AKP’nin HDP’ye zeytin dalı uzatmanın yollarını aradığını ve genel af dahil birçok siyasi hamlenin masada olduğunu öne süren Mollavesioğlu, “Cumhurbaşkanlığı’nda çoğunluğu sağlamak için AKP, MHP oyları yetmiyor. Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olması için HDP seçmenine ihtiyacı var. AKP, MHP yanındayken Cumhurbaşkanlığı için HDP seçmeninden nasıl oy isteyecek?
MHP’yi seçim öncesinde AKP’den ayırıp, Meclis’e girmesi için barajı MHP’nin oy seviyesine düşürecek Erdoğan, HDP seçmenine yeni bir açılım vaadinde bulunabilir... Yani muhalefeti büyüten, iktidarı eriten ittifak sistemini Erdoğan ortadan kaldırabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Mollavesioğlu’nun bir iddiası da mHP Genel Başkanı’yla ilgiliydi. Cumhuriyet yazarı, “Bugüne kadar AKP ile ittifakta oy kaybına rağmen birçok fedakârlık yapan Bahçeli’nin, “yeni açılım sürecine” ses çıkarmayacağını düşünüyorum” yazdı.
Tuncay Mollaveisoğlu’nun yazısı:
Bugünün kısa özeti:
Cumhur İttifakı, mevcut seçim sistemi ile sandığa gidilirse, hem parlamentodaki çoğunluğu hem de Cumhurbaşkanlığı’nı kaybediyor...
Saray, HDP seçmeni ile yakınlaşmanın hesabı içinde...
MHP, bu yakınlaşmanın önündeki en büyük engel...
AKP, MHP’siz bir seçime hazırlanıyor... Seçim barajını yüzde 7’ye indirerek hem MHP’nin Meclis’e girmesini “garantiye” alıyor hem de “bu ortaklık bitti” diyerek HDP seçmenine zeytin dalı uzatmanın yollarını arıyor...
Seçim öncesi genel af dahil, birçok siyasi hamle masada...
*
Erdoğan, hem ittifaka oy isteyip hem de yeniden cumhurbaşkanı seçilmek için yarışacak.
Cumhurbaşkanlığı’nda çoğunluğu sağlamak için AKP, MHP oyları yetmiyor.
Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olması için HDP seçmenine ihtiyacı var.
İşte “Gordion’un düğümü” de burada... AKP, MHP yanındayken Cumhurbaşkanlığı için HDP seçmeninden nasıl oy isteyecek?
MHP’yi seçim öncesinde AKP’den ayırıp, Meclis’e girmesi için barajı MHP’nin oy seviyesine düşürecek Erdoğan, HDP seçmenine yeni bir açılım vaadinde bulunabilir...
Yani muhalefeti büyüten, iktidarı eriten ittifak sistemini Erdoğan ortadan kaldırabilir...
İttifakların dağıldığı, her partinin kendi gücü ile yarıştığı eski sistem için yasa değişikliği gerekiyor. Bu değişikliğin geçerli olması için de seçime bir yıl kala yapılması şart...
*
HDP seçmeni, MHP ile ortalığı “sözde bitiren” bu planın parçası olur mu?
Eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş, “Demokratikleşme konusunda HDP’nin şakası yok, blöf yapmıyor. Bizim demokratikleşme ilkelerimizi ciddiye alıp tartışmayanları, HDP de ciddiye almayacaktır” dedi...
Demirtaş’ın ittifak şartı yapacağı demokratikleşme ilkelerinin içinde ne var, belli değil. Bir tutum belgesi ile yakında açıklayacaklar.
Öte yandan Millet İttifakı, sistem bu şekilde devam ederse iktidara geliyor. Millet İttifakı da HDP seçmeni ile kriz yaratabilecek siyasetten uzak duruyor.
Biliyorsunuz, HDP, Millet İttifakı’nın bir parçası değil. Aldığı oy oranına göre Meclis’te temsil edilecek. Ancak “Cumhurbaşkanı kim olacak” sorusunun yanıtını, HDP seçmeninin tercihi belirleyecek.
*
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı devam etsin diye, MHP bu senaryoya sessiz kalır mı?
Ben, bugüne kadar AKP ile ittifakta oy kaybına rağmen birçok fedakârlık yapan Bahçeli’nin, “yeni açılım sürecine” ses çıkarmayacağını düşünüyorum.
İktidarın yolunu döşeyenler, Cumhurbaşkanlığı seçiminde galibiyeti, HDP’ye muhtaç hale getirdiler.
*
2015 yılının ağustos ayıydı…
Erdoğan, “İmralı sürecini / çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık” demişti...
Üç yıl sonra 2018’de “akil adamlar” buzlarını çözüp Oslo’da buluştular. Çözüm sürecinin artılarını ve eksilerini tartıştılar.
O yıl emperyalizmin sözcüsü Uluslararası Kriz Grubu’nun açıkladığı raporun özeti şuydu:
“Türkiye açılım sürecini yeniden başlatmalı, Kürtlere özerklik verilmeli, seçim barajı düşürülmeli, kimlikten arındırılmış (Türk kimliğinin olmadığı) bir yeni anayasa yapılmalı, askeri operasyonlar durdurulmalı...”
Raporda bu önerilere karşılık olarak PKK’ye şu cümlelerle akıl veriliyordu: “Suriye’deki kazanımlarının peşine düş, YPG ile birleş, Türkiye’den çekilip önceliği Suriye’deki oluşuma kaydır.”
*
Erdoğan ekonomide, dış politikada, iç siyasette tam bir açmazın içinde...
Tüm uyarılara rağmen, ABD’nin ilmik ilmik ördüğü bir çıkmaz sokak...