Türkiye’nin farklı illerinde görülen deri şarbon vakaları paniğe yol açarken, İzmir Özel Can Hastanesinde görevli Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Turhan Togan, "Panik yapmaya gerek yok" uyarısında bulundu. Tarım ve Orman ile Sağlık Bakanlığının gerekli tedbirleri aldığını belirten Uzman Doç. Dr. Togan, "Et ve süt ürünleri uygun şartlarda pişirerek bu mikroptan korunmamız mümkün" dedi.
Et ve süt ürünlerinin üretimi konusunda önemli uyarılarda bulunan Uzman Doç. Dr. Togan, "Et ürünlerinin en az 15 dakika pişirilmesi gerekmektedir. Çiğ veya az pişirilmiş tüketilen et ve et ürünleri risk teşkil etmektedir. Süt tüketilmeden ve peynir yapılmadan önce en az 15 dakika kaynatılması gerekmektedir. Yöresel olarak hastalığın tespit edildiği bölgelerde titizlikle önlem alınması gerekmektedir” diye konuştu.
"UHT SÜTLERİNİ KAYNATMAYA GEREK YOKTUR"
UHT sütlerini kaynatmamıza gerek olmadığını belirten Uzman Doç. Dr. Togan, şöyle devam etti:
"Çiğ olarak aldığımız sütleri ise kaynatmak şarbon hastalığı yanı sıra daha sık olarak karşılaştığımız brucella hastalığından da korunmak acısından son derece önemlidir. Endüstiyel üretilen ve UHT yöntemi kullanılarak üretilen süt, peynir ve yoğurt ürünleri güvenilir bir şekilde kullanılabilir. Bireysel olarak hazırlanan yoğurt ve peynir ürünlerinin uygun hazırlanan sütlerle yapıldığından emin olunması tavsiye ederim."
Türkiye’de yüzde 95 oranında deri şarbonunun görüldüğünü ve panik yapmaya gerek olmadığını kaydeden Uzman Doç. Dr. Togan, “Şarbonlu ete eldivensiz dokunmamak gerekir. Ellerimizdeki çatlak ve yaralardan mikroorganizma çok rahatlıkla tutunup derimize yerleşebilir ve lezyonlar ortaya çıkabilir” dedi.
"SÜT TÜKETİMİNİ KISITLAMAYALIM"
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Turhan Togan, şu uyarılarda bulundu:
"Ülkemizde şu anda gündemde olan şarbon vakaları nedeniyle süt ve süt ürünlerinde ayrıca et ve et ürünlerinde tüketiminden kaçınıldığı ve ailelerde bir panik havası olduğu görülmektedir. Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı gerekli tedbirleri uygulamaktadır. Vatandaşlarımıza gıdalarımızı uygun bir şekilde pişirdikten sonra tüketmeleri gerektiğini hatırlatmak isterim. Özellikle çocuklarımızın süt tüketimi önemli. Onlara sağlıklı süt sağladığımız sürece süt tüketimlerini kısıtlamayalım. Veteriner hekim kontrollü hayvanların kesildiği yerlerden et alınmasını ve merdiven altı tabir edilen kaçak kesilen hayvanların pazarlandığı yerlerden et alınmaması gerektiğini özellikler vurgulamak isterim.”
Uzman Doç. Dr. Togan, şarbon hastalığı, belirtileri ve tedaviyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Şarbon hastalığı esas olarak insan ve hayvanlarda bilinen en eski hastalıklardan biridir. Ülkemizde tarımsal kaynaklı şarbon vakaları sıklıkla görülmektedir. Genel olarak ot yiyen hayvanların hastalığıdır. İnsanlara şarbon hastalığını taşıyan hayvanlardan bulaşır. Şarbon hastalığının etkeni Bacillusanthracis isimli bir bakteridir. Bakterinin canlı dokularda bulunan şekli doğada, oksijen varlığında spor formuna dönüşür. Bakterinin spor formları ise ısı, soğuk, ultraviyoleye, kuruluğa, kimyasal dezenfektanlara son derece dayanıklıdırlar ve hastalıktan bu spor formları sorumludur. Hastalık genel olarak şarbon mikrobunu taşıyan hayvanlara yakın temas yoluyla bulaşır. Bu temas dokunma sonucu deri yoluyla olabileceği gibi enfekte hayvanların yenmesiyle mide bağırsak sistemi ve ortamın solunması ile sporların solunum yolu ile akciğerlere ulaşması sonucu da bulaşabilmektedir."
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Uzman Doç. Dr. Togan, "Ülkemizde en sık görülen formu deri şarbonudur. Temas sonrası özellikle el parmaklarında başlayan içi sıvı dolu lezyonlar zamanla kabuklu siyah ülsere bir hal alır. En masum ve tedavisi kolay olan formu deri şarbonudur. Solunum yolu ile bulaşan şarbon şekli ölümcül seyredebilir. Ateş yüksekliği öksürük kanlı balgam ve solunum yetmezliği bulguları görülür.Mide bağırsak yoluyla gıdalarla alınan sporlar bulantı kusma , kanlı ishal karın ağrısı ile başlayıp şok tablosuna kadar ilerler. Bu durumlar acilen tedavi edilmesi gerekir" şeklinde konuştu.
TEDAVİSİ NEDİR?
Uzman Doç. Dr. Togan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hangi form ile karşımıza çıkarsa çıksın tedavisi antibiyotiktir.Deri şarbonu tedavi edilebilir ve daha yüz güldürücü bir hastalık formu olmakla birlikte akciğer ve mide bağırsak sistemi şarbonları ağır ve ölümcül olabilmektedir. Ağır vakalar hastanelerde yatırılarak tedavi edilmesi gerekir. Riskli bölgelerde çalışan ve temas riski olan meslek guruplarına yönelik şarbon aşısı uygulanmaktadır.”