu, IŞİD saflarında, hatta komuta düzeyinde Kürtlerin bulunduğu, isim ve fotoğraflarla aktarılarak vurgulanıyor...

Bu çatışmalardan Türkiye adına ortaya çıkan en önemli sonuç; PKK’nın gerçek gücünün ortaya çıkmış olması... Bunun açığa çıkması, örgütte sürekli ’dış faktörler’ ve ’mazeret’arayışı doğurdu... O yüzden ’kum torbası’ gibi gördükleri Türk devletine vurup, suçluyorlar...

Türk devleti açısından esas tehlikenin ’PKK’nın askerî gücü’ değil, açılım sayesinde pekiştirdiği ’isyan potansiyeli’ olduğu artık anlaşılmalıdır...

Yazarın Diğer Yazıları