Fatih Erboz / ANKARA
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, ABD'de görülen ve Rıza Sarraf'ın tanık olduğu davanın magazinleştirilerek mecrasından kaydırıldığını söyledi.
Tantan, "Sarraf davası şöyle düşünülmeli. Otobana bir ağaç devrilmiş. Vatandaş üzerine yığılmış soruyor, ağaç neden devrildi? Rüzgâr mı devirdi, kökleri çürüdüğü için mi devrildi, birileri mi devirdi? Birileri devirdiyse neden devirdi? Ne isteniliyor, karşılığında ne var? Türkiye'yi bu konuma getiren zihniyet kimdi? Neden Türkiye bu konuma getirildi, Türkiye'den ne isteniliyor? İktidar ve muhalefetin zafiyeti neydi?" dedi.
Türk siyasetinin Dağlıca, Aktütün, Habur, Oslo görüşmesi, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz tehditleriyle karşı karşıya kaldığını belirten ve bunların tesadüf olmadığını vurgulayan Tantan, "Devrilen ağacı yeniden kim kaldıracak?" diye sordu.
Sarraf'ın Türkiye'de yargılanması gerektiğini belirten Tantan, Türkiye'deki suç işlemiş siyasetçiyi de Türk halkının ve Türk mahkemelerinin yargılaması gerektiğini ifade etti. Tantan, bu konuda şunları söyledi: "ABD'nin orada Sarraf veya başka birini yargılaması Türkiye açısından onur kırıcı bir olay. Türkiye'nin avukatı yok. Türkiye'den avukat göndermeyip oradan avukat tutuyoruz. Hukuk alt yapınızı buna göre hazırlamıyorsunuz, sadece kendi menfaatinizi düşünerek yasa çıkartıyorsunuz. Yolsuzluklarınızı örtmek için af çıkarıyorsunuz. TBMM vakit kaybetmeden devreye girmeli. Cumhurbaşkanı da halkı tehdit etmekten, kurmak istediği kendisine bağlı bir devlet anlayışından öncelikle vazgeçmeli. Bütün kurumların kurumsal kimliğinin içini boşalttı. Şu anda kendisi de yakınıyor. Bütün hukuki, kurumsal alt yapılarıyla başka devlet alt yapısını kurma aşamasında. Halka ve parlamentoya geri dönsün. Bu devrilen ağacı kim devirmişse halka da anlatarak masaya mı oturacak, buna hep beraber mi karşı çıkacağız kamuoyuyla paylaşsın. Siz PKK'nın mal varlıklarına el koyamıyorsanız şikâyet etme hakkınız yok. Sadece FETÖ değil, cemaatlerin mal varlıklarına el koyamıyorsanız, halkı kullandırtıyorsanız, iyi niyetli değilsiniz."
Almanya'nın 5 yıl önce mali sistemini değiştirecek yasa çıkardığını, İsviçre'den bankaların gizli bilgilerini satın aldığını ileri süren Tantan, hem Almanya'nın hem İngiltere'nin Türk iş adamlarını ve Türkiye'yi izlediğinin bilindiğini ifade etti.
"Enerji savaşlarında Türkiye'yi kullanmak isteyen güçler elde ettikleri bilgilerle Türk siyasetini, iktidarını, muhalefetini tehdit mi ediyor?" diye soran Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rus istihbaratı da Türk siyasetini takip ediyor. Rusya ve İran bizim yanlışlarımızdan dolayı hiç hakkı olmamasına rağmen güney komşumuz oldu. Orada söz sahibi oldular. Hukuk, ekonomik, istihbarat alt yapınız sağlam olursa kimse bir şey yapamaz. Büyük savaş var, bu savaşta Türkiye kazanmak mecburiyetinde. Bu savaşta Türk üreticisinin kazanması için, kamu, özel sektör ve istihbarat iç içe çalışmalı. Osmanlıdan beri hanedanın koruyup, kollanması mantığıyla gidiyor istihbarat alt yapısı. Alt yapı bize ait olmadığı için de hep kaybediyoruz.
40 yıl önce PKK'yı Türk milletinin başına bela eden güç neyse, bugün PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'yi silahlandırarak ordu konumuna getiriyorsa anlamamız gereken Türkiye'nin bu bölgede güçlü konumda olması istenmiyor, kullanılan ülke konumunda tutmak istiyorlar. Irak'ın kuzeyinde Kürt devleti inşa edilmesi istenmesinin sebebi ve bunu ilk tanıyanın da İsrail oluşu İran'ın hemen dibinde olması tehdit unsuru. İsrail bunu dibindeki İran destekli Hizbullah'a karşı kullanmak istiyor. Sadece İran'a karşı değil, bizi de oradan kuşatacak."
kutu
TÜRKİYE BÜYÜK TUZAĞA DÜŞTÜ
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap Baharı'nın enerji üs ve kaynaklarına sahip olmak için gerçekleştirilmiş rant paylaşımları olduğunu belirten Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, bu konuda şunları söyledi: "Türkiye'nin durumuna bakıldığında Mavi Akım, Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı, İran'dan gelen hat, Rusya'dan gelen Türk akımı, TANAP hattı var.
Bunların dışında Mısır, Ürdün, Suriye Türkiye üzerinden 4 milyar metreküplük anlaşma yaptı. Buradan da Avrupa'ya gidecek. Mısır ile aramız açık olduğu için şu anda alt yapısı hazır ama engellenmiş durumda. Katar gazı da 3 yolda projelendirildi. Katar- İran-Türkiye üzerinden. İkinci hat Katar-Irak-Türkiye, üçünü hat ise Katar-Suudi Arabistan- Ürdün- Suriye-Türkiye üzerinden. Bu yaklaşık 32 milyar metreküplük bir anlaşma. Ceyhan bütün bu hatların toplanıp, dağıtıldığı merkeze dönüştü. Kerkük'ten gelen hat da yenileniyor.
Türkiye, Orta Doğu coğrafyasından dolayı kendi ayağına kurşun sıktı. Doğu Akdeniz'deki büyük karbon yatakları da göz ardı edilmemeli. Münhasır ekonomik bölge ilan edemediğimiz için özellikle Mavi Marmara ve one minute olayından sonra yanlış politikamızdan kaynaklanan yaklaşımlarla bu bölgenin en büyük gücünün İsrail olduğunu dünyaya kabul ettirdik. Türkiye'nin Mısır, Suriye, Libya, Irak ile ilişkileri kötü olmasaydı, enerji fakiri olmasına rağmen büyük güç olacaktı. Bunu gören küresel güçler Türkiye'yi kendi ayaklarıyla tuzağa çektiler, Türkiye de bu tuzağa düştü.
