Yeniçağ Özel / Serkan Talan
Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik’in işlettiği altın madeninde toprak kayması meydana geldi. Madenin göçmesi sonrası binlerce ton siyanürlü toprak Fırat Nehri’ne doğru aktı. Göçükte 9 işçi toprak altında kaldı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptığı son açıklamada işçileri arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini söylemişti. Yerlikaya, yaptığı açıklamada işçilerin bulundukları tahmini yerlerle ilgili bilgi verirken, toprak altının radar ile izlendiğini söyledi.
ŞANLIURFA TABİP ODASI BAŞSAĞLIĞI MESAJI YAYINLADI
Madende göçük altında kalan işçilerin bulunması için çalışmalar devam ederken sosyal medyada yapılan bir paylaşım dikkat çekti. Şanlıurfa Tabip Odası toprak altında kalan işçiler için başsağlığı mesajı yayınladı.
Tabip Odası’nın sosyal medya hesabından ve internet sitesinden yayınladığı mesajda “Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Anagold Madencilik'e ait altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucu 9 değerli işçimizin hayatını kaybettiği haberini büyük bir üzüntü içinde öğrenmiş bulunuyoruz” ifadeleri yer aldı. Mesajda işçilerin ailelerine başsağlığı dilekleri yer aldı.
Şanlıurfa Tabip Odası’nın mesajında 2022 yılında siyanür sızıntıları ile ilgili yapılan suç duyurusuna dikkat çekilerek şu ifadeler yer aldı:
"Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Anagold Madencilik'e ait altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucu 9 değerli işçimizin hayatını kaybettiği haberini büyük bir üzüntü içinde öğrenmiş bulunuyoruz. Öncelikle, hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Bu trajik olay, uzun zamandır birçok sivil toplum kuruluşu ve uzman tarafından dikkat çekilen, tekrarlanan uyarılara rağmen maalesef göz ardı edilen ciddi bir riskin sonucudur. Meydana gelen bu kaza, yalnızca işçi katliamı ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda büyük çaplı bir çevresel felakete yol açma potansiyeline sahiptir.
Henüz resmi makamlar tarafından teyit edilmemiş olsa da, madencilik faaliyetlerinin yol açabileceği siyanür kontaminasyonunun seviyesi ve bu durumun Fırat Nehri gibi hayati öneme sahip su kaynakları üzerindeki muhtemel etkileri ciddi endişe kaynakları arasındadır. Bu potansiyel tehdidin boyutları göz önünde bulundurulduğunda, acil önlemlerin alınması ve kontaminasyonun etkilerinin derhal değerlendirilmesi zorunluluktur.
11 Temmuz 2022 tarihinde Türk Tabipler Birliği’ninde içinde olduğu meslek örgütleri ve STK’lar tarafından siyanür sızıntıları nedeniyle suç duyurusunda bulunulan şirketin faaliyetlerinin durdurulması sonrasında yeniden faaliyetlerine başlaması ve gerekli çevresel önlemleri almaktan kaçındığı görülmüştür. Ayrıca, itiraz edilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarına rağmen ve yeterli denetimlerin sağlanamadığına dair haberler de büyük bir endişe kaynağıdır.
Şanlıurfa Tabip Odası olarak, ilgili tüm yetkilileri ve sorumluları göreve davet ediyor, bu trajik kazanın ve potansiyel çevresel felaketin sorumlularının hesap vermesini talep ediyoruz. Fırat Nehri başta olmak üzere, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki birçok ilimizin içme suyu ihtiyacını karşılayan su kaynaklarının korunması ve olası kontaminasyon risklerinin acilen ele alınması gerektiğini vurguluyoruz.
Kamuoyunu bu acı olay hakkında bilgilendirirken, benzer trajedilerin tekrar yaşanmaması ve doğal kaynaklarımızın korunması adına tüm ilgili tarafların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesinin önemini hatırlatmak istiyoruz."