Şanlı ordumuzun itibarı tabi ki çok önemlidir ama…

Şanlı ordumuzun itibarı tabi ki çok önemlidir ama…

Hasip Sarıgöz yazdı: Şanlı ordumuzun itibarı tabi ki çok önemlidir ama…

Sayın Yaşar Güler, diyorsunuz ki; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarı zedelendi!

İtibar...

İtibar önemli tabi.

Hele ki, bu itibar; dünyanın en kadim ve en şanlı ordusunun itibarı ise, itibar çok daha önemli.

Şanlı ordumuzun itibarı zedeleneceğine, kanımız aksın, canımız çıksın daha iyi.

İyi de,

Türk Ordusu ve İtibar deyince, insan birazcık da olsa yakın tarihimize bakmadan edemiyor.

Çünkü tarih hiçbir şeyi unutmuyor.

Bakalım ve görelim itibar neymiş.

***

Tarih 22 Aralık 2016 idi.

Üniformalı iki Türk askeri, demir zincirlerle bağlanarak, üzerlerine benzin döküldü ve cayır cayır yakıldı!

İki Türk askeri… IŞİD’li Allahsızlar tarafından, canlı yayında ve canlı canlı yakıldılar!

Adları Fethi Şahin ve Sefter Taş idi. Şimdi cesetleri nerededir? O dahi bilinmiyor.

Sayın Yaşar Güler, o zaman siz de orduda görevli komutanlardan biriydiniz… İki Türk askerinin canlı canlı yakılması, Türk Ordusunun itibarını hiç zedelemedi mi?

***

Tarih 04 Temmuz 2003 idi. Yer Irak Süleymaniye… (04 Temmuz ABD’nin bağımsızlık günüdür.)

Askerlerimizin dost ve müttefik zannederek sık sık misafir ettiği ve sıcak çaylarını ikram ettikleri kuzu postuna bürünmüş ABD askerleri; Süleymaniye’deki Türk Özel Kuvvetleri’ne ait karargâhı bastılar, 11 askerimizi esir alıp ellerini arkadan kelepçeleyerek, 11 askerimizin ve onların şahsında, özellikle büyük Türk milletinin başına çuvallarını geçirdiler!

Bu arada Türk Timi’nin karargâhı darmadağın edildi, odalardaki her şey kırıldı, döküldü, parçalandı. Türk bayrakları ve Atatürk tabloları yerlere atıldı. Karargâhtaki askeri uydu sistemi tahrip edildi, 30 tüfek, bilgisayar, harita, uydu fotoğrafları, çelik kasada bulunan 106.000 dolar para milli kripto cihazı, telsizler, bir adet jeep, iki kamyonet ve bir otomobil el konularak alındı, daha doğrusu çalındı. Hırsızlık bununla da kalmadı, Türk Özel Timi’nin askeri kıyafetleri, kişisel eşyaları ve özel paraları da çalındı.

Türk askerlerinin bindirildiği askeri araçların brandaları açıldı. Çünkü içinde kimlerin olduğu özellikle görünsün isteniyordu. 13 araçlık konvoy Süleymaniye sokaklarında bir geziye çıkarıldı. İçlerinde çuvallanmış Türk askerleri başlarında ise Coni’ler ve Kürt peşmergeler…

Bu olay TSK’nın itibarını zedelemedi mi?

***

Tarih 22 Şubat 2015 idi.

Yer, Suriye’nin kuzeyi Karakozak Köyü…

İŞİD gibi bir terör örgütünden çekinen koca generaller öz be öz Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi arazisi üzerinde bulunan Süleyman Şah Türbesi’ni açarak, atamız Süleyman Şah’ın kemiklerini çıkarıp bir torbaya koyarak, korkakça Türkiye sınırına kaçırdılar! Sanki gücümüz yetmezmiş gibi, PYD ile ortaklaşa yapılan bu operasyonda bir astsubayımızı şehit vererek ve iddialara göre tam 10 tane Türk tankını da PYD’ye bırakarak kaçtık!

Adına her ne kadar “Şah-Fırat” operasyonu deseler de, tam bir “Şah-Mat” operasyonu idi.

Türk Ordusu Mat edilirken itibarı hiç zedelenmedi mi?

***

Bir de 2004 yılından itibaren peyderpey Yunan’a kaptırdığımız adalarımız var.

Tam 18 ada!

Evet, Yunanistan’ın bir bir işgal ettiği tam 18 Türk adası!

Adları: Koyun, Hurşit, Formoz, Kalolimnoz, Keçi, Gavdos, Dionisades, Sakarcılar, Koufonisi, Koçbaba, Dhia, Gaidhouronisi, Eşek, Bulamaç, Nergizcik, Ardıççık, Marathi ve Venedik Kayalıkları idi.

Türk toprakları işgal edilirken TSK’nın itibarı hiç zedelenmedi mi?

***

Bitti mi?

Hayır!

Tarih 10 Eylül 2020 idi…

Bu sefer de, Yunan hücumbotlarına bindirilmiş Yunanlı askerler tarafından burnumuzun dibindeki Karaadaya çıkıldı ve Karaada işgal edildi! Peki, TSK’nın itibarına ne oldu?

Bırakın adaları ana karamıza çıktılar.

Daha dün, yani geçtiğimiz Eylül ayı idi. Yunan askeri Muğla’da Datça’da karaya çıktı!

Engellenebildi mi? Türk toprağına ayak basan Yunan askerleri yakalanabildi mi?

Hayır?

Hani hudut namustu?

Sınırlarımız kevgire döndürüldü, tam dört Avrupa ülkesinin nüfusu kadar Suriyeli ülkemize dolduruldu!

Peki, TSK’nın itibarına ne oldu?

***

Askeri hastaneler kapatıldı. TSK’da görevli atın ve itin dahi hekimi varken Mehmetçik askeri hekimsiz bırakıldı. Askeri okullar ve yüzlerce yılın birikimine sahip Harp Akademileri kapatıldı!

Tarih 19 Ekim 2009 idi…

Eli kanlı PKK eşkıyaları Habur’da davul ve zurnalarla karşılandı! Otobüslerin üzerinde, aynı birer kahraman gibi il il, ilçe ilçe gezdirildi.

Tarih 29 Ekim 2014 idi… Barzani eşkıyaları, bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü, gövde gösterisi yaparak Türk toprakları üzerinden Kobani’ye geçirildi! Oysa PYD eşkıyaları 29 Ekim’den sadece üç gün önce, Kamışlı'da tam 35 Türkmeni katletmişlerdi.

Daha dün, binlerce Mehmetçiğimizin katili Terörist Başı Apo’ya, gel Gazi Mecliste konuş denilmedi mi?

Bütün bu alçakça işler, Türk Ordusu’nun itibarını zedelemedi de, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen 5 gencecik teğmen mi zedeledi?

Cübbeli amirali emekli, rütbeli teğmenleri de ihraç ettiniz ya…

İtibarınız bol olsun.