Sandığın gölgesinde çarpıklıklar!..

Türkiye'nin sandığa gitmesine 4 gün kalmışken, adeta nefesler tutulmuş...

İktidarından muhalefetine kadar tüm partiler telaş halinde, 85 milyon ise diken üstünde...

Siyasilerin meydanlarda- televizyonlarda ve sosyal medyadaki açıklamaları toplumdaki gerilimi arttırırken, uydurma anketler havada uçuşuyor, simülasyon adı altında vekil dağılımını gösteren tablolar kafa karıştırıyor, miting meydanlarındaki kalabalıkların ya da ilgisizliğin şaşkınlıkları rakipleri sarsıyor ve 14 Mayıs akşamının belirsizliğini sadece Türkiye değil, Avrupa'dan Amerika'ya kadar dünya kamuoyu da dikkatle izliyor...

Çünkü cumhuriyet tarihinin belki de en yaşamsal seçimi sadece 21 yıldır iktidarda olan AKP'nin gücünü koruma mücadelesi değil, aynı zamanda 40 yıldır iktidara gelemeyen muhalefetin de en büyük sınavı olduğu için sandık gerilimi giderek yükseliyor...

Bir de14 Mayıs akşamı iktidar değişirse (sanki güç kazanacakmış gibi) gaflete düşen ve atağa geçmek için pusuda bekleyen PKK ve FETÖ'nun paniği var ki, telaşlı ve saldırgan tutumlarının ürkütücü örnekleri saat başı sosyal medyaya yansıyor, milyonlarca yurttaşın kaygısı da artıyor...

FETÖ/PKK kesiminin desteğiyle, iktidardan muhalefete kadar partileri hedef alan ifşa adı altındaki kuşkulu iddialar, bel altı vuruşları ve doğruluğu kanıtlanmamış bilgilerin, hem de sabıkalı firariler tarafından dile getirilmesi ise kafa karıştırıyor...

Bu arada; tüm Türkiye 14 Mayıs akşamında çıkacak sonuca odaklanmışken, anket- ifşa adı altındaki çarpıklıklar, internet yalanları, troll savaşları ve iftira-çamur yağmurunun perde gerisinde gözden kaçan o kadar çarpıcı olay yaşanıyor ki, büyük bölümü zaten sandık kaosunun tetiklemesinden ibaret...

PUSUDAKİLER, OLAYLAR ŞAŞKINLIKLAR!..

Hiç kuşkusuz sadece FETÖ değil, diğer tarikat ve cemaatler de 14 Mayıs akşamı için panik halinde...

Mürit- militan- rant üçgenindeki dinci örgütlenmelerin büyük bölümü Cumhur İttifakı'nı destekleyeceklerini açıkça ilan ettiler... Nurcular, Menzilciler, Nakşiler bu destekte başı çekiyor...

Cübbeli Ahmet'in ise yandaşlığı daha da ileri götürerek, muhalefetin vaatleri için "Cehenneme davetiye çıkarıyor" demesi ve Suriyelileri de evliya ilan etmesi iyice şaşkınlık yarattı!..

Son anda Cumhur İttifakı'na katılan Yeniden Refah Partisi'nin lideri Fatih Erbakan, "Milli Eğitim müfredatı değişecek, eğitim sistemi ahiret öncelikli nesiller yetiştirecek" deyince de, Tevhid-i Tedrisat yine mi hedefte soruları ortaya çıktı...

Siyasi pervasızlıklar ise iktidar ve muhalefet kanadında farklı tepkilerle kendini dışa vurmaya devam ediyor...

İşte karakolda polise tokat atan Karaman AKP Gençlik Kolları Başkanı hakkındaki haberlere erişim engeli getirilmiş...

Diyanet'in "evlat edinilen depremzede çocukla evlenilebilir" fetvası ise ne tuhaf ki ifade özgürlüğü sayılmış!..

Hizbullah'tan tutuklanıp Kızılay yönetimine giren bir zatın kamudan milyonlarca liralık ihaleler aldığı ortaya çıkmışken,

bir kamu bankasının genel müdürünün 1.2 milyon TL maaş aldığı haberi ise bürokraside büyük rahatsızlık yaratmış...

Bir de içteki ve dıştaki güvenlik meseleleri var ki, siyasi mücadele sırasında farklı olaylar ve açıklamalarla gündemi sarsmaya devam ediyor;

İşte Erzurum'da İmamoğlu'nun otobüsüne taş atanlardan birinin eskiden istihbaratta görevli ve FETÖ'den işlem gören Uzman Çavuş Muhammet Akif K. olduğu ortaya çıkmış...

Bu şahıs dün gözaltına alınarak sözleşmesi de feshedilirken, Erzurum'da taşlı saldırıya katıldıkları tespit edilen 15 kişi ise sorgularının ardından serbest bırakılmış...

SEÇMENİ DÜŞÜNDÜREN KUŞKULAR!..

14 Mayıs seçimi yurt içinde sosyal-siyasal gerilimi iyice arttırırken, yurt dışında yaşananlar da birçok çevrenin panik içinde olduğunu ortaya seriyor;

Hem HDP'liler, hem PKK'lılar 14 Mayıs'ı "örgüte yönelik yurtiçi ve Suriye'deki operasyonların duracağı, İmralı'nın kapılarının kırılacağı ve PKK'lılar için genel af ilan edileceği bir özgürleşme süreci" olarak görürken, seçim ve operasyon kaygısındaki örgütün paniği dünkü gazetelere farklı gerekçelerle yansımıştı;

PKK'lıların Paris"ten sonra Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da da oy kullanan Türk yurttaşlarına saldırı görüntüleri dünkü gazetelerde yine baş köşedeydi...

İstihbarat birimlerinin Suriye'deki operasyonlarından çekinen PKK'nın çok sayıda yöneticisinin ABD'ye ait askeri karargahlara sığındığı da dün gazetelere manşet oldu...

İngiliz The Economist ise önceki gün, "Bir muhalefet zaferi batı için çok büyük siyasi jeopolitik kazanç anlamına gelir" diye yazarken, Kılıçdaroğlu'nun Dış Politika Danışmanı Ünal Çeviköz'ün İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung Gazetesine, Suriye'deki Türk askeri varlığına son verileceğini ve KKTC'nin iç işlerine müdahale etmeyeceklerini açıklaması AKP medyasına büyük malzeme verdi...

Bu arada; PKK'nın Suriye'de ABD desteğiyle ordulaştığı haberleri artarken, hem vatandaşlık alan Araplar'ın yurt dışında oy kullanma görüntüleri, hem de Suriye ve Afganistan'dan Türkiye'ye kaçak girişlerle ilgili videolar medyaya yansımaya devam ediyor...

Suriye'den sığınmacı olarak gelen bir çetenin Aksaray'da kurdukları organizasyonla Suriye'den Türkiye'ye insan kaçırdıklarının ortaya çıkması, kaçak ve sığınmacı meselesinin seçim sonrasında da Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olacağını gösteriyor..

Evet; Türkiye'nin en yaşamsal seçimine 4 gün kalmışken, yukarıdaki sosyo politik olaylar-açıklamalar-çarpıklıklar, hem "kurt puslu havayı sever" sözünü öne çıkartıyor, hem farklı çevrelerin sinsi hesaplarını deşifre ediyor, hem de seçimlerin sadece partiler için değil, sırtını siyasete dayayan tüm rant çevreleri için de bir varlık savaşı olduğunu netleştiriyor...

Tüm bu olayların ve bundan sonra yaşanacakların, sandığa gidecek seçmelerin davranışlarını son anda bile değiştireceğinden ise hiç kuşku duyulmuyor... Partiler de, seçmenler de, hata yapan kaybedecek vesselam!..

Yazarın Diğer Yazıları