AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Suriye meselesini kaleme alan Ertuğrul Özkök’ün yazısına bazı eleştirilerde bulundu.
Özkök’ün “Kader, İsrail ile bizi komşu yaptı” başlıklı yazısına dair alıntılar veren ve bazı düzenlemeler yapan Bardakçı, Özkök’ün Şam’da Osmanlı Paşası Cemal Paşa’nın emriyle idam edilen 7 Arap ile ilgili hatalı bilgiler verdiğini belirtti.
İDAMLARIN NEDENİNİ YAZDI
Özkök’ün sözünü ettiği idamların perde arkasının anlatan Bardakçı, Arap dünyasında 20. yüzyılın ilk senelerinde sürgündeki bazı Suriyelilerin siyasi örgütler kurarak ayrılıkçı faaliyetlerde bulunduğunu yazdı. Devrin önde gelen Arap aydınlarının buraya üye olduklarını aktaran Bardakçı, Suriye’nin Dördüncü Ordu Kumandanlığı yapan Cemal Paşa’nın önceleri bu isimlerin hareketlerini görmezden geldiğini vurguladı.
Bardakçı, Cemal Paşa'nın dünya savaşının ilânından sonra İngiltere ile Fransa’nın boşalttıkları konsolosluk binalarında yaptırdığı aramalarda Arap cemiyetleri ile yabancı diplomatlar arasında çok sayıda yazışma ortaya çıkınca sessiz kalamadığını yazdı. Bardakçı, belgelerden faaliyet gösteren örgütlerin başında Suriye Arap Cemiyeti’nin geldiğinin anlaşıldığını ifade etti.
"32 ARAP İDAM EDİLEBİLDİ"
Cemal Paşa’nın yabancı diplomatlarla temasta oldukları belirlenen Arap aydınlarını askerî mahkemeye sevk ettiğini vurgulayan Bardakçı, “Neticede 34 kişi idama mahkûm oldu ve ele geçirilemeyen 52 kişi hakkında da gıyabî idam cezası verildi. Paşa, ayrılıkçıların gözünü korkutmak maksadıyla idamları iki parti hâlinde, iki farklı şehirde infaz ettirdi: 10’u Müslüman ve biri Hristiyan on bir mahkûm Beyrut’a götürüldü ve 20 Ağustos 1915’te burada asıldı; sekiz buçuk ay sonra, 6 Mayıs 1916’da da 17’si Müslüman ve dördü Hristiyan olan 21 kişinin bir kısmı yine Beyrut’ta, bazıları da Şam’ın Merce Meydanı’nda darağacına çıkartıldı. 34 mahkûmun ikisi kaçmıştı, neticede 32’si idam edilebildi” ifadelerini kullandı.
ÖZKÖK'E TARİH DERSİ VERDİ
Bardakçı, Özkök’ün yazısının birçok noktasına dair hataları da şöyle sıraladı:
* İdam edilenler yedi değil, 32 kişidir!
* Bu idamlar, 6 Mayıs 1908’de değil; iki parti hâlinde, ilki 20 Ağustos 1915’te, diğeri de 6 Mayıs 1916’da, yani Özkök’ün yazdığı tarihten yedi ve sekiz sonra yapılmıştır.
-Bahsettiği yedi isimden sadece üçünü doğru yazmıştır, geri kalan dört isim ise lime limedir: “Rüştü eş-Şam”ın doğrusu “Rüştü eş-Şem’a”dır; “Şükrü ey-Aseli”nin “Şükrü el-Aselî” olması gerekir, “Selim Anmad Abdul Hadi” adının aslı da “Selim Ahmed Abdülhadi”dir.
-İdam edilenler arasında “Ömer el-Azzam” isimli bir zât yoktur, sanki başkasından bahsediliyormuşcasına yazılan ismin doğrusu “Ömer el-Cezairî”dir.
-İdam listesindeki Osmanlı Meclis-i Mebusânı’nın üyeleri, yani milletvekilleri de Ertuğrul Bey’in iddia ettiği gibi üç değil, dört kişidir!