Yargıtay Başkanlığı tarafından düzenlenen 2019-2020 Adli Yıl Açılış Töreni tartışmalar altında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşti. Töreni boykot eden 52 baro başkanlığından biri olan Ankara Barosu, Ankara Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerin başta ifade özgürlüğü olmak üzere büyük bir kısmı yok edildiğinin altının çizildiği açıklamada, "Ülke tarihinin kriz anlarında gördüğü kaotik hukuk düzeni, ne yazık ki uzun zamandır KHK’lar ve kararnameler araç yapılarak savunma hakkının sınırlandırılması suretiyle olağanlaştırılma eğilimindedir" ifadesi yer aldı.
Ankara Barosu'nun açıklamasında cesaret ve umutla yepyeni bir adli yılı karşılamanın heyecanı içerisinde olunduğu belirtilirken, şu ifadelere yer verildi:
"Modern hukuk sistemlerini önceki yüzyılların karanlığından ayıran Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin yok edildiği, yargının yürütmenin tahakkümüne sokulduğu bir düzlemde mesleklerini icra etmeye çalışan avukatlar; mesleğinin başında kendisini ekonomik ve sistemsel bir kaosun içinde bulmakta, büro masraflarını çıkarmak için insanüstü bir çaba göstermek zorunda ya da emek sömürüsüne dayanan işçi avukatlığa zorlanmaktadır. Bölünmüş adliyeler arasında koştururken henüz fiziksel olarak dahi ulaşılamayan bir adaleti tesis etmeye çalışan, mesleğini icra ettiği adalet saraylarında üzerleri aranan, içinde bulunduğu ekonomik darboğaza daha fazla katlanamayarak canına kıyan, Cumhurbaşkanlığı korumalarınca ya da kolluk güçlerince hunharca darp edilen, haciz mahallinde öldürülen avukatlık faaliyetleri sebebiyle tutuklanan ve belki de binbir türlü başka işkencenin konusu olma potansiyelini bedeninde ve cübbesinde taşıyan binlerce meslektaşımız, koşulsuz bir adaleti hem vatandaş hem de avukat sıfatlarıyla iki kere, bu yüzden de herkesten daha yüksek sesle talep etmektedirler. Bizler mesleklerimizi; savunmayı temsil etmenin onuruna yakıştığı bağımsız bir yargıda; özgür, demokratik, laik bir hukuk devletinde icra etmeyi kendimize hak görüyoruz ve bu hakkı elde etmek için verilecek her türlü hukuki mücadeleyi kutsal addediyoruz."