Bugünkü köşe yazısına yeni Anayasa için yapılacak referandumu taşıyan Muharrem Sarıkaya, Anadolu'daki MHP'li seçmenin nabzını tuttuğunu yazdı.
İki gün boyunca Bahçeli’ye bağlılığı konusunda şüphe bırakmamış Anadolu’nun çeşitli illerindeki MHP yöneticisi ve etkin isimleriyle konuştuğunu söyleyen Sarıkaya, "Biri hariç, evet vereceğini söyleyenine rastlamadım" ifadelerini kullandı.
İşte Sarıkaya'nın bugünkü yazısı:
İdeolojik partilerin toplumsal tabanlarının özelliğini MHP’de bulmak olasıdır.
Kendi partisine her daim oy vermez, hatta başka partide siyaset yapar, ama bağını hiç koparmaz.
Hatta ötekinde sürdürdüğü politikasını MHP’nin toplumsal tabanına göre şekillendirir.
O nedenle kelebek çarpanı yüksektir; çünkü ötekine de etkisi vardır.
Bütün bunları yazmamın nedeni, baş- kanlık sistemini getirecek referandumda MHP tabanının nasıl tavır takınacağı?
Yani, milletvekilleri gibi “Liderimiz Bahçeli’nin kararına uyarız”yaklaşımı mı sergiler?
Yoksa parti yönetimini gözetmeden mi oyunu belirler?
Soruları yöneltmemin nedeni, kulislerde MHP tabanına yönelik değerlendirmeler.
“Anadolu’da MHP’li dün dediğinden bugün nasıl döneceğini bilemiyor” yaklaşımı...
Bir de “Dün azılı rakip, hatta düşman edildiğine, bugün neden destek vermesinin istendiğini anlamlandıramıyor” yaklaşımı.
TABANA MESAJ
MHP Lideri Bahçeli’nin önceki gün yaptığı yazılı açıklaması da bu çerçevede okunmuş.
Çünkü Bahçeli, yakın geçmişte başkanlık sistemine karşı çıkarken, bugün neden destek verdiklerine dönük eleştirilere yanıt verdi.
“Ne kadar yanıldıkları, ne denli art niyetli oldukları yakında tüm yönleriyle anlaşılacaktır” dedi.
MHP Lideri’nin Anayasa değişikliğine sahip çıkan açıklaması, parti yönetimi tarafından da “tabana mesaj” olarak okundu.
Peki, MHP’nin toplumsal tabanı milletvekilleri gibi davranır mı?
Aslına bakılırsa, yönetim erkinin tavrı net olmasa milletvekillerinin de farklı eğilim göstereceği görülüyordu.
İki partinin milletvekili toplamının 10 ile 15 firesiyle referandum sürecinin önünün açılması da bunun bir göstergesi.
Şurası kesin ki milletvekillerinin bu tavrının MHP tabanına da yansıyacağını sanmak doğru değil.
Çünkü 2010 referandumunda yönetim katı “Hayır” tavrı sergilerken, MHP tabanından referanduma yüksek oranda destek geldi.
Ayrıca o dönemde MHP yönetimi gibi, CHP ve HDP de “Hayır” cephesinde birlikteydi.
Benzer durumla seçimlerde de karşılaşıldı; 7 Haziran’da partisine oy veren MHP seçmeni, beş ay sonra tercihini AK Parti’den yana kullandı.
Yerel seçimde ise bazı bölgelerde MHP seçmeni CHP’li adaylara yöneldi, onların kazanmasını sağladı.
TAHKİM ZOR
Gezi hareketinin ilk başında kentli, laik, demokrat ülkücü tabanı eylemde ön safta yer aldı.
Bu da MHP’nin toplumsal tabanını bir noktaya tahkim etmenin, “hareketini” engellemenin kolay olmadığını gösteriyor.
Tabanın gerektiğinde tavan ile arasındaki makasın açılabildiğini gösteriyor.
Buradan yola çıkarak iki gün Bahçeli’ye bağlılığı konusunda şüphe bırakmamış Anadolu’nun çeşitli illerindeki MHP yöneticisi ve etkin ismiyle konuştum.
Biri hariç, evet vereceğini söyleyenine rastlamadım.
Sonuç olarak referanduma kadar geçecek iki aydan fazla süre tavırlarını nasıl şekillendirir bugünden kestirmek zor.
Ama sandık yarın kurulsa MHP tabanının ağırlıklı bölümünden “Hayır”gelir.
