Sağlıklı hamilelik için mutlaka uyulması gerekenler

Sağlıklı hamilelik için mutlaka uyulması gerekenler

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dr. Suat Süphan Şahin, sağlıklı bir hamilelik için uyarılarda bsulundu. İşte, o uyarılar…

 

GEBELİĞİN NORMAL BİR SÜREÇ OLDUĞUNU KABULLENİN: Gebeliğin doğal bir durum olduğunu kabullenin ve buna göre davranın. Gebelik boyunca fizyolojik, hormonal ve psikolojik değişiklikler normaldir. Bu değişimlerin doğa kanunlarının bir parçası olduğunu düşünün yadırgamayın. Gebe kalan tüm canlıların psikolojik değişikliklerinin olabileceğini düşünmek ajitasyon, sinirlilik hali, depresyon olabileceğini kabullenin.

 

HAYATINIZI KISITLAMAYIN: Gebelik iş, cinsel hayat, sosyal hayatınızda çok fazla kısıtlamalara neden olmaz. Günlük hayatınıza hemen hemen aynı şekilde devam edin.

MUAYENELERİNİZİ AKSATMAYIN: Düzenli aralıklarla yapılan muayeneler ve tahliler gebeliğin olabilecek olumsuz durumlarını önceden tespit edip önleme açısından önemlidir. Bu nedenle doktorunuzun sıklığını belirleyeceği muayeneleri düzenli olarak yaptırın.

TESTLERİNİZİ YAPTIRIN: Gebeliğin ilk üç ayında başvurulan ikili tarma testi; gebeliğin 11 ila 14. haftası arasında yapılır. En sık görülen kromozom hastalıkları Trizomi 21 (Down sendromu) ve diğer trizomiler 13 ve 18’in ön tanısı yani taraması için yapılan testlerdir. İkili test her gebeye yapılmaktadır. Bu testte anne kanında serbest beta hCG ve PAP-A diye iki hormon ölçülmekte ve ultrasonda ölçülen bebeğin ense kalınlığı ile karşılaştırılmaktadır. Bulgular bir risk (ihtimal) vermektedir.

Eğer verilen bu ihtimali değer (risk değeri) 1/ 250’nin üzerinde ise tarama pozitif denmektedir. Tarama testleri ve ikili test asla ve asla bebekte hastalık, sakatlık “var” veya “yok” demez. İhtimal az veya çok der. İkili test, tarama testi olduğundan, pozitif çıktığında yani ihtimal kabul edilebilir değerin üzerinde çıktığında bu gebelere kesin tanı testi olan amniosentez önerilir. Amniosentez sonucunda Down sendromu var mı yok mu diye kesin olarak söylenebilir. Üçlü tarama testi ise gebeliğin 16. ila 20. haftası arasında yapılan bir tarama testidir. Bu sonuçlara göre bebeğin en sık görülen kromozomal hastalık olan Down sendromu olma ihtimali hesaplanır, bu ihtimal 1/250-350’nin üzerinde ise amniosentez önerilir.

X-RAYLARDAN GEÇMEYİN: Tedbir açısından gebeler manyetik kapılardan geçmeden veya vücuda tutulan arama aletleri kullanılmadan kadın görevliler tarafından elle aranmalıdır. Gebelik ihtimali olduğunda ve gebe iken bu tür aletlerden uzak durmaları gereklidir.

EKRAN KORUYUCU KULLANIN: İşyerinde uzun süre bilgisayar kullanmak zorunda olan gebelerin mutlaka ekran koruyucusu kullanması, ekrana olabildiğince uzak durmaları ve dinlenme araları vermeleri tedbir açısından uygun olur.

CEPLE UZUN KONUŞMAYIN: İleride fark edilebilecek olası tehlikelerine karşı tedbir olarak gebeler, cep teflonları ile uzun konuşmaktan kaçınmalı, vücutlarından uzakta tutmalı, özellikle karınlarına yaklaştırmamalı.

DOĞUMU YAPACAĞINIZ MERKEZİ İYİ SEÇİN: Doğumu sağlık koşulları iyi olan ve tam teçhizatlı merkezlerde yapmak olabilecek komplikasyonların önüne geçilmesini sağlayacaktır.

NEGATİF ENERJİ YÜKLENMEYİN: Gebeliğin başından itibaren bebeğinizin sağlığı için stresten uzak durun, olumlu düşünmeye çalışın. Negatif enerji yüklenmeyin, negatif konuşan insanlarda uzak kalın. Sakat doğumları, ölü doğumları, doğumun zorluklarını, vb. kötü konuşmalar yapmak olumsuz anıları paylaşmak doğru değildir.

VÜCUNUZUN İHTİYAÇLARINA KULAK VERİN: Özellikle gebeliğin ilk dört aylık döneminde anne adayları kendilerini aşırı yorgun ve uykusuz hissedebilirler. Bu konuda yapılabilecek ve yapılması gereken bir şey yoktur. Vücudunuzun ihtiyaçlarına kulak verin ve bol bol dinlenin. Düzenli uyku, düzenli beslenme ve ne kadar yoğun çalışırsanız çalışın, her fırsatta istirahat etmeniz kaliteli bir gebelik dönemi geçirmek için çok önemlidir.

ÇOK ARAŞTIRMAK KAFANIZI KARIŞTIRIR: İnternette gebelikle ilgili çok fazla araştırma yapmanız bilgi kirliliğine yol açacağından, aklınıza takılan konuları, merak ettikleriniz hakkında öncelikle doktorunuzla konuşun.

BULANTIYA KARŞI AÇIK HAVAYI TERCİH EDİN: Gebeliğin ilk aylarında görülen bulantılardan kurtulmak için kapalı ortamlardan uzak durun, ,kokulu ve sindirimi zor gıdaları tüketmemeye özen gösterin.

SAÇ BOYASI VE PARFÜM KULLANMAYIN: Vücuda temas eden her turlu kimyasal maddelerden kaçınılmalı. Gebelik boyunca saç boyası, makyaj, parfüm gibi maddeleri mümkün olduğunca kullanmayın. Kimya endüstrisinde çalışıyorsanız madde teması olmaması için maske kullanımı vs. gibi gerekli önlemleri almayı ihmal etmeyin.

AĞIR İŞLERDEN KAÇININ: Fiziksel olarak zorlandığınız bir işte çalışıyorsanız, daha basit yorulmayacağınız işlere geçiş yapın.

ANİ HAREKETLER YAPMAYIN: Sırt üstü yatarken, kalkıp oturmak için önce yan dönüp sonra kollardan destek alarak kalkın. Sandalyeden, ağırlığını bacaklarına verip destek alarak kalkmalı. Ani hareketlerden ve ağır yük kaldırmaktan kaçınmalı.

EVDE BANYO KAPISINI KİLİTLEMEYİN: Banyo ve tuvalette kazalara, düşmelere ve kaymalara karşı önlem alınmalı. Banyo ve tuvalete gittiğinizde kapıyı kilitlemeyin.

FAZLA AYAKTA KALMAYIN: Gebelikte ortaya çıkan ve geceleri uykudan uyandıran bacak kramplarına karşı; fazla ayakta kalınmamalı, uzun süreli oturmalarda ayak ayak üzerine atılmamalı. Gebe kadınlar, ayaklarını, yükseğe uzatarak dinlendirmeli. Ayakları sıkan ve yüksek topuklu ayakkabılardan uzak durmalı.

VARİS ÇORABI GİYİN: Gebelik sırasında varisi olanların mutlaka kendilerine uygun varis çorapları giyinmeleri gerekir. Ayrıca uzun süre hareket etmeden ayakta durmaktan kaçınmalı, otururken ayaklarını sarkıtmadan, vücut seviyesinde olacak kadar yükseğe kaldırılmalı.

FOLİK ASİT KULLANIN: Gebelikten 3 ay önce başlayarak folik asit kullanın. Gebelik süresince hekiminiz gerek gördüğü takdirde demir, magnezyum, kalsiyum balık yağı preparatlarının kullanımını ihmal etmeyin.

HER GÜN GÜNEŞE ÇIKIN: D vitamini besinlerde bulunmadığı için güneşle cildin teması sağlanmalı.

MEVSİM SEBZE VE MEYVELERİNİ TÜKETİN: Gebelik boyunca düzenli ve sağlıklı beslenmek çocuğunuzun gelişimi için büyük önem taşıyor. Haftada bir kez balık yemeyi ihmal etmeyin, 2 defa kırmızı et, her gün bir bardak süt tüketin, Bol su için, mevsim meyve ve sebzelerini yemeye özen gösterin. Tencere yemekleri, yöresel doğal gıdaları tüketmek son derece önemlidir. İçerisinde katkı maddeleri bulunan salam, sosis ve sucuk gibi besinlerden uzak durulmalı. İyotlu tuz kullanılmalı. Taze sıkılmış meyve suları tercih edilmeli, kola ve hazır meyve suları içilmemeli. Kansızlığı önlemek için yemeklerle birlikte çay içilmemeli, kahve tüketimi azaltılmalı.

SPOR YAPIN: Spor yapmak sağlıklı bir gebelik için önemli. Hekiminize danışarak yüzme, yürüyüş yoga ya da gebelik pilates programlarınıza katılmanız kendinizi hem ruhsal hem de fiziksel olarak daha dinç hissetmenizi sağlayacaktır. Önceden düzenli spor yapıyorsak travmatik ve ağır sporlar haricinde spor yapmaya devam edin.

GEBE HAZIRLIK KURSLARINA KATILIN: Gebelik süresince gebe ve eşine eğitim verilmesi, doğuma yardımın öğretilmesi, doğum öncesi hazırlık kurslarına katılmak hem gebelik hem de doğum sırasında yardımcı olacağını unutmayın.

KAFEİNİ AZALTIN: Alkolden uzak durun, kafeini azaltın, kızartma, derin yağlardan uzak durun,

SİGARAYI TERK EDİN: Gebelik sırasında sigara ve alkol kesinlikle bırakılmalı. Bebeklerde gelişme gerilikleri, erken doğum, anne karnında bebek ölümü, çocukluk çağında öğrenme güçlükleri ve sakatlık gibi birçok sorunlara yol açmaktadırlar.

DOĞA YÜRÜYÜŞLERİNE ÇIKIN: Kitap okumak, tiyatro, konser izlemek, kısa tatillere çıkmak, doğa yürüyüşleri yapmak ve hayvan beslemek hamileliğiniz boyunca sizin fiziksel ve ruhsal olarak rahatlamanızda ve bebeğinizin gelişiminde olumlu katkıları vardır.

KLASİK MÜZİK BEBEĞİN GELİŞİMİ İÇİN FAYDALI Hamilelik boyunca özellikle klasik batı müziği dinlemenin bebeğin gelişiminde olumlu etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle her gün klasik müzik dinleyin.

DAR VE SENTETİK GİYİNMEYİN: Gebelerde üçüncü aydan itibaren kilo artışı olacak, karın büyümeye başlayacak, ayaklarda, bacaklarda ve kollarda şişmeler olacaktır. Bu nedenle anne adaylarını ve bebeklerini sıkmayacak şekilde, rahat, geniş, terletmeyen pamuklu veya penye giysiler tercih edilmeli. Ayrıca dar ve sentetik çamaşırlar, özellikle gebelikte sık görünen mantar enfeksiyonu riskini daha da arttırdığı ve dolaşımı zorlaştırdığı için tercih edilmemeli. Yüksek topuklu ayakkabılar yerine rahat, topuksuz ve ortopedik tabanlı ayakkabılar tercih edilmeli.

SOLA YATIN: Gebeliğin sonlarına doğru sol yana yatmak olabilecek damar basısını önler. Gebeler için en uygun yatış pozisyonu yan yatıştır. Bu sırada başın altına 2-3 yastık, bacakların arasına bir yastık ve ihtiyaca göre kollar arasına ve sırta bir yastık yerleştirilebilir. Gebelikte kesinlikle yüzüstü yatış yasaklanır.

ÇATLAKLARA KARŞI BOL SU: Doğumdan sonra iz bırakan cilt çatlaklarının oluşumu engellenemez; fakat çatlakların daha az oluşması için nemlendirici ve yağlı kremler, bol su alımı faydalı olabilir.