“İnsanoğlu dara düştüğü zaman her türlü zorluk ile baş edebilir. Yoksulluk zoruna gitmez, açlık, susuzluk zoruna gitmez. Ama insan adaletsizliğe dayanamaz, aşağılanmaya dayanamaz. İnsan onuru söz konusu ise her insan isyan eder.”
Alparslan Türkeş
Evet eder, etmeli, ezilse de etmeli. Bu ülkede ezilir de, çünkü bu ülkede adalet, “sizlik” ile maluldür ve o “adaletsizlik”ler diz boyu değil, gırtlak boyudur.
Ve en acısı da bütün adaletsizlikler “Adalet mülkün temelidir” yazan duvarların önünde ve “Türk Milleti adına” yazılı kararların altında, yapılmaktadır.
Şiirleyelim azıcık bu dediklerimizi, şiir daha vurgulu ve çarpıcı anlatır:
SAĞIR CEZA
Yeniden yargılamayı fiilen kaldırdılar
Özel yetkileriyle mazluma saldırdılar
Sağırın S’sini ekleyerek ağırlarına
Adalete cenaze marşı çaldırdılar
ÜÇ TAY
Zalimin oklarına gerili yay oldular
Üç taydılar, şimdi kıvrak şinanay oldular
ADALET ADALETSİZ DAĞILINCA
Adalet dağıtıyoruz dediler adalet saraylarında
Kâr dağıtımı gibi dağıttılar
Güçlülerin güçleri oranında.
Ve işte böyle böyle
Adaletsiz dağıtılınca adalet
Kalmadı arkası olmayana.
Kötü yola düştü -deyimi mazur görün-
Kendini dağıttı acı tasfiyelerle...
ÖNYARGILARLA YARGILAMA
Gözler dosyada kulaklar güç odaklarında
Büyüsü tükenmiş sözler var dudaklarında
Önyargılarıyla yargılama yapmaktalar
Ceza ve cefa okları dolu sadaklarında
NİYE YAPILIR NİYE?
Bu ülkede çoğu zaman
Duruşma niye yapılır?
Yanlı, yamalı soruşturma için
Savunma niye yapılır?
Yüzleri buruşturma için
Bilirkişi niye atanır?
Minareye kılıf oluşturmak için
Karar niye verilir?
Arkalı sanığı arkalayıp aklamak
Arkasız sanığı kamu haklarından yasaklamak
Ve onu hapishane ile buluşturmak için.
Doğru söylüyorum, öyle değil mi? Yukarıdaki şiirlerimde “hilaf-ı hakikat” ve abartılmış tek bir olgu ve sav var mıdır? Yoktur. Bu ülkede bu “yoktur”a itiraz edecek aklı başında tek bir Allah kulu da yoktur.
Ve amacımız olumsuzlukları sergileyerek olumluluğa yer açabilmektir. Bu olumluluğun adı “adalet”tir.
Biz onu arıyoruz umutla... Umut işte; adalet ve hak damıtma umudu:
Adalet umudu azaptır da bilir misiniz?
O azapla gazaplanır, o azapla durulursunuz
Beklersiniz ki yargı haksızlığın
Sızlığını sızım sızım sızlatsın
Damıtsın Hak damıtsın
Eveet, ne diyordu Yusuf Has Hacip, Kutatgu Bilig’inde “Adalet göğün direğidir, yıkılırsa gökyüzü yerinde duramaz.”
Ciddiye alın, yıkılır yoksa gökkubbe başımıza...
