Şakası yok, öldürür!

Kurultay galibi olmanıza rağmen mâdem gerçekleri yazınca üzülüyorsunuz, öyleyse, teselli babında biz de o konulara bir gün ara verelim ve size Dr.Hikmet Aytek’e kulak vermenizi önerelim:
Bile bile ölüme götüren bir tercihte bulunmak yani intihar, dinimize göre külliyen haramdır ve ebedi ahret çilesi ile karşılık bulmaktadır. Bu dünyamızı zehir eden “sigara” illeti ahrette de yapacağını yapmaktadır.
İstanbul’da oturan tiryakilerden bir ricam var; lütfen Zeytinburnu’ndaki Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne giderek 5. polikliniği 10 dakika dolaşıp bir seyretsinler.
Bir gün önce futbol oynarken ertesi günü bacağı kesilen 30’lu yaşlardaki insanları, tuvalette ıkınırken gözleri akarak kör kalanları, bir saniye nefes alabilmek için yalvaran gözlerle bakanları izlesinler. Henüz 30-40 yaşlarında iken nefes alamamaktan ölenleri, izlesinler.
(...)
En yakınlarınızın yani çocuklarınızın sizin dumanlarınız sayesinde pasif içici oldukları için kanser olduklarını doktor size söylese ne yaparsınız. Bu acıya tahammül edebilir misiniz? Bunun pişmanlığını duymaya değer mi bu illeti içmek. Hadi kendi hayatınızı mahvediyorsunuz, peki, başkalarının hayatını bitirmeye hakkınız var mı?
Ben bu sigara yüzünden baypas oldum, ciğer kapasitem %35’e düştü. Allah bana yeniden bir hayat sunsa, sigara dumanı olan yerden geçmem bile. Bunları anlatmakta maddi ne kazancım var? Tabii ki yok. Bir insan olarak manevi görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.
Göğüs ve Tüberküloz Uzmanı Fulya Gürkan “Sigarada vücut için zehirli, kanser yapıcı 4000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır” diyor ve ekliyor:
Bunlardan 50 tanesinin doğrudan kansere sebep olduğu ispatlanmıştır.
Sigara içenlerde akciğer kanseri riski, içmeyenlere göre 20 kat fazladır. Sigara içmediği halde dumanına maruz kalanlarda akciğer kanseri riski içmeyenlerdekinden 3 kat fazladır. Sigara içenlerde akciğer dışında ağız, dil, dudak, gırtlak, yemek borusu, pankreas, böbrek, mesane, prostat, rahim ağzı kanseri riski de artmaktadır.
Sigara, nefes darlığı yapan solunum sistemi hastalıklarının en önemli nedenidir. Sigara içenlerde kalp krizi riski 3 kat fazladır. Sigara, beyin damarı hastalıkları, bacak kangrenleri, felç riski, kadınlarda düşük, erken doğum riskini arttırmaktadır. Erkeklerde iktidarsızlığa neden olmaktadır. Ülser, ciltte kuruma, sedef ve gözde katarakt riski artmaktadır.
Sigaradaki nikotin güçlü bir bağımlılık yapıcı maddedir. Ayrıca sigara içenlerde el ve ağız alışkanlığı vardır. Sigara içenlerin %70’i sigarayı bırakmak istemekte fakat bırakamamaktadır. Bağımlıların üçte ikisinde sigarayı bırakınca yoksunluk belirtileri oluşur ve 2-3 hafta içinde kaybolur. Huzursuzluk, uykusuzluk, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk, titreme, baş ağrısı, kabızlık, ağız kuruluğu, iştah artışı ve kilo alma, öksürük, balgam gibi yoksunluk belirtileri oluşabilir.
Sigara bırakmada birkaç yöntem vardır;
-Kendi kendine bırakma: Sigara içenlerin bir kısmı sigarayı birden kendi istekleriyle, kendi kendilerine bırakabilir.
-Etkinliği bilimsel açıdan tartışmalı tedaviler: Hipnoz, akupunktur gibi yöntemler.
-Etkinliği kanıtlanmış tıbbi tedaviler: Kendi kendine sigarayı bırakmada zorlanan kişilerde hekim gözetiminde uygulanan bilimsel yöntemlerdir. Etkinliği kanıtlanmış ve onaylanmış tedaviler, nikotin tedavisi ve sigara bırakmaya yardımcı sigara bıraktırma haplarıdır. İlaç tedavisi, fiziksel bağımlılığı saptananlara eğer olumsuz bir durum yoksa önerilmelidir. İlaç tedavisi, sigarayı bırakma başarısını artırır ve yoksunluk belirtilerini azaltarak sigaranın daha kolay bırakılmasını sağlar. Ancak bu tedavilerin hekim gözetiminde uygulanması gerekmektedir.
Unutmayınız ki; sigara bağımlılık yapıcı bir maddedir ve kurtulmak güçtür, ancak imkânsız değildir, kararlılıkla başarılır.

Yazarın Diğer Yazıları