Sahipsiz millet!
Hiç bu kadar sahipsiz olmamış, hiç bu kadar dengesiz kalmamıştık. Ortalık, dedikodu kazanı.
Kaynıyor da kaynıyor.
Ülkenin ‘kutsal’ı kalmadı.
İlişilmeyen, konuşulmayan, tartışılmayan kişi ve kurum yok.
Buna demokrasi diyorlar birileri.
İstediklerine çamur atma ve küfür etme serbestisi anlamına geliyor onların demokrasisi.
Onlardan olanlar var, bir de ‘diğerleri’.
Onlardan olanlar ve ‘diğerleri’ sürekli değişiyor konu başlıklarına göre.
Gelen dalgaya, esen rüzgara göre değişiyor onlardan olanlar ve diğerleri.
Birileri kendini dünyanın ve Türkiye’nin merkezinde sanıyor.
Zamlar, fukaralık ve ahlaki çöküntü, vatandaşın sorunu.
Fonlananlar buna bakmıyor.
Onların derdi, aldıkları fonların hakkını vermek.
Bel bağladıkları belirliyor oturup ağladıklarını.
Hükümet kendini kapatılmaya endekslemiş, sadece o kanaldan gelen akınlara cevap vermeye kitlenmiş.
Yol kenarları, kendini pazarlamaya çalışan kadınlarla dolu bu gün.
Kimse keyfinden ve zevk olsun diye kendini pazarlamıyor her halde güpe gündüz.
Bu ahlaki çöküntünün son noktası.
Ama hakim güçlerin umurunda değil.
Açlıktan ölümler başladı, basının derdi sadece ‘yeni ufuklar’ için hakim güce ve hakim olması muhtemel yerlere mektup yazmak.
Zehirli domates yiyor, siyanürlü su içiyoruz.
Kimse üzerinde bile durmuyor.
Anlı şanlı haberciler tatil beldesi plajlarındaki anadan üryan turistlerin haberlerini yapıyor.
Bu ülkede artık televizyonlarda ‘Atatürk’ten nefret edenler’ konuşuyor.
Tek başına kalan yaşlıların malları ellerinden alınıp domuz bağı eşliğinde bilinmez bir yerde mezarları kazılıyor.
Sivil toplum örgütleri sus pus.
Türban konusu dışında hiçbir örgüt açıklama yapmıyor.
Partiler, ‘deprem sonrası’nı düşünüp erken seçim olursa ne yaparlar onu düşünüyor.
Bazı partiler onu da düşünmüyor, rakip parti bu arbededen nasıl kurtulur onun formülünü üretiyor.
Kimse üzerine düşeni yapmıyor.
Bir yerlerde yeni bir Türkiye planı yapılıyor.
Yeni aktörler belirleniyor, eski aktörlere yeni roller yazılıyor.
Herkesin kafası karışık, artık vatandaş siyasetle hiç ilgilenmiyor.
Tıpkı siyasetin vatandaşı umursamadığı gibi.
Ülke bir başıboşluk içinde.
Ülke sahipsiz.
Dün üniversite sınavında yüzbinler ter döktü diplomalı işsizler ordusuna terfi etmek için.
Herkes kendini, hakim güç milleti kandırıyor.
Toparlanamıyoruz, umursamıyoruz, düşünmüyoruz.
Ama acıdır ki Türkiye uzatmaları oynuyor.