Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in TBMM’deki "Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılar var. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz." sözleri sonrası Yusuf Tekin’e tepki yağdı.
Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da sosyal medyadan yaptığı açıklamalarla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in araştırılması çağrısında bulundu.
PKK ve Hizbullah’ın siyasi uzantıları ile topluma kabul ettirilmeye çalışıldığı belirten Sadettin Tantan, Bakan Tekin’in “STK” olarak tanımladığı kurumların araştırılması gerektiğine dikkat çekerek “Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı, istihbarat, kolluk ve ilgili diğer kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Sn. Tekin’e göre “STK” olan yapıların iç yüzünü, Bakanlığın bu kurumlarla olan işbirliğinin uygunluğunu soruşturmaları kaçınılmaz bir hal almıştır. PKK da Hizbullah da bunların uzantıları da teröristtir. Hizbullah’ın ya da PKK’nın meşrulaştırılmasına, siyasi uzantıları aracılığı ile topluma kabul ettirilmesine asla izin vermeyeceğiz!” dedi.
Sadettin Tantan’ın paylaşımları şu şekilde;
1)Devletin milli eğitimdeki temel görevi fırsat eşitliği yaratarak modern bir eğitim ve öğretimi evlatlarımıza sunmaktır. Bunun içinde çağdışı zihniyete sahip vakıflarla işbirliği yapmak yoktur. Bu işbirlikleri sonlandırılmalıdır.
2)Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhuriyet kazanımları sayesinde o koltukta oturduğunu unutmuş olacak ki; Cumhuriyet karşıtı yapıları “bize göre STK” diyerek kamuoyuna kabul ettirme gayretinde. Bu gayret esasen derin bir gaflettir.
3)Sn. Tekin; 15 Temmuz’da halkın dini duygularını sömüren bir yapının emperyalist emeller uyarınca Türk Milleti’ne yaptığı ihaneti unuttunuz mu? Hiç mi ders almadınız? Hizbullah’a terörist diyemeyenlerin PKK’dan farkı var mıdır?
4)Hizbullah’ın mezar evlerindeki gençlerimizi, Hizbullah’ın vahşi katliamlarını unuttunuz mu? Gençlerimizi bir yerden koruyalım derken hangi zihniyete yönelttiğinizi biliyor musunuz?
5)İktidar partisi; milli eğitim bakanının açıklamalarına karşı neden sessiz? Bu bir kabul mü yoksa kamuoyunun tepkisine göre istifasını mı isteyecek? Milli eğitim bakanı içinde bulunduğu fikir bulanıklığıyla görevini artık sürdüremez.
6)Türk milleti; Atatürk önderliğinde inanç özgürlüğüne kavuşmuş; kulluktan çıkıp birey olmuştur. Bu kazanımdan asla geri dönülemez. Devlet çocukları hiçbir cemaatin tekeline bırakamaz!
7)Her fırsatta Osmanlı’yı yüceltirken,Türk Kimliği’ni yoksayanlar Osmanlı’nın 1299’da dağınık haldeki Türk beyliklerini toplayarak Türk Birliği’ni sağlayıp imparatorluğa evrildiğini unutuyorlar.
8)Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı, istihbarat, kolluk ve ilgili diğer kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Sn. Tekin’e göre “STK” olan yapıların iç yüzünü, Bakanlığın bu kurumlarla olan işbirliğinin uygunluğunu soruşturmaları kaçınılmaz bir hal almıştır.
9)PKK da Hizbullah da bunların uzantıları da teröristtir. Hizbullah’ın ya da PKK’nın meşrulaştırılmasına, siyasi uzantıları aracılığı ile topluma kabul ettirilmesine asla izin vermeyeceğiz!
NE OLMUŞTU
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bakanlığının 2 bin 709 protokolünün bulunduğunu ve bunların 10'unun tarikat-cemaatlerle imzaladığını açıkladı.
Tekin, şunları söyledi:
"PROTOKOL İMZALAMAYA DEVAM EDECEĞİM"
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibariyle geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var. Bu protokollerden bin 167 tanesi resmi kurumlarla, 550 tanesi STK'larla, 986 tanesi ise TEMA'dan Kızılay'a bir sürü STK'yla. Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Onlardan siz bunun için rahatsızsınız. Ben o STK'larla protokol imzalamaya devam edeceğim. Çocuklarımın dağa çıkmaması için sizin insan kaynağınıza, insan yetiştirmemek için buna devam edeceğim."