Son zamanlarda hastalıklarda erken tanı ve erken tedavinin önemi artmaya devam ediyor.
Özellikle de kronik hastalıklarda bu erken tanı son derece hayati önemi sahip olduğu biliniyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, kanda görülen enfeksiyon hastalıkları hakkındaki açıklamalar dikkat çekti.
Kana mikrop karışmasına tıp dilinde sepsis denildiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof.
Dr. Mustafa Sünbül şunları dile getirdi:
“Pek çok değişik tür mikrop çeşitli yollarla kana karışabilir ve hastalığa neden olur. Kanda enfeksiyon oluşması çok ciddi ve hayati bir sorundur. Erken tanı ve etkili antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır. Bu tedavinin mutlaka hastanede ve damar yolu ile yapılması gerekir. Tedavide gecikme olan veya bağışıklığı baskılanmış hastalarda maalesef ölüm oranı yüksektir”
İŞTE BU KADAR ÖNEMLİ SEPSİS TEDAVİSİNDEKİ YÖNTEMLER…
Sepsis tedavisi, hızlı ve etkin bir yaklaşım gerektirir; bu, hastanın iyileşme olasılığını önemli ölçüde artırabilir.
Sepsis tanısı konan hastalar genellikle yoğun bakım ünitelerinde dikkatli bir şekilde gözetim altında tutulmalı ve tedavi edilmelidir.
Sepsis veya septik şoktan muzdarip hastaların solunum ve kalp işlevlerini düzenlemek için hayati öneme sahip müdahalelere ihtiyaç duyulabilir.
Sepsis ve septik şokun tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında, özellikle antibiyotikler ön plandadır.
Sepsis vakalarında, antibiyotik tedavisine mümkün olan en kısa sürede başlanmalıdır. Genellikle, hastalara başlangıçta geniş bir yelpazede bakterilere karşı etkili olan antibiyotikler verilir.
Bu antibiyotikler çoğu zaman intravenöz yani damar yoluyla uygulanır.
Tedavi sürecinde, alınan kan örnekleri üzerinden yapılan testler sonucunda, doktorlar enfeksiyonun kaynağı olan spesifik bakterilere yönelik daha hedefli antibiyotiklere geçiş yapabilirler.
Sepsisli hastalara genellikle acil olarak, bazen de ilk üç saat içinde intravenöz sıvı tedavisi uygulanır.
Eğer intravenöz sıvı tedavisine rağmen hastanın kan basıncı düşük seviyelerde kalırsa, kan damarlarını daraltarak kan basıncını yükseltmeye yardımcı olan vazopresör adı verilen ilaçlar verilebilir.
Sepsis ve septik şok tedavisinde, kan şekerini stabilize etmeye yardımcı olan insülin, bağışıklık sisteminin tepkilerini modifiye eden ilaçlar, ağrı kesiciler ve sedatifler gibi diğer ilaçlar da kullanılabilir.
Sepsis tedavisi gören hastalara sıklıkla oksijen desteği sağlanır ve duruma göre solunum cihazlarına bağlanmaları gerekebilir. Eğer hastanın böbrek fonksiyonları etkilenmişse, diyaliz uygulaması gerekebilir.
Daha az yaygın durumlarda, apse drenajı veya enfekte dokuların ve kangren gibi enfeksiyon kaynaklarının cerrahi yolla temizlenmesi gerekebilir.