Sanal Sahtekarlar
2020'ye girerken "Tanrı düşmanın bile yiğidini nasip etsin" demiştim. Sonuç da nereden vuracağını bilirsiniz. Savaşın da, kavganın, husumetin, düşmanlığın kuralları, ahlakı vardır. Teknoloji ilerledikçe tüm ahlaki kurallarda çiğnenir oldu. Sanal alemde "kahraman"lık kolaydır... Hele de "Gerçek" isimler yerine "Sahte hesaplar" açarak günü kurtarma girişimi tam da "Aciz" ve "Şerefsizler"e göredir. Ve "Şerefsiz" bile bunların yanında çok "Şerefli" sayılır. Aşağılık seviyesinin, "Çukurluğu" onların şeref apoleti sayılsa da; gerçekte "Kalleşlik" ya da "Pusucu"luk geleneğinin nişanesidir.
Arif Nihat Asya; "Çocukluk çocuklaşmış çocuklukmuş, naralar göğüs fazlası solukmuş" diyor ünlü "Kadehler" şiirinde... Günümüzün gençleri ile kocamışları hatırlamaz: "Tak tak...tak... yazsın yazabilirse notalar..." derdi Arif Nihat... O bayrak şairi idi. Hasbel kader biz de "İzinde yürüyen neferler"idik...
***
Kızıyor; bazen de öfkeleniyorum; "Çıkın ulan erkekçe vuruşalım" sesime seda yok... Sahte isimler, dandik adreslerle sığınıyorlar sanal aleme! "Buyrun benden intikam alın" çağrılarıma delikanlıca ses yok. İstihbaratın kuralıdır ne de olsa... "Zaafiyetinden yararlanın ilkesi!" Bunun üzerinden adım atarak canım kızım, ailem ve sevdiklerimin adına "Sanal tehtid"lere başladılar. Neymiş efendim kasetler varmış... "Çıkarın ulan" dedim yapamadılar. Bir şekilde yakınlarım ve çevremin telefon numaralarına ulaşmışlar. Tehtid ile "Şunu yaparız, bunu yaparız" giderinde bulunuyor alçaklar. Çukur bile olamazlar... Ancak kiralık köpekleri ile evimin önünde saldırırlar. Beceremeyince yine kiralıkları ile "İtibar infazı"na kalkışırlar. Kimse benim kızımı sahte hesaplardan ve telefonlardan namusu ve şerefi üzerinden tehdit edemez. Varsa bir dertleri benimle görecekler.
"Yemem!" Dahası "Yedirtmem!" Memleketin bunca sorunu var iken "Haysiyet cellatları"nın benim üzerimden "Kızıma" "Ailem" ve "Yakınlarım" üzerinden "Operasyon" yapmaya kalkışmalarına asla müsaade etmeyeceğim. "Taraf" denen "Şerefsiz-haysiyetsiz mevkute"ye röportaj verirken dahi kendi gerçek adını gizleyen "Zavallı" 15 Temmuz sonrası ortadan kaybolmuştu. Vaziyet durulunca, "Borsa güncelleşince" sanırım "Yeni görev" yüklenmiş olmalı. Ne de olsa pirim yapıyor. İtirafçılık. Yeni görevi ömrünü "Fetö ile mücadeleye adamış bana zarar vermek, intikam almak" adına son bir kaç aydır farklı yöntemler uyguluyorlar. Bunların dini, imanı, vicdanı yoktur... Kızıma, aile bireylerime, yakın çevrem ve siyasal anlamdaki yakınlarıma farklı şekillerde mesaj ve şantajlara bulunmaya devam ediyorlar.
Başta ailem olmak üzere "Yedi sülalem" ile "başımız açık alnımız aktır..."
Sanal alemde sahte hesaplarını suç üstü yapıp, Ankara Adliyesine suç duyurusunda bulunduğum "Alçaklar!" ile başlattığım hukuki süreç devam ediyor. Lakin; hukuki süreçte zaman hendikap... "Geç gelen adalet adalet değildir" ilkesine inanırım. Ailem adına başlattığım hukuki sürece rağmen, "Sanal sahtekarlar" benimle beraber başta kızım ve aileme, yakın çevreme zarar verme adına yine "Sanal alem"de "Taaruza" geçebilir. Başta değerli okuyucularım, dostlarım olmak üzere "Şahsım ve aileme dair" itibar infazına yönelik sosyal medya ve diğer kuruluşlardan sızan bilgileri, iftiraları lütfen "ysd2592@gmail.com" ile paylaşın ki bu müptezeller ile mücadeleme destek vermiş olursunuz!
Bazen insanlık dışı iftiralara karşı tepki gösterip farklı tutumlar geçiyor içimden. Lakin "Hukuk"un dışına çıkmayacağım ki günümüz Türkiye'sinde hukuka inanmadığım halde...
Sonuç olarak "Sanal sahtekarlara" inanmayın!..