Milliyetçi camianın ulu çınarı İlham Gencer'in sanat ve siyaset hayatı 50 yıllık kadim dostu yazar Sami Sefer Coşkun tarafından kaleme alındı. "Bozkurt İlham Gencer'le Sanat ve Siyaset Bir Arada" adlı kitap 94 yaşındaki sanatçının hayatından çarpıcı kesitler sunarken yaşadığı dönemin Türk siyaset, sanat ve kültür hayatına da ışık tutuyor. Editörlüğünü Yeliz Şenyerli'nin yaptığı kitap bu yönüyle de büyük önem taşıyor. İlham Gencer'in Cumhuriyetle yaşıt bir beyefendi ve Atatürk'ün sanatçısı olduğunu vurgulayan Sami Sefer Coşkun, O'nun bir asıra dayanan renkli hayatının kitaplara sığmayacak kadar hatıra ve tespitlerle dolu olduğuna dikkat çekiyor. Coşkun, kitabına İlham Gencer'i tanımladığı şu cümlelerle başlıyor:
"İlham Gencer, klasik anlamda boylu boslu olmasa da yakışıklı bir adam. Sesi, konuşurken bile mikrofondan çıkarcasına gür. Çenesindeki gamzesi, kendisinin mührü. Kabiliyetini Tanrı'dan alan İlham Gencer, sayısız nitelikleriyle tek başına bir ordu. Galatasaraylı olsa da o hep Milli Takım'ı tutar. Bir de her sabah spor yapar.
Kolay kırılmaz, kimseyi de kırmaz. O'nun için zenginlik ölçüsü, doğru olmak, işini severek yapmak, hatalarını en aza indirmek. Para pul tanımaz, eli açık, yardımsever, gözü pek ve cesur. En büyük özeliği, inandığı şeyleri yapmak ve tevazu sahibi olmak. Müzisyenliği yanında milliyetçiliği ve vatanseverliği de onun yaşam biçimidir. Müdana etmeden yaşamak, kimseye borçlu kalmamak başlıca ilkesidir."
Kitaptaki önemli konu başlıklarından bazıları şöyle:
*Çanakkale Anıtı 1956 *Çatı Kuruluyor *Harbiye Nezareti *Bak Bir Varmış Bir Yokmuş *Prenses Süreyya *Necla Gencer 1964 *Turizm Kampanyası 1965 *Linç Olayı 1966 *Efsane Sona Eriyor *Alparslan Türkeş'le Başlayan Dostluk *Bozkurtlar Marşı *De Gaulle İstanbul'da 1968 *Sanat ve Siyaset Bir Arada 1970'ler
*Malazgirt Marşı 1971*Büyük Mersin Oteli 1973 *Memleketim Şarkısı *Yeniköy Yalı Restoranı 1975-1976 *Alparslan Türkeş Çağrısı ve Ülkücü Sanatçılar Derneği *Bursa Çelik Palas Oteli *Ankara'da Büyük Yürüyüş 1978 *Emirgan Köşem Restoran ve Bomba *Tahta Saray 1978-1979 *İhtilal: 12 Eylül 1980 *Celal Bayar Doğum Gününde *MÇP Kurultayı 1987 *Türkeş'le Yeniden *İstanbul'un Güzelliklerini Koruma ve Yaşatma Derneği *Sahnede 50. Yıl *Türk ve Milliyetçilik Ülküsü,
Aidiyet Duygusu *Atatürk'ün Yaptırdığı Araştırma *İnsanın Gücü Hudutludur *Turancılık(Türk Birliği) *Yüksek Türk Kültürü *Dillerin En Güzeli Türkçe *Süleyman Çelebi ve Türkçenin Önemi *3 Mayıs 1944 *Sakarya Ülkü Ocakları *Tanıdığım Alparslan Türkeş *Türkeş'in Emaneti Asena *Anadolu'da Tek Kadim Topluluk Türk Milletidir *Türklük, Siyaset Üstü Olmalıdır *Söz Konusu Vatansa *Şehitlerimiz, Türk Tarihinin Şahitleridir *Rauf Denktaş ve Kıbrıs *Selam Olsun Eskimeyen Dostlara *Bozkurt Kemeri *Ergenekon'a Kızdım, Nota Verdim *Ayrılıkçılara Cevap *Etiler Sanatçılar Parkı'na Bir Bozkurt.
İletişim Tel:(0532) 385 3413
Bir elçinin izlenimleriyle Osmanlı
Muhteşem Süleyman devrinde Alman İmparatoru Ferdinand'ın elçisi sıfatıyla Türkiye'ye gelen Felemenk asıllı diplomat Busbecq, 1555 - 1562 yılları arasında 7 yıl Türkiye'de kalmış, bu zaman zarfında Kanunî'nin şehzadeleri arasındaki taht mücadelelerine ve Şehzade Bayezid'in bu mücadeleden mağlup çıkmasına tanık olmuştur. Türklerin Macaristan'a akınlarını diplomasi yoluyla engellemek amacıyla faaliyet gösteren elçinin, Türkiye izlenim ve tanıklıklarını aktarmak üzere arkadaşı Nicholas Michault'ya hitaben Latince kaleme aldığı dört mektubundan evvela ikisi 1581'de Antwerpen'de, dört mektubu da içeren diğer Latince baskıları 1590'dan itibaren muhtelif Avrupa şehirlerinde basılmış, ilk defa 1664'te Almancaya çevrilmiştir.
Hüseyin Cahit Yalçın, 1927'de Oxford'da basılan İngilizce metni esas alarak başladığı tercümesini, mütercimin bazı kısımları özetleyerek aktardığını görünce, 1694 tarihli ilk İngilizce tercümeyi buldurarak söz konusu eksikleri buradan tamamlamak suretiyle bitirmiş ve Türkiye tarihinin mühim safahatının tanığı olan metni eksiksiz olarak dilimize aktarmıştır. Ötüken Neşriyat'ın "Türk Mektupları / Kanunî Sultan Süleyman Zamanına Ait Bir Frenk Sefaretnamesi" adıyla okurla buluşturduğu bu çeviri Türk Mektupları'nın ilk Türkçe çevirisidir.
Ötüken Neşriyat
Tel:(0212) 251 03 50
HAFTANIN KİTABI
Türkiye'nin gerçekleri
Daha önce "Yaşadıklarım, Paylaşamadıklarım" adlı kitabıyla dikkat çeken Ünal Karaosmanoğlu, yeni kitabı "Sorunlar Sorular Sorumlular" ile bizzat tanıklık ettiği olayları okurla paylaşıyor. Kitapta cevabı verilen çarpıcı sorulardan bazıları şöyle: *FETÖ'nün darbe girişimi sonrası (E) Org. Necdet Özel'in cevaplaması gerekenler nelerdir?* Dış politikada yanlış uygulamalar nelerdir? *Suriye'den sonra Katar'mı? İran'mı?* Zeytin Dalı (Afrin) Harekâtı Türkiye'ye ne kazandırdı? *Atatürk'ün dış politikasından uzaklaşılarak Lozan tartışmaya nasıl açıldı? *Başkanlık Sistemine niçin "Hayır" dediler? * "Evet" sonucu Türkiye'yi nasıl etkiledi? *Tartışmalı referandum sonuçları Türkiye'de neleri değişirdi? *Bakan değiştikçe eğitim sistemi nasıl değişiyor? *Tarım Kesimi kaderine nasıl terk edildi? *Adalet Yürüyüşü'nden Maltepe Mitingi'ne neler oldu? *Baskın Erken Seçimin sonuçları ve bugün yaşananlara etkileri nelerdir? *Dibe vuran Eğitim Sisteminin sonuçları ülkeyi nereye götürüyor?
Galeati Yayıncılık
Tel:(0539) 669 60 69
İnsan yaşarsa devlet yaşar
Sadece Fatih Sultan Mehmed'in parolası değildi; usta kalem Hasan Basri Bilgin'in yeni kitabına isim olarak verdiği "Yaşamak ödev, yaşatmak ibadet" anlayışı. Ondan önceki Osmanlı padişahlarında, Selçuklu sultanlarında ve Türk hakanlarında da biricik prensip kabul edilmiş ve bu ilkeye sımsıkı bağlı kalınmıştır. Derviş Yunus'un ulu ifadesiyle, "Yaradılan Yaradan'dan ötürü hoş görülmüş" ve elbette hoş tutulmuştur. Bilgin, bu bilge bakış ve kalbi yaklaşımı "yalan dünyanın tek gerçeği" olarak kabul edip bu eseriyle dünyaya ideal bir yönetiminin temel sırlarını sunuyor.
Mihrabad Yayınları
Tel:(0212) 514 28 28
KÜTÜPHANEMDEN:
Türk tiyatrosunda 50 yılın ardından
Yılın son gününde bugün köşemizin konuğu bir anı kitabı. Türk Tiyatrosu'nun belli bir dönemine damgasını vurmuş olan Nedret Güvenç hatıralarını, "Bir Zamanlar İzmir'de" adıyla kitaplaştırmış. Kitap 2001yılında İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanmış. Yüz elliye yakın oyunda başrol oynamış, tiyatronun yanı sıra beyazperdede de başarıya ulaşmış Nedret Güvenç, sözkonusu kitabıyla sanatseverlere bu kez sahneden değil, kalemi aracılığıyla ulaşmaya çalışmış. Güvenç hatıralaralarını kitaplaştırma öyküsünü şöyle anlatıyor:
"Anılarımı yazmaya karar vermek kolay olmadı, tereddüt ettim. Çünkü onlar çok özeldi; sadece benim için önemliydi. Ancak Türk tiyatrosunun son elli yılında yoğun bir şekilde varolduğum için, yaşadığım olayların pek de özel sayılamayacağını düşündüm... Acı tatlı birlikte yaşadığımız, birlikte kotardığımız elli yıllık tiyatro tarihi, koskoca bir sahne geçmişi bende kalmamalıydı, kendi açımdan da olsa dile getirmeliydim...
Tiyatromuz adına gençlere bıraktığımız mirası düşündüm. Kendi adımaysa, sadece temiz bir tiyatrocu ruhu ve bir dolu inanç bırakabilecektim, yeterli olabilir mi diye düşündüm... Sadece tiyatro anılarımı ve ona bağlı olayları seçmeye özen gösterdim ama çocukluğumu anlatmak çok hoşuma gitti...
Hadi öyleyse, tıpkı tiyatroda buluşur gibi sizleri birinci sayfanın başında bekliyorum." (Ahmet Yabuloğlu)