Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

Şangay İşbirliği Örgütü alternatif mi?

Türkiye''nin, ABD, NATO ve AB''yle ilişkilerinin sıkıntıya girmesiyle, güvenlik ve ekonomik alanlarda ortaya çıkan sorunların, Şangay İşbirliği Örgütü''ne (ŞİÖ) üye olmasıyla çözümleneceğine ilişkin bazı düşünceler ön plana çıkmıştır.

ŞİO''nun kurulma amacı

Çin, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan ve Kazakistan, aralarındaki sınır anlaşmazlıklarını çözümlemek, güveni arttırmak ve bölgesel işbirliğini teşvik etmek amacıyla "Şangay Beşlisi" adıyla bir birliktelik oluşturmuşlardır. 2001 yılında, terörizm, ayrılıkçılık, kökten dincilikten kaynaklanan tehditle mücadele de, amaçlara eklenip, Özbekistan''ın da katılmasıyla bu teşebbüs, "Şangay İşbirliği Örgütü" adını almış ve bir deklarasyonla 6 üyeli olarak hayatiyete geçmiştir.

Daha sonra ekonomik ve kültürel işbirliği konuları da çalışmalara ilave edilmiş, Pakistan, Hindistan ve İran''ın katılımıyla üye sayısı 9 olmuştur. İkinci kategoride de Afganistan, Moğolistan ve Belarus 3 gözlemci üye olarak yer almıştır.

ŞİÖ ile ilişki kurmak isteyen, ancak üye ve gözlemci olmayan ülkelerin örgütle belirli alanlarda işbirliğini sağlamak amacıyla, "ŞİÖ Diyalog Ortaklığı Statüsü" adı altında bir mekanizma oluşturulmuş, Türkiye de 2017 yılında resmen Diyalog Ortağı olmuştur. Diğer 8 Diyalog Ortağı da Azerbaycan, Sirilanka, Ermenistan, Kamboçya, Nepal, S.Arabistan, Mısır ve Katar''dır.

NATO, AB ve ŞİÖ mukayesesi

NATO, kolektif bir savunma örgütüdür. Türkiye NATO''ya güvenlik gerekçesiyle katılmıştır. Soğuk Savaş boyunca dışarıdan bir tehditle karşı karşıya kalmamıştır. 2015''de Rus savaş uçağını düşürmesinde dahi Rusya''nın, Türkiye''nin NATO ve 5. maddeden dolayı eylemsiz kaldığı söylenebilir.

ŞİÖ sınır sorunlarıyla başlayıp, güvenlik, ekonomik ve kültürel ilişkileri de içine alan siyasi bir örgüte dönüşmüştür. Üyelerinin toprak bütünlüğünü koruma sorumluluğu yoktur. Kimliği kurumsallaşmamıştır. Yapısal sorunları vardır. Genelde demokrasi karşıtı ülkelerden oluşmuştur.

AB ise ekonomik temellidir. Siyasi birliğini de önemli ölçüde sağlamış, ancak güvenlik ihtiyacını NATO üzerinden sağlama zorunda kalmıştır. Güvenlikte ancak dış politika kapsamında kısmen etkilidir.

ŞİÖ ülkelerinin, birbirlerinden farklı yapı, kültür, sorun, çıkar ve siyasi anlayışa sahip olmasından dolayı bağları güçlü değildir. Bunu Ukrayna''yla savaşta Rusya için ortak siyasi bir tavır alamamasından, Kırgızistan-Tacikistan, Hindistan-Pakistan geriliminden, Hindistan''ın Ukrayna savaşında Rusya''ya destek olmayıp taraf tutmayacağını açıklamasından, Kazakistan''ın Ukrayna''daki referandumları tanımayıp, aksine Ukrayna''nın toprak bütünlüğüne destek vermesinden anlamak mümkündür.

Sonuçta, adı geçen örgütlerin birbirlerinin yerini almasını/alternatifi olabilmesini düşünmenin doğru bir yaklaşım olamayacağı açıktır.

Türkiye ne yapmalı?

ŞİÖ Türkiye''ye bir güvenlik ortamı sağlayamaz. Türkiye, Rusya''nın ön gördüğü gibi ŞİÖ üyeliğinin, ancak NATO''dan çıkmasıyla gerçekleşebileceğini, ileride Rusya''yla olabilecek bir sorunda, NATO''nun güvenlik desteğini bulmayacağını da dikkate almalıdır.

Türkiye''nin NATO''dan, bugüne kadar verdiği emek ve gösterdiği fedakârlıktan sonra çıkması sadece rakiplerini sevindirir. Türkiye NATO içindeki hak ve hukukunu korumalı, imkânlarını çıkarları yönünde sonuna kadar kullanmalıdır. NATO ülkelerinin konuları müzakere etmesini ve kararlar almasını dışardan seyretmek yerine, içinde olup ona ortak olmayı ve yönlendirmeyi tercih etmelidir.

NATO üyelerinden aleyhinde hareket edenleri, ancak içinde olmakla önleyebileceği tecrübelerle sabittir.

Türkiye, jeopolitiği, bulunduğu coğrafya ve tarihi mirası gereği, güvenliğini esas itibariyle öz kaynaklarına dayandırmak zorundadır. Başkaları gibi, hiçbir ülke ve örgüte havale edemez.

NATO''ya fazla güvenmeden, içinde kalıp yükümlülüklerini de yerine getirerek, çıkarları için ŞİÖ ile yakın ilişki içinde olması, uyguladığı çok yönlü politikanın da gereğidir. ŞİÖ ülkeleriyle ilişkilerini, siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel olarak güçlendirmesinde fayda vardır.

Ancak Batı bloğu içinde kalması, dış politika ve güvenlik açısından daha uygundur. NATO''da olması, hem Batı, hem de Doğu nezdinde itibarını ve gücünü artırıcı faktördür.

Esas olan bir tarafa yaslanmak değil, ülke çıkarlarının gözetildiği milliyetçiliktir.

Yazarın Diğer Yazıları