Editör: Erkavim Yıldırım
DSÖ tarafından gerçekleştirilen 5''inci Sağlık İçin İnsan Kaynakları Küresel Forumu, Cenevre''de başladı. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, sağlık çalışanı eksikliğinin küresel bir sorun olduğunun altını çizdi.
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, forumda 140''ın üzerinde ülkeden 3 binden fazla delegenin yer aldığını ve ilk kez bu kadar yüksek katılımın olduğunu belirtti. Forumun, Dünya Sağlık Çalışanları Haftası ve DSÖ''nün 75''inci kuruluş yıl dönümünün kutlanacağı haftaya denk geldiğini belirten Ghebreyesus, 7 Nisan 1948''de yürürlüğe giren DSÖ Anayasası''nın, sağlığı tüm insanlar için temel bir insan hakkı olarak onayladığını vurguladı. Ghebreyesus, Kovid-19 sürecinin sağlık çalışanlarının önemini küresel manada bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti.
Bu süreçte sağlık çalışanları ve sağlık sistemlerine aşırı yüklenildiğini ifade eden Ghebreyesus, "Kovid-19 sürecinde milyonlarca sağlık ve bakım çalışanı enfekte oldu, binlercesi hayatını kaybetti ve birçoğu aşırı çalışmaktan yorgun düştü." diye konuştu.
Ghebreyesus, sağlık sistemlerindeki aksamaların birçok ülkede çok sayıda ölümlere yol açtığının altını çizerek, "Salgın sırasında sağlık hizmetlerinin aksamasındaki en büyük neden sağlık çalışanı eksikliği oldu. Sağlık çalışanı eksikliği küresel bir sorundur." dedi.
Yoksul ülkelerin yanı sıra varlıklı ülkelerin de sağlık çalışanı sayısındaki eksiklikle mücadele ettiğinin altını çizen Ghebreyesus, küresel olarak 2030''a kadar sağlık sektöründeki personel eksikliğinin 10 milyon kişiye ulaşacağının tahmin edildiğine dikkati çekti. Kovid-19 salgınının başlangıcından bu yana her üç sağlık çalışanından birinin anksiyete ve depresyon gibi sağlık sorunlarıyla karşılaştığına dikkati çeken Ghebreyesus, sağlıkçıların yarısının ise psikolojik açıdan yıprandığını belirtti.
Ghebreyesus, sağlık çalışanlarının mücadelesinin sürdüğünü belirterek, "Grevler ve endüstriyel eylemler rekor düzeyde. 160''tan fazla ülkede çalışma koşullarından memnuniyetsizlikler bildiriliyor. Büyük yanıt bekleyen zorluklarla karşı karşıyayız.
Sağlık ve bakım çalışanlarını korumak ve onlara yatırım yapmak, sadece sağlık bakanlıklarının işi değildir. Bu, siyasi liderlik, eğitim, istihdam, toplumsal cinsiyet ve finans sektörlerinde koordinasyonun yanı sıra hükümetlerin meslek odaları, işçi sendikaları, sivil toplum ve özel sektörle işbirliğini gerektiren bir iştir. Bu konuda hepimizin sorumlulukları var."
AA