Fatih ERBOZ / ANKARA / ÖZEL HABER
Yurt Partisi Lideri Saadettin Tantan, örgütlü suçun derebeylerinin son günlerde sosyal medyayı da kullanarak yeniden ortaya çıktığına dikkati çekerek bunların toplumsal huzuru zedelediğini söyledi.
Tantan, "Örgütlü suçların derebeyleri, son yıllarda sadece siyasi olarak güçlenmiş değil, bu derebeyler ülkenin mali, ekonomik ve hukuk alt yapılarını da tehdit ediyor. Bu tehditleri durdurmak için başta istihbarat olmak üzere, karşı koyacak operasyonel güç ve bunlara hukuki alt yapı sağlayacak kurumların yeniden yapılandırılması gerekiyor" dedi.
Tantan, devletin hafızasının, toplumsal değerlerin çökertilmesinin ardından bunların ortaya çıktığını belirterek, şunları söyledi:
"Uzun yıllardır ülkenin yönetim anlayışında örgütlü suçun derebeylerinin ülkenin imkan, kaynak ve kabiliyetlerini kendileri ve yandaşları ayıca cemaatlerin, PKK'nın ve KCK'nın lehine kullanması sonucu Anadolu sermayesinin el değiştirmesi ile birlikte halk cahil ve yoksul bırakıldı. Aflar çıkartılması, bütün bunların legalmiş gibi topluma kabul ettirilmesi toplumsal değerleri çökertti."
Geçmiş yönetimlerde, devletin yasal alt yapılarını ve imkanlarını kullanılarak ülkeye zarar veren örgütlerle etkin mücadele edildiğini hatırlatan Tantan, "Örgütlü suç derebeyleri günümüzde yüksek teknolojik imkanlarını tehdit aracı olarak kullanmaya başladı. Toplumda işsizlik, fakirlik var. Bir çok işsiz genç var, bunlar bir yere sığınıp yaşamını devam ettirmek istiyor. Nasıl ki cemaatler vaat ve para ile eleman kazanıyorsa, günümüzde de benzer bir durum var. İllegal, yerel kabadayılar da bu yöntemi kullanarak eleman kazanıyor, bu yolla tehdit araçlarını güçlendiriyor.
Polis teşkilatı FETÖ nedeniyle darbe yemiş olsa bile son derece iyi ve dikkatli çalışarak bu illegal yapılanmaları takip ediyor eminim. Yeter ki burada siyaset gereksiz müdahaleler yapmasın. Siyasetin müdahalesi polis teşkilatının yasalardan kaynaklanan işleyişini bozuyor, bunun sonucunda teşkilatın itibarı bozuluyor. Siyasetin etkisiyle intihar eden emniyet mensuplarımız bile var, bu biliniyor..." diye konuştu.
Medya üzerinden tehdit söylemlerinin altında yatan mantığın ise "güce tapınma" olduğunu kaydeden Tantan, bu hastalıklı durumun ülkenin işinde bulunduğu ortamla paralel olduğunu ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Mesala cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dünyada örneği olmayan güce tapınma sistemini getirdi. Hatta bu o kadar ileriye gitti ki siyasetçi, yönetici, kendini böyle görmeye başladı. Onların her dediği kabul edilir konuma getirildi. Halk da buna alıştı, adeta bağışıklık kazandı. Toplumsal değerler, vatana millete dayalı saygınlık ortadan kaldırıldı. Kurumsal değerler yerle bir edildi. Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere yargının kararları hiçe sayıldı, bunun yerine tek kişinin emirleri kanunmuş gibi uygulamaya sokuldu."
Cahil ve işsiz bırakılan milletlerin güce tabi olduklarını, örgütlü suç derebeylerinin de bu durumdan faydalandığını anlatan Tantan, "İktidar halktan kopmuş. Uyguladığı politikalarla adeta bu milleti dilenci durumuna düşürmüş" diye konuştu. Tantan, her şeye rağmen cumhuriyet savcılıkları, polis, jandarma ve istihbaratın bu illegal kişi ve grupları mutlaka takip ettiğini vurgulayarak, "Kimsenin endişesi olmasın, tehditlere de kulak asmasın" uyarısında bulundu.