İşte Abdulkadir Selvi''nin Bakan Koca ile Hürriyet''teki röportajı...
SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca ile görüştükten sonra doğruca hastaneye gidip üçüncü doz aşımı yaptıracaktım. İlk iki aşımı Sinovac yaptırdığım için üçüncü dozu BioNTech olacaktım. Bakanla görüşmeye girmeden önce randevumun ertelendiği mesajını alınca, ilk iş olarak aşılama çalışmaları ve BioNTech aşısında yaşanan sorunu sormayı kafama koymuştum. Ancak Sağlık Bakanı’nın makamına girince bir süre yangında görev yapan sağlık personeliyle arasındaki diyaloglara tanıklık ettim. Fahrettin Koca bakan ama daha çok bir hekim gibi diyalog kuruyordu. Bakan-hekim demek daha doğru olur.
AŞI OLMAMAKTA DİRENEN BÖLGELER
Bazı bölgelerimizde aşı olma oranı düşük. Belli ki bir direnç var. Ama bu insanlar aşı olanlara zarar verecek. Bunun için bir şey yapılıyor mu? Sağlık Bakanı Koca’ya o bölgelere yönelik özel bir çalışmalarının olup olmadığını sordum. Şöyle dedi:
“O bölgelere yönelik olarak özel bir çabamız var. Mobil ekip sayılarımızı çok arttırdık. Bölgenin kanaat önderleri dahil olmak üzere yerel dinamiklerini devreye sokmaya gayret ediyoruz. Bu etkili de oldu. Özellikle Hakkâri ve Şırnak için söyleyebilirim. Hakkâri şu an sarıda yüzde 67’lere kadar çıktı, belki ilk maviye dönecek ilimiz olacak. Yoğun gayret edilip, yerel dinamikler devreye sokulduğunda sonuç almak mümkün. Aşı karşıtlığından öte aşı tereddüdünün aşılması gerekiyor.”
YAPTIRIM OLACAK MI?
Aşı olmayanlara yaptırım olacak mı? Sağlık Bakanı yaptırım yanlısı değil: “Ben ikna ederek aşı tereddüdünün kaldırılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bunu başaracağımıza inanıyorum. Çünkü bu toplum yüzde 98 oranında kızamık ve benzeri aşıları çocuklarına yaptırabildi. Yani aslında aşıya direncimiz yok. Tereddüdümüz var. Bunu da vatandaşımızı bilgilendirerek, ikna ederek aşabileceğimizi düşünüyorum. Zorlayıcı bir tedbirin olması kanaatinde değilim.”
YANIMDAKİ VİRÜS TAŞIYOR MU?
Ama bu durumda aşı olanlar, aşı olmayanlar nedeniyle risk altında kalıyor. Sinemaya, tiyatroya gittiğinde, uçağa, otobüse bindiğinde yanına oturan kişinin aşılı olup olmadığını bilmiyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu alanlarda PCR testinin istenebileceğini söyledi:
“Bazı alanlarda dünyada da yer yer uygulandığı şekliyle vatandaşımızı korumak için aşı olanın yanında aynı uçakta, aynı otobüste, aynı sinemada ya da tiyatroda oturacak olan kişinin o virüsü taşıyıp taşımadığını öğrenmek için PCR testi isteyebiliriz. Çünkü o vatandaşımızın sağlık hakkını da korumak anlamında önemli bazı alanlarda bu uygulama başlanabilir. Bunu tartışıyoruz. Yeme içme alanlarında değil. Özellikle esnafın işyerine dönük bir kısıtlama düşünülmüyor. Ama yan yana oturulacak yerlerde aşı olmayanlardan PCR testi istenebilecek. Sinemaya, tiyatroya gitmek istiyorum, uçağa, şehirlerarası otobüse bineceğim diyorsanız... Aynı zamanda aşınızı da yaptırmadıysanız, PCR testi yaptıracaksınız. Test ücretsiz olacak. Fakat öyle hızlı kitlerle yapılan testlerden de olmayacak. Hayat devam edeceği için aşı olmamakta direnenler iki gün arayla devlet hastanelerinde ücretsiz PCR testi yaptırabilecek. Amaç, aşısını olup, sosyal hayatını sürdürmek isteyenleri korumak.”
OKULLAR AÇILACAK MI?
- Vaka artışları başlayınca herkesi “Yine başa mı döndük, bu yıl da çocukları okula gönderemeyecek miyiz?” kaygısı kapladı. Milli Eğitim Bakanı da yine Sağlık Bakanlığı ile istişare halinde karar vereceği için Fahrettin Koca’ya okulların açılıp açılmayacağını sordum.
“Ben özellikle bu yıl okulların mutlaka açılması gerektiği kanaatindeyim. Üniversitelerle ilgili zaten aşıyı önerdik. Bu anlamda koruyuculuğun giderek daha fazla olacağını biliyoruz. Bu yıl özellikle eğitim boyutuyla bir aksamaya yol açmadan ama tedbirli olarak mutlaka açılması gerektiği kanaatindeyim” dedi.
"VATANDAŞ HAKLI"
Belki kişisel bir merak diyeceksiniz ama vakalar yükselince Sağlık Bakanı’nı kıyasıya eleştiriyoruz. Vakalar düşüp, aşı yaygınlaşınca alkışlıyoruz. Peki Sağlık Bakanı bu durumu nasıl karşılıyor?
“Vatandaşımız bu hissiyatında haklı olabilir. Herkes bir şekilde bu salgının bitmesini istiyor. Bu salgın uzun sürdü. Herkes bıktı. Bir bıkkınlık var tabii ki. Vaka sayıları düştüğünde vatandaşımız mutlu oluyor, vaka sayısı arttığında bir adres gösterilecekse haklı olarak bizi gösteriyorlar. Canları sağ olsun. Onlar haklılar. Biz üzerimize düşeni yapalım. Vatandaş öyle diyorsa da yine haklıdır.”
BIONTECH’TE SORUN AŞILDI
- AŞIDA çok iyi gittik. Öyle ki insanlar aşı olsun diye kampanya düzenleyecek seviyeye geldik. Ta ki bu haftaya kadar. Önce Sağlık Bakanı BioNTech aşısının üretimindeki sıkıntı nedeniyle birkaç gün aksama olabileceğini duyurdu. Ardından BioNTech aşısı için randevu alanlara iptal mesajları geldi. Sağlık Bakanı’na sorunun aşılıp aşılmadığını sordum. Ayrıntılı olarak bilgi verdi.
“BioNTech’ten kaynaklanan sorun iki haftalık bir zaman diliminde üretimden kaynaklı olarak oluştu ve takvim olarak temmuz sonuna kadar 60 milyon doz yerine 40 milyon doz teslim edildi. Dolayısıyla 18 milyon açığımız oluştu. Çarşamba günü bu sorunun aşılacağını söyledim. Salı günü itibarıyla 1.3 milyon gibi bir aşı gelmeye başladı. Hafta sonuna kadar da 10 milyon BioNTech aşısı elimizde olacak. Bugünden sonra artık bu sorunun olmayacağını söyleyebilirim. Randevusuz gelmek dahil olmak üzere vatandaşlarımızın önünü açacağımızı paylaşacağız.”
"UĞUR HOCA’YLA GÖRÜŞÜYORUZ
Bakan açıklamalarını tamamlayınca, “O zaman aşı sorunu kalmıyor diyebilir miyiz?” diye üsteledim. Fahrettin Koca, “Çok rahat diyebiliriz. Bu süreçte sorunu aşma noktasında Uğur Hoca’yla her gün görüşüyoruz. Sorunun pazartesi gününden itibaren olmayacağını çok rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.
"YERLİ AŞI SONBAHARA YETİŞİR"
Daha önceki bir görüşmemiz sırasında Sağlık Bakanı’nın makamında yerli aşı çalışmasını yapan Aykut Hoca ve ekibiyle tanışmıştım. Yerli aşıyı sorunca Sağlık Bakanı’nın gözleri parladı.
“Yerli aşıyla ilgili faz 3 çalışması devam ediyor, inaktif aşı ayrıca rapel doz (pekiştirme dozu) uygulaması da devam ediyor. Rapel doz, yarından itibaren İstanbul’da Feriha Öz, Kartal ve Çamsakura Şehir Hastanemizde başlamış olacak. Onun dışında 29 merkezde de zaten faz 3 çalışmamız devam ediyor. Ekim ayından sonra biz rapel doz sonucunu, üçüncü doz sonucunu Sinovac’la kıyaslamış olacağız. Ekimden sonra kullanma imkânımız olabilir” diye konuştu.